
Gürcan Banger
Teknoloji, Işığa Doğru...
Bilişim ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelere bağlı olarak ürünlerin (sistemlerin, cihazların, makinelerin, eşyaların ve en genelde nesnelerin) akıllı ve bağlantılı olacağı bir çağa adım attık. Fabrikada, iş yerinde, ofiste, evde veya dış mekânlarda; artık bir bilgisayar özelliğine erişmekte olan akıllı-bağlantılı nesneler, değişen ölçülerde kendi başlarına hesap yapabilecek, ağlara ve İnternete bağlanabilecek. İnternete yaptıkları bağlantılar sayesinde yeni bir uzam oluşacak –ki buna “Nesnelerin İnterneti” diyoruz. İnternete bağlanabilen akıllı-bağlantılı nesnelerin sayısının kısa sürede 50 milyar gibi yüksek bir değere ulaşması bekleniyor. Dolayısıyla bu tür nesneler (sistemler, cihazlar, makineler, taşıtlar vb.) İnterneti insanlardan çok daha fazla ve gerçek zamanlı olarak kullanacak.
Artık ‘vazgeçilmemiz’ haline gelen cep telefonlarını düşünün. Onlarla ilgili en ‘ciddi’ sorunlarımızdan biri, şarj konusu değil mi? Belli bir süre sonra cihazı şarj etme ihtiyacı –yani elektrik enerjisine ihtiyaç– duyuyoruz. Şimdi sayıları milyarları bulan yeni türden nesneleri göz önüne getirin. Elektrik enerjisi ihtiyacının çılgınca artacağını kolayca fark edeceksiniz. Hiç kuşkusuz; bu ihtiyacı karşılamak üzere yapılacak enerji üretiminin ve bu enerjiyi tüketmenin başta insan sağlığı olmak üzere canlı yaşama ve cansız doğaya olumsuz etkileri olacaktır.
Giderek artan güç ve enerji tüketimi düzeylerinin çevremiz ve toplumumuz üzerinde ciddi, zararlı etkileri olduğu artık sır değil. Bunun nedeni, ivmelenen biçimde yüksek düzeyde güç gerektiren elektronik veri işlemeye (bilişime) ve bunu sağlayacak elektronik yongalara olacak. Bilişim ve iletişim sektörlerinde köklü değişiklikler yapmazsak, teknoloji ortamlarını işletmek için kaçınılmaz olarak tüm kapasitemizi harcadığımız bir noktaya ulaşacağız. Bir kara delik gibi görünen böyle bir durumda ne olacak? Optik teknolojiler ve –teknolojide APN olarak anılan– fotonik ağlar bu durum karşısında öncü çözüm olma ihtimali sunabilir. Kısaca; fotonik; ışığın fiziksel bilimidir.
Bilgisayarlarda ve benzeri cihazlarda kullanılan yongalarda yüksek yoğunluk nedeniyle fazla ısı üreten ve performansı sınırlayan mikroskobik kablolama bulunur. Güç tüketimini azaltmak için yongaların kablolamasında optik iletişim teknolojisi kullanılacak.
Geçmişte ışığı idare etmek çok zordu. Şimdilerde ise kırılma indisinin periyodik olarak değiştiği fotonik kristal olarak bilinen bir yapı, ışığı küçük bir alanla sınırlandırmayı ve ışık ile malzeme arasındaki etkileşimi iyileştirmeyi mümkün kıldı. Optik anahtarlar, optik lazerler, optik bellek ve optik rastgele erişimli bellek gibi fotonik kristallere dayanan çeşitli cihazların temel düşük güçle çalışmasının imkânları geliştirildi.
Fotonik ağlar, aşağıdaki üç performans hedefine ulaşmak için fotonik tabanlı teknolojiyi kullanıyor: Düşük güç tüketimi, yüksek kalite ve kapasite ile daha az gecikme süresi. Fotonik tabanlı ağ oluşturma, optik ve hibrit kablolama kullanımını içerir. Bu tür bilişim-iletişim ağları, terminal ve sunucu arasında uçtan uca bilgi aktarımını mümkün kılar. Kaliteyi yüksek ve gecikmeyi düşük tutarken büyük hacimlerde trafiği aktarabilirler. Daha da önemlisi, fotonik ağlar, çevre açısından daha sürdürülebilir bir iletişim ortamı işletmemize izin verecek. Bunun nedeni, ultra düşük güç yoğun olmaları ve potansiyel olarak mevcut ağların ihtiyaç duyduğu güç tüketiminin yalnızca yüzde birini kullanan veri iletişim hizmetleri sağlamasıdır. Aktarım kapasitesi, saniyeden kısa bir süre içinde on bin adet 2 saatlik filmi indirebileceğiniz ölçüde artırılabilir.
Bu ağların kullanımı, insanların herhangi bir yerden veya ortamdan bağlanmasına izin verecek. Akıllı, sürdürülebilir ve enerji açısından verimli bir toplum gerçekleştirme hedefine doğru önemli bir sıçramayı temsil eden yeni nesil bir iletişim platformu ışığı görmüş gibi…