Vedat Alp
Tüzük değişikliğinden daha önemlisi anlayış değişimidir
CHP’nin gündeminde Tüzük Kurultayı var.
Toplantılar yapılıyor, raporlar hazırlanıyor.
Parti üyelerinin önerileri de toplanıyor.
Öneriler toplanmasına toplanıyor da dikkate alınırlar mı?
Bilemiyoruz artık…
Parti üyelerinin ısrarla dile getirdikleri bir talep var.
Parti üyeleri adayların belirlenmesi sürecine doğrudan müdahil olmak istiyorlar.
Onun için de sürekli ‘’ön seçim’’ diyorlar.
Bir başka üzerinde durulan konu da ‘’görev süresi sınırlaması’’…
Milletvekilleri ve belediye başkanlarına ‘’3 dönem sınırı’’ getirilmesi isteniyor.
Gündeme getirilen başka konular da var.
Ancak öne çıkan iki konu ‘’ön seçim’’ ve ‘’görev sınırlaması’’…
Bu konularda çıkacak kararı bilemiyoruz…
Karar olumlu olabilir…
Tüzük değişikliği yapılabilir.
Tamam da… ‘’Da’’sı var işte…
Tüzüğe hüküm koymak elbette ki çok önemli…
Ancak daha önemli bir şey var.
O da tüzük hükümlerini uygulamak…
CHP’nin bugün yürürlükte olan tüzüğünde önseçim ‘’yok’’ değil ki… Var.
Milletvekili adaylarının büyük bölümünün önseçimle belirlenmesi gerekiyor.
Gereken o da yapılan o değil…
Bu tüzük hükmü bir kez uygulandı.
Çok sayıda ilde milletvekili adayları ön seçimle belirlendi.
Ne var ki o iller arasında Eskişehir yer alamadı.
Sonra yapılan seçimlerde tüzük hükmü uygulanmadı.
Önseçim falan yapılmadı.
Milletvekili adayları Ankara’da belirlendi.
Son seçimlerde, toplam oy oranları yüzde 2’yi bile bulmayan 4 partiye de 39 milletvekili verildi.
Tüm bunlar yapılırken tüzük hükmü hiç umursanmadı bile.
Tüzükte olup da uygulanmayan tek hüküm önseçim değil ki…
Dikkate alınmayan hükümler oldukça fazla…
Merkez yoklaması ile belirlemede 3 dönem kuralı var.
Uygulanmış olsa Utku Çakırözer’in Eskişehir’den aday olamaması gerekir.
Başka illerden olabilir ama Eskişehir’den olamaz…
Gel gör ki aday yapıldı ve seçildi…
Tüzük hükmü kağıt üzerinde kaldı.
Kemal Kılıçdaroğlu döneminde Eskişehir örgütünde çok sayıda ‘’görevden alma’’ yapıldı.
Aralarında ‘’tüzüğe uygun’’ denilebilecek olan yok.
Eskişehir’den birileri istedi, Kemal Kılıçdaroğlu da isteği yerine getirdi.
Görevden almalar da sonrasında yapılanlar da tüzüğe aykırı…
Yerel mahkeme tarafından bozulanlar oldu.
O zaman da karar üst mahkemeye taşınarak ‘’oyalama’’ yoluna gidildi.
Tüzükte yer alıp da uygulanmayan başka hükümler de var.
Tüzükte yazılanlar değil Kemal Kılıçdaroğlu’nun tercihleri önem kazandı.
CHP’liler sürekli ‘’tek adam sistemi’’ eleştirisi yapıyor ya, Kemal Kılıçdaroğlu döneminde CHP’de de aynı sistem hakim oldu.
Uzun sözün kısası, tüzüğe hüküm koymak önemli…
Anacak uygulanırsa…
Uygulanmadıktan sonra tüzüğe hüküm konulmuş, konulmamış hiç önemli değil…
Dedik ya… Yapılacak Tüzük Kurultayı’nda alınacak kararları bilemiyoruz…
Yine sürekli ‘’değişim’’ deniliyor.
Tüzükte şu veya bu değişiklikler yapılabilir.
Onlar kadar önemli olan anlayış değişimidir.
Yeni dönemde bu değişim gerçekleşecek mi?
Bilemiyoruz…
Bekleyip göreceğiz…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.