Bazı insanlar vardır, hiç sevmezsiniz.
Ortada hiçbir neden olmasa bile, adeta nefret edersiniz...
Yine, bazı insanlar vardır seversiniz...
Ortada sevmenizi gerektirecek bir neden yoksa bile, kanınız kaynar, kendinize yakın bulursunuz...
Demek ki, Sevgi bir tercih meselesidir...
Sevmek ya da sevmemek, insanın tercihine kalmış bir olgudur...
Ama Saygı böyle değildir...
Nefret ettiğiniz bir insana bile saygı duyabilirsiniz...
Diğer yandan...
Sevdiğiniz bir insana, saygı da duymayabilirsiniz.
Demek şöyle bir şey ortaya çıkıyor ki;
Sevgi tercih, saygı mecburiyettir...
Nedendir bilinmez, insanların kesin çizgileri var...
Sevdiği insana saygı duyup, sevmediği adama ise bir türlü saygı duymamak gibi...
Çünkü tarafsız değil.
Her olaya kendi tarafından baktığı için, onu sadece kendi tarafı ilgilendiriyor.
Örnek vermek gerekirse...
AKP'den nefret eden biri, AKP'nin gerçekleştirmiş olduğu Duble Yolları, son günlerde sıkça gündeme gelen Açılımları, hatta sigara yasağı gibi uygulamalarını doğru bulup, saygı duyabilir...
Yani AKP'den nefret etmesi, AKP nin gerçekleştirmiş olduğu bu uygulamalara saygı duymamasını gerektirmiyor...
Bu örneğin tam tersini Eskişehir ölçeğinde değerlendirirsek...
AKP görüşünde olan insanların, hiç sevmedikleri Büyükşehir belediye Başkanının Tramvay, Porsuk ve Parklar gibi projelerine saygı duymaları yadırganacak bir durum değil...
Ama nedense...
Yukarıda da söylediğimiz gibi, bazıları tarafsız olmaktan çok, meselelere kendi tarafından bakıyor.
Dolayısıyla da, sevmedikleri insanın ne kendisine, ne de yaptıklarına saygı duyuyor...
Kim bilir?
Belki de AKP'yi Eskişehir'de sevmeyenlerin bu denli fazla olmasının nedeni, hep bu kafayı taşıyanlar yüzündendir...