
Gürcan Banger
Toplum 5.0 Neleri Hedefliyor?
Endüstri 4.0 çatısını oluşturan yeni ve evrimleşen teknolojilerden daha iyi bir sosyo-ekonomik gelecek tasarımı amacıyla yararlanılması vizyonuna “Toplum 5.0” adını veriyoruz. Terim, teknolojik değişim karşısından kendi sosyo-ekonomik değerlendirmelerinden kaynaklanarak ilk olarak Japon hükümeti tarafından geliştirildi. Tasarımın ana ilkelerinden biri, ortaya çıkan problemlerin çözümünde veya yeni bir toplum düzeninin oluşturulmasında doğa ve canlı / cansız yaşamla uyum içinde olunmasıdır.
Toplum 5.0 vizyonunun araştırılıp tartışılması gereken yönleri olmakla birlikte geleceğe yönelik bazı öngörülerden söz edilebilir. örneğin yeni mali sistemlerin eldeki fonları toplumun yararına olacak biçimde etkili ve verimli biçimde dağıtması beklenir. Kamusal ağlar, toplumun karşı karşıya kalacağı çeşitli güvenlik sorunlarını kolayca aşabilmesini sağlamalıdır. Felaket durumlarında kurum ve kuruluşlar arası bilgi paylaşımı, bunlara karşı hızlı tepki ve katkı verilmesine yardımcı olmalıdır. Kentlerin aşırı şişkin olmaya devam etmesi yerine kent dışı alanlarda daha küçük yerleşimlerin oluşumuna katkı yapılmalıdır.
Bu öngörü örnekleri yanında; Toplum 5.0 inşa sürecinde enerji, insan sağlığı ve bakımı, tarım ve gıda, ulaşım ve taşıma, ürün ve hizmet üretimi gibi alanlarda yapılacak pek çok iş olacak. Teknolojilerin yarattığı kolaylık ve yenilik imkânlar bunların gerçekleştirilmesine önemli katkılar verecek.
İş-işletme ekosistemindeki paydaşlar kendi amaçlarına uygun olarak ekonomik değer üretirler. Toplum 5.0 şartlarında kuruluşların ve kişilerin yaratması gerekenler arasında gelecek tasarımının hedeflerine uygun olarak sosyal değer yaratılması yer alır. Ekonomik canlılığı toplum tabanına yaymak üzere yeni kurulan filiz girişimlerin (start-up’ların) desteklenmesine önem verilir. Kuruluşlarda ve bireylerde inovasyon bilgi ve deneyiminin yaygınlaşması için kişisel ve kurumsal ilginin artışı yanında yeni yöntem, teknik ve araçların geliştirilmesi ve kullanımı teşvik edilir. İnovasyon odaklı çalışan küçük işletmelerin oluşumu ve sürdürülebilirliğine önem verilir; onlara yönelik özel ortamlar ve şartlar oluşturulur. Bu beklentilere uygun olarak insan kaynakları ve istihdam yaklaşımlarında da değişim olacaktır.
Yeni çağ, verinin miktar olarak ivmeli çoğaldığı ve giderek çeşitlendiği bir dönemdir. Bilişim teknolojilerindeki ilerlemeler, elektronik işlem hızı ile gücünü büyük ölçüde artırdı. Böylece yapay zekânın karmaşık sorunlarını aşmak giderek daha kolay hale geliyor. Bu durum, verileri yapay zekânın da yardımıyla analiz edip değerlendirmeyi, problem çözmeyi ve süreçleri yönetmeyi mümkün hale getiriyor. Yeni çalışma tarzı, sabit ve kapalı departmanlar yerine dinamik (ihtiyaca göre sanal) olabilen takım modeline dönüyor. Takım çalışması ile birlikte yeni liderlik tarzları gündeme geliyor.
Toplum 5.0’a giden yolda öğrenmenin de ilke ve gerekleri değişecek. örneğin hemen (sosyal veya teknik) her meslek / iş dalında yapay zekâ, matematik, enformatik ve yaşam bilimlerine ilişkin bilgilerin gerek şart olmasını bekleyebiliriz. Kuruluşlar yüksek niteliklere ve becerilere sahip kişilere kendi yapılanmaları içinde yer vermek için yarış içinde olacaklar. Ayrıca öğrenme, sonsuz bir süreç haline dönüşecek; dolayısıyla sosyal düzenin kişilere her zaman ve her yerde eğitime ulaşabilmek imkânı sağlaması gerekecek.
Kamu yönetimi açısından baktığımızda ise tam anlamıyla dijital dönüşümün sağlanması kaçınılmazdır. Bu gelişmeler, merkezi ve yerel yönetim yapılarını da dönüştürürken bu yapılar arasındaki ilişki ve etkileşim şartları da farklılaşacak.