Geçtiğimiz haftayı izinli olarak geçirdiğimiz için pek çok ziyaret gerçekleştirdik.

Kış dönemi nedeniyle şehir dışı yerine kentte uzun zamandır göremediklerimizi görelim istedik.

Her gittiğimiz yerde elbette konu ya siyaset ya da spordu.

Afrin Operasyonu başta olmak üzere, şehirdeki son siyasi gelişmeler ve Es-Es’in durumu ana mevzular olarak geçti.

+++

Şehrin siyasi kulislerinin konu başlıkları böyle…

Gelelim beklentilere.

Bu konuda,  erken bir seçim beklentisi oldukça ağır basıyor.

2018’in baskın seçimlerin yapılacağı bir yıl olacağını söyleyenler epey çoğunlukta.

Yaz dönemi ile birlikte seçim heyecanı yaşamaya hazır olanları fazlaca gördüm.

Hem yerel seçimlerin, hem milletvekili seçimlerinin hem de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yaz mevsimi ile birlikte yapılacağı dilden ile dolaşıyor.

+++

Elbette bu beklentileri taşıyanlar, olası seçimlerde kimlerin neler yapabileceğini de tahmin ediyor.

Eskişehir’deki bugünkü tablosuyla, kulisler olasılıkları not etmeye başlamış bile.

Kimisi mahalli seçimlerde CHP’nin yeniden 3-0 yapacağını düşünüyor.

 “Yeniden 3-0” diyenler, başkanların yaşadığı gerilimin seçim öncesi tatlıya bağlanacağı yönünde tahminler yürütüyor.

“Eskişehir duruşunu bozmaz” tahminleri dolaşıyor.

“üç başkanda seçime girer, üçü de kazanır” diyenleri duyuyoruz.

“Cumhurbaşkanlığı seçimini Erdoğan Afrin operasyonu ile kazandı;

Eskişehir’de yerel seçimleri de CHP termik santralle kazandı” sözlerini de az duymadık…

+++

Ak Parti’nin bu kez ipi göğüsleyeceğini söyleyenlerin sayısı da giderek artıyor.

“Ak Parti sadece ülke genelini değil, Eskişehir’i bile kazanma noktasına geldi” tarzı söylemleri sıkça duyar olduk.

Bunu söyleyenlerin dayandırdıkları gerekçeler elbette var.

“Halk, mevcut belediyelerin yaptıklarından fazlasını beklemeye başladı” deniliyor.

“Ak Parti’nin tek handikabı aday seçimi…

Eğer adayları halkın tüm kesimlerince kabul görecek şekilde bulurlarsa, CHP içindeki karışıklığı iyi kullanıp seçimi kazanırlar” diye konuşuluyor.

Bunu söyleyenler Ak Parti’de aday bulma konusunda da zorluk yaşanmayacağını dile getiriyor.

Partinin bu konuda eskiye göre hayli avantajlı bir konuma geldiği söyleniyor.

öyle ki;

“Harun Karacan ile birlikte Dündar ünlü ve Volkan Doğan gibi siyasetçileri yetiştirmeyi başaran bir parti var” deniliyor.

“Ak Parti, MHP ile sağlanan ittifakı kazanmakta zorluk çektiği şehirlerde yerele de taşıyabilir” tahminleri yürütülüyor.

+++

Kısacası;

Geride kalan bir haftada şehrin fısıltı gazetesini dinleme imkanı bulduk.

Her kesimin kendisine göre bir tahmini var.

Bu tahminleri destekleyen nedenleri de var.

Duyduklarımız karşısında kimse için “haksız” diyemeyiz.

çünkü ortaya konulan doneler elle tutulur sebepleri içeriyor.

Yani, eğer 2018 yılı bir seçim yılı olursa bu kez sonuçları kestirilemeyen bir seçim yaşayacağız.

Hem CHP için hem de Ak Parti için “kesin favoridir” diyemeyeceğimiz bir yarış yaşayabiliriz.

Elbette tüm bunlar bugünden görünen ve hesaplananları içeriyor.

Siyasette bir günün bile çok büyük değişikliklere yol açacağını düşünürsek;

Şimdiden konuşmanın güçlüğüne düşeriz.

Fakat;

Bahsettiğimiz baskın bir seçimin tarihinin çokta uzak olmadığını görürsek;

Kulislerde dolaşan beklentileri de ciddiye almamız gerektiğini söyleyebiliriz…