Teknolojinin Götürdüğü Yere Doğru

Önce sık kullanmakla birlikte zihnimizde net olmayabilen iki tanımı hatırlatayım. Teknoloji; malların veya hizmetlerin üretiminde veya bilimsel araştırma gibi amaçların gerçekleştirilmesinde kullanılan araçlar, teknikler, beceriler, yöntemler ve süreçlerin toplamıdır. Sanayi; makine ve benzeri araçlar (teknoloji) kullanımı ile bir madde veya gücün niteliğini veya biçimini değiştirerek toplu üretimde bulunan faaliyet dalıdır.


Teknolojinin küresel gidiş üzerindeki etkilerine ilişkin ayrıntıya girmeden bilinenin görünmeyen yanını söyleyeyim. Hiç kuşkusuz; bu çağın en önemli teknolojik gelişmesi bilişim ve iletişim endüstrileri ile bağlı alanlarda gelişti. Yeni teknolojik ürünler sayesinde yaşamımızın tamamen değiştiğini hisseder olduk. Özellikle iş dünyası açısından bu teknolojilerin henüz yeterli ölçüde devrede olmadığını söylemeliyim. Önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde bilişim ve iletişim teknolojilerinin başta iş dünyası olmak üzere yaşamın tüm alanlarında çok daha etkili ve belirleyici olacağını göreceğiz.


Önümüzdeki dönemin önemli teknolojik değişiminin birkaç farklı alanda olacağını öngörebiliriz. Bunlardan ilkinin yukarıda değindiğim bilgi teknolojileri alanı olacağı anlaşılıyor. Bilgi endüstrisindeki önemli ve hızlı gelişmelerin bu öngörünün oluşmasında etkisi var. Öncelikle bilişim donanımının yaygınlaşması ve ucuzlaması, bilişim hizmetlerine daha kolay erişilir hale gelmesi yepyeni bir durum oluşturdu. Artık işleme gücü ve depolama kapasitesi gibi sorunları daha az yaşıyoruz. Ağlarla birlikte bulut bilişim teknolojisi bilgiye erişim mesafe ve zamanını kısalttı.


Diğer yandan sosyal medya altyapı ve uygulamalarının giderek yaygınlaşacağı ve çeşitleneceği anlaşılıyor. İş dünyası açısından bakıldığında yeni bir pazar türü kendini iyiden iyiye ortaya koymaya başladı. Buna karşılık ticari işlemlerin hızla sanal dünyaya taşınıyor olması aynı zamanda bir bilişim güvenliği sorununu da hızla büyütüyor. Önümüzdeki dönemde sosyal medya gibi siber güvenliğin de (bugünkünden daha büyük hacim ve çeşitlilikte) önemli bir iş ve fırsatlar alanı olacağını söyleyebiliriz.


Ucuzlayan bilgisayar donanımı ve yazılım kavramları sayesinde müşterilerin tercihleri ile seçmenlerin eğilimlerinin daha yakından izlenme imkânı oluştu. Her geçen gün bu yeni fırsatları değerlendiren kullanım araçları üretiliyor ve yaygınlaşıyor. Bu durum yeni fırsatlar yaratırken bir yandan da yeni tehditler oluşturma potansiyeli taşıyor.


20’nci yüzyılın ilk yarısında yaşamış İngiliz romancı, gazeteci ve eleştirmen George Orwell’in 1949 yılında yayınlanan “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört” isimli romanını hatırlayacaksınız. Roman, her şeyi izleme ve gözetim altında tutan “Büyük Birader” kavramını entelektüel düşünceye kazandırdı.


Orwell’in 1949 yılında öngörmüş olduğu Büyük Birader’in izleme ve gözetim potansiyeli bugünkü teknoloji sayesinde tümüyle gerçekleşmiş halde… SMS’lerden telefon konuşmalarına, e-postalardan elektronik ortamdaki banka işlemlerine kadar her şey ‘suyun başındakiler’ tarafından istendiğinde izlenebilir durumda… Bilişim ve iletişim teknolojileri ile bunları somutlayan araçların ışıltısıyla gözleri kamaşmış olan bireyler –muhtemelen– zaman içinde gözaltında tutulma konusuna giderek daha fazla itiraz etmeye başlayacaklar.


Buradaki ilginç ikileme dikkat çekmek isterim. Bir yandan teknolojik gelişmeler katılımı ve demokrasiyi genişletici (yönetişimci) etkiler yapıyor izlenimi vermekte… Diğer yandan aynı yaklaşım, despotik bir yönetimin de şartlarını oluşturabiliyor. Geçmiş bilgi ve deneyimlerimize bakarak; eğer bir yerde buna benzer bir çatışma (karşıtlık) durumu varsa orada zaman içerisinde yepyeni biri durumun oluşacağını öngörebiliriz. Özetle; bugün gördüğümüz sadece buzdağının su üstünde kalan kısmı…


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Gürcan Banger Arşivi