Yılmaz Büyükerşen,

Ahmet Ataç ve Kazım Kurt…

Bir akşam Tepebaşı bölgesindeler.

Bir gece Odunpazarı’nda.

Bir gün dernek toplantısında;

Bir başka zaman kırsal bir beldedeler…

Ama, üçü de bir aradalar!

+++

Hani bugüne kadar aralarında hep savaş olduğu söylenen başkanlar.

Aralarında sürekli kara kedilerin gezdiği söylenen başkanlar.

Birbirlerine karşı sürekli itici tavırlar takındıkları söylenen başkanlar.

Ve hatta, birbirlerine düşmanca baktıkları söylenen başkanlar bir arada şimdi.

++++

Geride kalan 5 yılın mevcut başkanlar adına en önemli gündemi de buydu galiba.

Neredeyse her gün bu konuya dair bir yorum duyduk, okuduk.

Bu meseleye dair şehrin çeşitli noktalarında sürekli dedikodular işittik.

Ve hatta söylenenler öyle bir noktaya geldi ki;

“Bu başkanlar seçimden önce birbirini yer” noktasına kadar getirildi dedikodular.

++++

Siyaset bir nebze bu dedikodularla yol alır…

Fakat, temeli olmayan siyasi söylentilerin ömrü de çok uzun olmaz.

Her yerde söylenegelen, ancak bir türlü kimsenin inanmak istemediği bu konunun da, temelinin olmadığı galiba artık anlaşılmıştır.

çünkü, başta da söyledik…

Şu günlerde şehirde en çok rastlanan kişilerin başında üç başkan geliyor.

Hem de bir aradalar…

Hem de seçmene aynı mesajları verecek kadar aynı yerde duruyorlar.

İnsan odaklı projelerini…

Şehirde geliştirdikleri sosyal dokuyu anlatıyorlar.

Bundan sonra da yine aynı ekip ile aynı gelişimin devam edeceğini vaat ediyorlar.

+++

Başkanlar bir taraftan;

Seçime ve seçmene yönelik bir arada çalışırken;

Aslında diğer taraftan da, bugüne kadar yapılan dedikoduların ne kadar da gerçek olmadığını kanıtlıyorlar…

Dahası…

Söylentilerin yalan olduğunu gösteren her üç başkan;

“31 Mart seçimlerinde de yine bir bütün olarak sandıkta yarışacaklarının mesajını da Eskişehirlilere çok iyi vermeyi başarıyorlar…”

Kısacası…

“üç başkanın birlikte yaptığı bu ziyaretler, sıradan seçim ziyaretleri değildir…”

Bize göre, içerisinde pek çok anlam ve mesaj barındıran bir tavırdır…

Seçmen de illa ki bu mesajı ziyadesiyle alacaktır.

Siyasi akıl dedikleri de galiba bu olmalı…

**********************

KAZANMAYA öYLESİNE ODAKLANDIK Kİ!

2,5 yıl sonra Eskişehirspor transfer yapınca, havalara uçtuk.

Artık dayanma gücünün son raddesinde gelen bu haber, hepimizi müthiş bir rahatlamaya soktu.

Mevcut takımın durumundan tutun, alınan oyuncuların kapasitelerini hiç konuşmadan;

“Yeni bir takım olmanın sevincini” tüm şehir olarak paylaştık.

Ve son üç günde büyüyen o sevinç yumağı, Gençlerbirliği galibiyetine de bir o kadar kenetledi herkesi…

“Gençlerbirliği karşında galip geleceğimize inancımız o kadar fazla ki;

Olası ters bir sonuç sanki dünyaların yıkılmasına yol açacak!”

Oysa durum hiçte öyle değil!

İlk kez bir takım olarak bir lig maçına çıkacak ekibe sahibiz.

İlk kez birbirleriyle yan yana oynayacak oyuncular olacak.

Yeni transferlerle kurulan takımın bir geçiş süreci olması gerektiği gerçeği var.

Umarız bu süreç hepimizin beklediği skorlarla geçer.

Hepimizin odaklandığı o galibiyet gelir.

Gelmezse, kimse unutmasın ki dünyanın sonu değil!

Gelirse de zaten Eskişehir’de işler çok farklı noktalara gider…

Haydi Es-Es…