Teknoloji Nereye Gidiyor? - 3

2020 ve 2021 yılları, dünya teknoloji tarihi açısından önemli özelliklere sahip… Şöyle ki, Covid-19 salgını nedeniyle (akıllı telefon, tablet ve taşınabilir bilgisayarlar dâhil olmak üzere) bilgisayar cihazları ve İnternet kullanımında büyük artış yaşandı. Diğer yandan sosyal medyaya ilgi arttı. Olağan ticari uygulamalar ve kişisel kullanım dışında eğitimin sanal ortamda sürmesi, kargo ile teslimat üzerinden bilişim sektöründe ciroların sürdürülebilirliğini sağladı.


Diğer yandan bir başka ilginç gelişmeyi uluslararası kriminal polis teşkilatı İnterpol’ün bir açıklaması gündeme getirdi. İnterpol’e göre Covid-19 salgınının yarattığı kriz durumu, siber suçların ve sanal korsan saldırılarının büyük artışına neden oldu. BU bağlamda 2020’de küresel bir yönetim danışmanlığı şirketinin yaptığı araştırmaya göre siber güvenlik alanında çalışan şirketlerin performansı fazlaca abartılıyor. Korsanlar siber güvenlik duvarlarını aşmakta pek zorlanmıyorlar.


Hem kurumsal hem de kişisel anlamda –mahrem olanlar da dâhil olmak üzere– bilgilerin ağlara ve İnternete taşındığı bu çağda siber güvenlik daha önemli bir konu olmaya başladı. Örneğin Nesnelerin İnterneti bir yandan büyük kolaylık sağlarken diğer yandan siber korsanların saldırı hedeflerinden biri haline geliyor. Bu bağlamda bilişim sistemlerinin ve ağların hem donanım hem yazılım yönünden korunma ihtiyaçları artıyor. Ayrıca akıllı-bağlantılı nesneler için siber güvenlik de bir endüstriyel tasarım kriteri haline gelmek zorunda… Kurumsal ölçekte aldığımızda; yaygın bilişim-iletişim (BİT) güvenlik zayıflıklarını belirlemek ve siber güvenlik olgunluğunu geliştirmek, gerçekten dijitalleşen kuruluşlar için vazgeçilmez önemde oluyor.


Bir bilişim sistemine giriş yapmak için bir kullanıcı adı ve parolaya sahip olmanız gerekir. Bunlar, sizin sistemin yetkilendirilmiş kullanıcısı olduğunuzu doğrulamaya yarar. Bu tür doğrulama haklarına ilişkin bilgiler bilişim sisteminin –genelde etkin dizin altyapısı adı verilen– belli bir yapısı içinde yer alır. Siber korsanların bir sisteme saldırıya niyetlendiklerinde hedeflerinde doğrulama hakları ve erişim yetkilerini içeren bu altyapı yer alır. Bu altyapıya erişim sağlayan korsanlar üst düzey yöneticilerin akıllı telefonlarından şirketin –mahrem bilgilerini içeren– veri tabanlarına kadar pek çok noktaya ulaşabilir. Erişimle yaratılacak zarar sadece bilgi düzeyinde kalmaz; korsanlar, bilişim donanımına da zarar verebilirler. Ev açısından baktığınızda; evde bulunan örneğin akıllı-bağlantılı kombiniz veya buzdolabınız da risk altında demektir.


Siber güvenlik alanı, bilişim ve iletişimdeki teknolojilere bağlı olarak büyüyen bir iş sektörü olmayı sürdürüyor. Bugüne kadar gözlenen sanal saldırılar konunun ciddiyetini örneklerle ortaya koyuyor. Dolayısıyla şirketlerin, siber saldırıları gerçek zamanlı olarak izlemeye, hem kendileri hem de müşterileri açısından güvenlik önlemleri almaya yatırım yapmaları kaçınılmaz önemdedir.


Covid-19 salgınının dünyanın önüne koyduğu en önemli gündem maddesi sağlık oldu. Buna bağlı olarak sağlık verilerinin değeri bir kez daha ortaya çıktı. Sağlık verilerinin hızlı bir şekilde toplanması, sektöre tedaviyi iyileştirmek için yapay zekâ gibi çığır açan dijital yeteneklerden yararlanma konusunda eşi görülmemiş bir fırsatlar sunuyor. Sağlık verilerinin akıllıca kullanılması, hasta tedavi ve bakımını önemli ölçüde iyileştirme potansiyeline sahiptir. Bu tür veriler sayesinde hastalığı doğru teşhis etmek, hızlı tedavi uygulamak, sağlık kuruluşunda geçen süreyi azaltmak ve ilaç kullanımını enazlamak mümkün olacak.


Teknoparklarda yer alan sağlık sektörü girişimlerinin artması da konunun ilgi çekici boyutlarını ortaya koyuyor. Sağlık alanında donanım ve yazılım geliştiren girişimlerin yapay zekâya yönelik ilgilerinin artışı da gözleniyor.


Bu kadar teknolojik gelişime rağmen işgücünün önemini ihmal etmemek gerekiyor. Küresel ölçekli araştırmalar, 2025 yılına kadar Y kuşağının küresel iş gücünün dörtte üçünü oluşturacağını öngörüyor. İşletmeler, yenilikçi bir işe alma süreci geliştirmek için teknolojiyi kullanarak insan kaynağının (İK) performansını artırabilirler.


Bazı yeni girişimler, yapay zekâlı yazılımları kullanarak yeni nesil işe alma çözümleri sunuyorlar. Akıllı telefonlar, tabletler ve bilgisayarlar için mini oyunlar oluşturmak üzere bilişsel bilim ve oyunlaştırma uzmanlığından yararlanan filiz girişimler; İK alanında sorunsuz teknik uzmanlığı, entelektüel ve sosyal becerileri, kültürel uygunluğu ve diğer çok sayıdaki faktörü değerlendiren uygulamalar geliştiriyor.


Teknolojinin gittiği yol sadece bunlardan ibaret değil. Daha başkalarını sonraki yazılarda ele alalım.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Gürcan Banger Arşivi