Kent Konseyi karıştırdı ortalığı...
Kentin ihtiyaçları ve yapılacakları için görüş ve istek bildirecek bir konseydi bu.
Fakat gelin görün ki, bu işe de siyaset karıştı, karıştırıldı.
Demek ki;
Bu kent siyaset yapmadan duramıyor.
A partisi, B kişisi, C tarafı, D görüşlüsü...
Yan yana gelemiyor.
Geldiği zaman ortaya bu tablo çıkıyor.
Siyaset tablosu...

AKP kendisine yakın gördüğü herkesi konseye çağırdı iddiaları var.
Büyükerşen'e göre bu etik bir durum değil.
'Başlangıçta belirlenen sayı kadarınca toplanılmalı' diyor.
Sonra tartışmalar büyüyor.
Büyükerşen salonu terk ediyor.
Arkasında solun iki partisinden milletvekilleri ve diğer sol görüşlü kişiler...
AKP salonda yalnız kalıyor!
Bu bile solun AKP karşısında zaten bir bütün gibi durduğunun bir ispatı değil mi?

Anlamıyoruz;
Kentte AKP'nin belediyeleri elde etmesine karşı olan onca düşünce varken,
Kişisel kaprislerin önce çıkmasını,
Bir türlü bir araya gelinememesini...
Elini, taşın altına sokanların olmamasını.
Düşünüyoruz sonra;
AKP'nin seçimleri kazanmasını istemeyenler ne zaman, nasıl harekete geçer?
İşte bu muamma!
Hatta öyle bir muamma ki,
Kuyunun ne suyu ne dibi görünüyor.

Kent konseyinde AKP'ye karşı sol bir duruşu hep birlikte izledik.
Bu bile AKP'ye karşı düşüncelerin bir arada, bir arada olması gerektiğini gösteriyor.
Peki bu fiilen hayata neden geçmiyor?
İşte bunu anlamıyoruz.