Demokrat Parti ile Anavatan Partisi geçtiğimiz hafta sonu yapılan kongre ile birleşti.
Böylece 12 Eylül ihtilalinin son partisi de siyasi tarih oldu.
Böylece, merkez sağ olarak adlandırılan cephede birleşme tamamlandı.
Ancak...
Tabanda sağlanan ve sorunsuz aşılan birleşmenin, tabanda da aynı şekilde olumlu bir biçimde sonuçlanıp sonuçlanmayacağı büyük bir merak konusu.
Diğer illeri bilemiyoruz ama, görünüşe bakılırsa Eskişehir bu konuda biraz sıkıntılı.
Görünürde "Hiçbir sıkıntı yok" muş gibi görünüyor...
Daha doğrusu dışarıya öyle yansıyor.
Zira...
Şu ana kadar Eskişehir'de Demokrat Parti ile Anavatan Partisi yöneticilerinin belirli bir uyumu görüldü.
Bu güne gelininceye kadar bu iki partinin yöneticileri birbirlerine ziyaretlerde bulunup, ortak demeçler verdiler. Hatta Ankara'daki Birleşme kongresine aynı otobüslerle gittiler.
Ancak, yukarıda da söylediğimiz gibi bu işin görünür kısmı.
Görünmeyen kısmında ise sıkıntı mevcut.
Sıkıntı özellikle Demokrat Parti'nin dışarıda kalan bölümünden kaynaklanıyor.
Bunlar içinde partiye yıllarca görül vermiş, yönetimlerde bulunmuş isimler var.
Hatta...
Son yapılan operasyonla görevden alınan teşkilatlar da bir hayli rahatsız bu gidişattan...
KONGRELERDE NE OLACAK?
Sözünü ettiğimiz bu sıkıntı bugün için belki su yüzüne çıkmıyor.
Ama, çıkacağı günü beklediği de bir gerçek.
Sıkıntının ortaya çıkacağı gün, elbette ki başlayacak olan kongre süreci
Bu süreçte, tıpkı birleşme kongresinde olduğu gibi Eskişehir'deki kongrelerde de "Yönetimler yarı yarıya olsun" talebi gelecek.
İşte bu talep, kongre sürecinde gerçekleşecek mi?
Görünüşe bakılırsa bu olmayacak.
Zira...
Partide gerek delege gerekse üye yapısına hakim olanlar, şu anda dışarıda kalan ekipler.
Dolayısıyla, kongre sürecinde, bugüne kadar olduğu gibi ağırlıklarını koyacaklar.
Netice itibarıyla da, kongrelerin söz sahibi olacaklar...
Tabi üye kayıtları sıfırlanıp, yeni bir üye listesi yapılmaz ise.
HESAPLAŞMAK İÇİN SÜRECİ BEKLEYEN PARTİLİLER VAR
Anlayacağınız, partinin şu sıralar kenarda duran isimleri, hesaplaşma için kongre sürecinin gelmesini bekliyor.
Bu süreçte içinde de, hem görevden alınmalar hem de birleşme ile ilgili duyulan memnuniyetsizliği dışa vurmak istiyor.
Anlayacağınız...
Tabanda gerçekleştirilen ve sorunsuz aşılan birleşmeyi tabanda görmek bu kadar kolay olmayacak gibi.
Ama yine de bu bir süreçtir.
Bu günkü düşüncelerin, gelecekte de aynı şekilde olacağını söylemek zor.
Bakarsınız, partide çıkması beklenen kavga gürültü çıkmaz, yapılanlar unutulur ve her şey yerli yerine oturur.
SİYASETTE HER ZAMAN 2+2 4 ETMEYEBİLİR
Merak edilen diğer bir konu ise, birleşme ile bir avantajın elde edilip edilemeyeceği...
Matematik hayatın bir gerçeğidir ama, siyasette matematik çok da belirleyici bir kriter değildir.
Yani...
Demokrat Parti'nin son seçimlerde aldığı yüzde 4,5 oy ile, Anavatan Partisinin yine son seçimlerde aldığı yüzde 1,5 oyu birleştirdiğinizde "Yüzde 6 oyumuz oluyor" demek anlamı taşımıyor.
Zira...
İki partinin birleşmesi neticesinde mevcut bu oylar yüzde 2'ye de düşebilir, yüzde 10'un üzerine de çıkabilir.
Nitekim, bunun örnekleri de geçmişte yaşanmış, birleşen partiler genelde oy kaybına uğramıştır.
O yüzden, DP ve ANAP Tavanında gerçekleşen birleşme, "Merkez sağ" konusunda bir heyecan muhakkak yarattı.
Ancak...
Bu birleşme oylara ne şekilde yansıyacak?
İşte bunu da yapılacak olan ilk seçimde göreceğiz...