Talepler abartılı değil ama kabul edileceğe benzemiyor

Memuruyla, işçisiyle tüm kamu çalışanları gergin bekleyişte…

Nedeni de sözleşmeler…

Kamuda çalışan işçileri kapsayan Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri çoktan başladı.

Bugüne kadar yapılan görüşmelerde anlaşma sağlanmış değil…

Sağlanacağa da pek benzemiyor.

İstenilen ücret ile sunulan teklif arasında dağlar kadar fark var.

Teklif birkaç kez değiştirildi.

Ancak fark yine de azalmadı.

İşçiler öfkeli…

Uyarı eylemleri yapıyorlar.

Yürüdüler, işyerlerini terk etmediler, mesaiye gecikmeli başladılar, çadır kurup nöbet tuttular.

Hepsi boşuna…

İktidarın tavrında bir değişiklik yok.

İşçi cephesinin kullanacağı etkili bir silah var.

O da grev…

Yapabilirler mi?

Söz konusu olan CHP’li belediyeler olsaydı, rahatlıkla yapabilirlerdi.

Ancak karşılarında merkezi iktidar var.

Onun için genel grev yapmaları çok zor.

İşçiler de bunu biliyor.

Onun için son derece gerginler.

Memurları kapsayan sözleşme görüşmeler de başlıyor.

Memurları istekleri belli…

KESK sözcüleri açıkladı.

‘’Hiçbir kamu emekçisinin maaşı yoksulluk sınırı altında kalmasın, en düşük maaşı yoksulluk sınırının üzerine çıkarın diyoruz. Haziran itibari ile yoksulluk sınırı 85 bin TL, evli, eşi çalışmayan, 2 çocuklu en düşük kamu emekçisi maaşı ise Haziran 2025 itibari ile 43 bin 690 TL’dir.

Kamu emekçilerinin her gün yoksullaştığı koşullarda maaş zammı 6 ay sonrasını beklemeden hemen bugün yapılmalıdır. Buna göre en düşük kamu emekçisi maaşı Temmuz 2025 itibari ile 85 bin TL olan yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalı yani yüzde 94 artırılmalıdır. Bu artış oransal olarak tüm kamu emekçilerinin Temmuz 2025 maaşlarına yansıtılmalıdır. Tüm kamu emekçilerine brüt 18 bin 682 TL olarak verilen ilave seyyanen ödenek tutarının taban aylık katsayısına dâhil edilmesini, mevcut emeklilerin aylıklarına yansıtılmasını istiyoruz. Eş yardımının 4 bin TL’ye, birkaç günlük bez, mama harcamasına dahi yetmeyecek kadar trajikomik seviyede olan çocuk yardımının her çocuk için 5 bin TL’ye çıkarılmasını istiyoruz. Konut sahibi olmayan tüm kamu emekçilerine büyükşehirler için 13 bin 500 TL, diğer şehirlerde ise 11 bin TL kira desteği verilmesini istiyoruz.’’

İstedikleri bu kadarla da sınırlı değil…

“Maaşlarımızdan kesilen gelir vergisi adaletsizliğine son verilmesini, 1. dilim oranının yüzde 15 ten yüzde 10’a düşürülmesini, yoksulluk sınırına kadar olan ücretlerden kesilen gelir vergisinin bu oranda sabitlenmesini istiyoruz. Tüm kamu emekçilerine yılda iki kez net maaşı tutarında ikramiye verilmesini istiyoruz.’’

İsteklerinin önemli kalemleri böyle…

Kabul görür mü?

Aslında gerek işçilerin gerekse memurların isteklerinde abartılı bir yan yok.

Ülkedeki koşullar ortada…

Gerek işçiler gerekse memurları eline geçen para yoksulluk sınırının altında kalıyor.

Toplumun çoğu kesimi gibi memur ve işçiler de hızla yoksullaşıyor.

Kamu adına önemli işlevler üstlenen işçilerin ve memurları bu durumda olması olacak şey değil…

‘’Ayıp’’ dense yeridir.

Onun için talepleri son derece yerinde…

Merkezi iktidar bunu bilmiyor mu?

Elbette ki biliyor.

Ancak talepleri karşılama gibi bir düşünceleri yok.

Emekliler gibi çalışanlarına da yine düşük zamlar yapma niyetindeler.

Anlaşılıyor ki, toplumun çoğu kesimi gibi kamu çalışanları da yine rahat nefes alamayacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Vedat Alp Arşivi