Perşembe günü yapılan Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde “Eskişehir’e hükümet yeterli yatırımı yaptı mı?” tartışmaları yaşandı. Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, “Eskişehir gerçekten uzun yıllar boyunca üvey evlat muamelesi gördü." dedi.
Bu çıkarım biraz olsun bile haksız değil.
22-23 yıllık AKP iktidarında iktidara yakın ve iktidara yüksek oy oranı ile destek olan şehirlerin ne denli büyük avantajlar elde ettiği apaçık ortada. Ayşe Başkan’ın bu çıkarımına itiraz eden AKP cephesi elbette kendilerini savunmak için itiraz ediyor. Onların da Eskişehir’e yeterli yatırımın gelmediğinin farkında olduğuna eminim.
AKP’nin bu konuda genel savunmasına baktığımızda şehre yapılan hizmetler öne çıkıyor. Tamam, illaki 22 senede Eskişehir’e bir şeyler yapılmış ama kaç tanesi bu memlekete büyük katkı sağlamış o tartışılır. Göz boyamak ya da yaptık oldu için yapılan hizmetleri saymaya gerek yok. Hatırı sayılır hizmetlerin sayısı ise herkesin gördüğü üzere yeterli değil. Ayşe Başkan da bunu söylüyor.
Eskişehir nitelikli hizmetleri yeterince alamayan büyükşehirler arasında yer alıyor. Oysa hükümet belediyeleri olan ve hükümet oyunun yüksek olduğu kentler ne hizmetler aldı. Bunu inkar etmek ancak siyaset yapmaktır. Siyaset yapmak ise şehre bir fayda sağlamıyor. Bunu birçok kez dile getirdik.
Şimdi hiç lafı uzatmaya gerek yok…
AKP hükümeti iktidarı her zaman kendine yakın şehirleri destekledi. AKP Genel Başkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı olmadan önce birkaç kez Eskişehir’i AKP’ye kazandırma niyetine girdi. Cumhurbaşkanı olduğu dönemde ise bu hırsının çok azaldığını hissettik, en azından benim görüşüm bu yönde.
Eskişehir, İzmir gibi AKP iktidarının gözden çıkardığı bir şehir konumuna düşmüş durumda. Zaten de hiçbir zaman AKP’nin kalesi olmadı, yakınından bile pek geçmedi. Hal böyle olunca hükümet politikaları ile kentin dinamikleri hep ters düştü.
Yani, Eskişehir neden üvey evlat oldu bunu anlamak hiç de zor değil. Sebebi çok açık…
Artık Sayın Erdoğan Eskişehir’den vazgeçti. Zaten AKP’nin yerel örgütlenmede sürekli sorun yaşamasına rağmen Ankara’dan buradaki kaosa ciddi bir el atılmamış olması da bunun bir ispatı diye düşünüyorum.
Mevcut İl Başkanı Gürhan Albayrak kendi çabaları ile farklı bir figür yaratmaya çalışıyor ve kente Ankara’nın müsaade ettiği kadar tırnak içinde hizmet etmeye çalışıyor. Ama bu Ayşe Ünlüce’nin de dediği gibi asla yeterli değil. Mevcut Eskişehir milletvekillerinden Nebi Hatipoğlu da iş dünyasındaki çevresi, ikili ilişkileri ile Ankara’da etkin roller almaya çalışıyor. O da hizmet mi kendisine popülarite mi kazandırıyor, o tartışılır. Bu isimler dışında, mevcutta AKP’nin Eskişehir’e pozitif etkisi sıfır denecek kadar az.
Geçmiş dönemlerde de farklı isimler ile aynı senaryoları izlemiştik…
Tüm bu anlattıklarım sebebiyle AKP’nin “Eskişehir’e yeteri hizmet getirdik.”, “Bizden olan şehirlerden bu kenti ayırmadık.” gibi sözler söylemeleri hiç samimi değil kimse kusura bakmasın.
Eskişehir’in kritik ihtiyaçları hep ikinci plana atıldı. Havaalanı elinden alındı. Çevre yolu yapılmadı. Alpu yolu krizi, Seyitgazi yolu krizi devam ediyor. Kentsel dönüşüm ile ilgili yetki problemleri devam ediyor. Eskişehir’de okul binası eksikliği, okulların depreme dayanıklı yeni bina ihtiyacı sürüyor. Eskişehir’in üniversiteleri eski görüntülerinden uzaklaşmayı sürdürüyor. 2-3 tane göstermelik iş yapma ile bu kente adil davranılmış olmuyor.
Sayın Erdoğan ve AKP’nin nihai düşüncesi geçmişte, bu kent için “Bize oy verin yapalım.”, “Belediyeleri bize verin yapalım.” olsa da bugün o düşünceler bile geride kaldı. Bugün artık Erdoğan Eskişehir’den vazgeçmiş durumda. Bu kent kendi başının çaresine bakmak zorunda. Kimse kimseyi kandırmasın.
Herkese keyifli bir hafta sonu diliyorum. Sevgiyle kalın…
