Mahalli seçimler yaklaştıkça, adayların sesi daha da gür çıkmaya başladı.
Şehir resmen seçim havasına girdi.
Her gün, günün her saati şehrin bir köşesinde mutlaka bir adayın toplantısı oluyor.
Bu toplantıların her birinde de belediye Başkan adayları olabildiğince konuşuyor.
Adaylar, işin başında kendilerini anlatıyorlardı.
Yavaş yavaş sıra vaatlere geldi.
Vaatlerin bazılarının olabilirlikleri elbette mevcut.
Ancak ipin ucu öylesine kaçıyor ki...
Çoğu vaadin, daha söylenildiği anda vaat olarak kalacağı anlaşılıyor.
Örneğin...
Belediye Başkan adayının biri çıkıyor;
-"Eskişehir'in şu sorununu mutlaka çözeceğim" diyor.
Söylemiş olduğu sorun, gerçekten Eskişehir'in sorunu.
Çözülmesi halinde, şehir büyük bir menfaat sağlayacak.
O yüzden, belediye Başkan adayının söylemiş olduğ4u;
-"Eskişehir'in şu sorununu çözeceğim" sözleri ilgi çekiyor.
Ancak...
Bunu söyleyen Belediye Başkan adayının bu sorunu nasıl ve hangi yolla çözeceği ile ilgili herhangi bir bilgi vermemesi...
İnsanın da aklını karıştırıyor.
Zira hemen herkes biliyor ki...
Eskişehir'in sorunları "Ben çözeceğim" demekle çözülmüyor.
Anlayacağınız...
Yukarıda da söylediğimiz gibi belediye Başkan adayları başlarda kendilerini tanıtıyorlardı.
Şimdilerde ise, vaatlerini sıralıyorlar.
Ancak...
Bu vaatleri verirken, bazıları bunu nasıl gerçekleştireceğini açık açık söylüyor.
Bazıları ise...
-"Ben çözerim" deyip geçiyor...
Kısacası...
Birileri gerçekten kafalarını yoruyor...
Birileri ise, yüksekten atıp;
-"Bir seçilelim de. Nasıl olsa kimse hatırlamaz. Biz de bir yolunu buluruz herhalde" diye düşünüyor...