Vedat Alp
Susamazsınız… Söyleyin bu nasıl bir iştir?
İl Sağlık Müdürlüğü’nün yarattığı bir olay var.
Akıl sır erdirilir gibi değil…
14 Ekim Pazartesi günü kamuoyuna duyurduk.
‘’BU NASIL BİR İŞTİR?
Gözden kaçırmak mı, ihmal mi yoksa kıyak mı?’’
Bu başlıklar altında duyurduğumuz olayı okurlarımız anımsayacaktır.
Öyle de olsa kısa bir anımsatma yapalım…
Başlıklar altındaki spotları aktarmak yeterli olacaktır.
‘’ESOGÜ Tıp Fakültesi’nde görev yapan öğretim üyelerinin ‘’mesai saatleri sonrasında serbest mesleki faaliyette bulunmak üzere muayenehane açmak’’ için verdikleri yasal mücadele Danıştay kararı ile noktalandı. Bursa istinaf Mahkemesi’nin öğretim üyeleri lehine verdiği karar İl Sağlık Müdürlüğü’nün yaptığı itirazı değerlendiren Danıştay Onuncu Dairesi tarafından bozuldu. Danıştay kararı üzerine öğretim üyelerinden ‘’muayenehanelerini kapatmaları’’ istenirken akıl sır erdirilmez bir olay ortaya çıktı.
Danıştay Onuncu Dairesi tarafından öğretim üyeleri hakkında verilen kararın ESOGÜ Tıp Fakültesi’nde görev yapan Prof Dr. U.İ’yi kapsamaması şaşkınlık yarattı. ‘’Neden kapsamadı’’ sorusuna yanıt aranırken ‘’İl Sağlık Müdürlüğünün öğretim üyeleri hakkında Danıştay’a itirazda bulunurken Prof. Dr. U.İ ile ilgili itirazda bulunmadığı’’ ortaya çıktı. Büyük şaşkınlık yaratan bu durum ‘’gözden kaçırma’’ ya da ‘’ihmal mi’’ yoksa ‘’büyük kıyakmı’’ sorusunun oluşmasına neden oldu.’’
Olaya BAKIŞ sütunlarında da yer verdik…
Olayın oluşturduğu bir soru var.
‘’-Bursa İstinaf Mahkemesi’ndeki davayı kazanan öğretim üyeleri için Danıştay’a itiraz edilirken Prof. Dr. U.İ hakkında neden itirazda bulunulmadı?’’
Soruya yanıt olarak akıllara gelenler belli…
‘’Gözden kaçırılmış olabilir’’ mi?
Davayı kazanan öğretim üyelerini sayısı çok fazla değil.
20 kişi ya var ya yok.
20 kişilik bir listede 1 ismin gözden kaçırılması söz konusu olamaz…
İlk seçenek devre dışı kaldı.
Akla gelen bir başka seçenek var.
O da ihmal…
Bu da pek akla yatkın değil…
İl Sağlık Müdürlüğü’nde kaç avukat var bilemiyoruz.
Ancak sayıları kaç olursa olsun böylesi önemli bir konuda ‘’ihmal’’ pek olmaz…
Bu da devre dışı kaldıktan sonra tek seçenek kalıyor.
O da kıyak…
Tüm öğretim üyelerinin muayenehanelerinin kapatılması için Danıştay’a itiraz edilirken, U.İ hakkında bilerek mi itiraz edilmedi?
Öyle ise buna da ‘’kıyak’’ dışında bir tanımlama yapılamaz…
Oluşan soru ve akla gelen tahmini yanıtlar böyle…
Soruların muhatabı belli…
İl Sağlık Müdürü Yaşar Bildirici…
Sorunun gerçek yanıtını da o biliyor.
Soruları kendisine defalarca yönelttik…
‘’Eskişehir kamuoyu adına yanıt bekliyoruz’’ dedik.
Israr da ettik…
Ne kadar ısrar etsek boşuna…
İl Sağlık Müdürü Yaşar Bildirici’den ‘’çıt’’ çıkmadı.
Hani ‘’Duvardan ses geldi de ondan gelmedi’’ denir ya, aynen öyle oldu.
İl Sağlık Müdürü susuyor.
Suskunluğunu hayra yormak olanaksız…
Amacının bilemiyoruz…
Ancak onun suskunluğu inanılmaz olayda kıyak olasılığını güçlendiriyor.
Hani bir söz vardır.
‘’Sükut ikrardan gelir’’ denir.
Yanıt verilemeyecek olaylarda ‘’susarak kabullenme’’ seçeneği kullanılabilir.
Ancak bu herkes ve her olay için geçerli olmaz…
İl Sağlık Müdürlüğü bir kamu kurumu…
Öylesine önemli bir kurumun başında bulunan kişinin ‘’sükut ile ikrar etme’’ gibi bir hakkı olamaz…
Evet İl Sağlık Müdürü Yaşar Bildirici…
Susamazsınız…
Kamuoyuna açıklayın bakalım ‘’bu nasıl iştir?’’
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.