
Vedat Alp
"Tarımsal ürün zengini" olması gereken ülke ne hale geldi
Tarımsal üretimin önemi tartışılmaz…
Tüm dünya için yaşamsal önem taşıyor.
Tarımsal üretim konusunda en avantajlı ülkelerin başında Türkiye geliyor.
Doğa, bu ülkeye son derece cömert yaratmış…
Tarımsal üretim için ne gerekiyorsa hepsi eksiksiz var.
Çoğu ülkeden daha büyük alan kaplayan ovalar var bu ülkede…
Akar su konusunda da büyük bir zenginlik söz konusu… Çoğu ülke bir tanesini bile bulamazken bu ülkede çok sayıda akarsu var.
İklim koşullara için de aynı durum söz konusu… Her türlü ürünün yetiştirilebileceği bir iklime sahip…
Söylenecek daha çok şey var.
Ancak sözü daha fazla uzatmaya gerek yok.
Ovasından merasına, ikliminden akarsuyuna kadar, tarımsal üretim için gereken her şey var.
Böylesi bir ülkenin, doğalında ‘’tarımsal ürün zengini’’ olması gerekir.
Ne yazık ki, öyle değil…
Artık ‘’kendi kendine yeten ülke’’ konumdan bile çıkmış durumda…
‘’Tarımsal ürün fakiri bir ülke’’ demek bile çok yanlış olmaz…
İthal edilmeyen tek kalem bile tarımsal ürün yok.
Etinden buğdayına, ay çiçeğinden mısırına kadar akla gelen ne kadar ürün varsa hepsi dışarıdan alınıyor.
Ne acıdır ki, saman bile ithal ediliyor.
Bugün var olan tablo bu…
Elbette ki, durduk yere oluşmadı.
Yıllar boyu sürdürülen yanlış politikaların bir sonucu…
Ne yazık ki, hala ders alınmış da değil…
Yanlışlığı kanıtlanmış politikalar hala ısrarla sürdürülüyor.
Üreten sayısı alabildiğine azalmış durumda…
Israrla üretmek isteyen üreticiler var.
Onlara sahip çıkılması, üretmeye teşvik edilmeleri gerekir.
Ne yazık ki, yapılan tam tersi…
Kalan üreticileri de üretmekten vazgeçirmek için olmayacak işler yapılıyor.
Son örnek ayçiçeği üreticilerine yapılanlar.
Bu ülkenin tüm ürünler gibi ayçiçeğine de büyük gereksinimi var.
Anımsanacaktır, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle içine düşülen durum… Ayçiçeği ithal edilemeyince yağ sıkıntısı ortaya çıktı. Bunu fırsata dönüştürmek için yağ stoklayanlar falan bile oldu.
Üreticiler ayçiçeği ektiler.
Hasat da başladı.
Şimdi döktükleri alın terinin, harcadıkları paranın karşılığını almayı bekliyorlar.
Beklentileri yine boş çıktı.
Açıklanan fiyat çok düşük…
Bu fiyatla üreticinin kazanç elde etmesi olanaksız…
Doğal olarak tepki gösteriyorlar.
Odunpazarı Ziraat Odası Başkanı Naci Erdemli, üretici temsilcisi olarak düşüncelerini açıkladı.
Yapılması gerekeni de gereken yapılmazsa olacakları ortaya koydu.
‘’Üreticiler olarak yetkililerin sözlerine güvenerek, bir karış boş yer bırakmadan ekim yaptık. Şimdi de ürünümüze iyi fiyat verilmesini bekliyoruz. İthalattan alınmayan yüzde 27’lik gümrük vergisi kadar bu fiyata ilave edilerek ürünümüzün değerinin verilmesini talep ediyoruz. Eğer bu fiyat kalır, üreticimiz zarar ederse önümüzdeki yıl bu fiyata ürün yetiştirecek çiftçi bulunmaz. İthal tarım ürünlerinin ülkemize girişi artacak, dışarıdaki üreticiler kazanacak, ülkemiz zarar edecek, dövizimiz yurt dışına gidecektir.’’
İşin özeti bu…
Bu durum devam ederse ayçiçeği üretecek kimse bulunmaz…
Bunun yaratacağı sonucu kestirmek de zor değil… ‘’Felaket’’ dense abartı olmaz…
Bunu görmek için kahin olmaya gerek yok.
Çok net olarak görülüyor.
Ülkeyi yönetenler de görüyorlar elbette ki…
Onların görmesi yetmez, gerekeni de yapmalılar.
İşte onu yapmıyorlar.
Olacak şey değil…
Bu ülkeye kasıtları olamayacağına göre nedir bu vurdumduymazlığın nedeni?
Anlamak gerçekten olanaksız…