
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
VATAN İÇİN FEDAKÂRLIK BİR BAŞKADIR
Türk toplumunda, fedakârlık adeta bir gelenektir. Pek çok insanımız için Vatan, millet, toplum, kişi/kişiler, kurum/kuruluşlar ve yaşadığı kent için, fedakârlık bir alışkanlıktır. Bu alışkanlık, herkese de nasip olmaz. Çünkü fedakârlık, feragati gerektirir. Ayrıca da fedakârlık bir tercih meselesidir. Yani, sahip olduğu, her türlü olanak ve imkânlardan, hatta yaşamında, feragat edip, bunun yerine ömrünü başka bir işin yapılmasının, bir ölçüde daha iyi olabileceğini serdedip varidatını orda sarf etmektir.
Ülkemizde, fedakârlık yapan insanlar, birer isimsiz kahramanlardır. İstiklalimizi, ülke bütünlüğümüzü, bağımsızlığımızı ve bugün sahip olduğumuz tüm değerlere, meçhul kahramanlar sayesinde sahip olduk. Türk toplumu da her türlü fedakârlığı yapan bu insanlarımız sayesinde, bugünlere ulaştı.
Cumartesi günü, Sivrihisar' da, "FEDAKRLIK" la ilgili gelişmelere tanık olduk. Bu gelişmelerden bir de Hava Kuvvetlerine, inanç ve sadakat ile hizmet ederek, emekli olmuş, aynı zamanda, Sivrihisar Kültür ve Dayanışma Derneği'nin de üyeleri olan, Veysel Yaz, Yunus Aşan, M. Ali Bitirgen, Yunus Yerlikaya, M. Ali Olgun, Osman Ayhaner, Nizamettin Akay, Z. Alp Günaydın, İbrahim Leblebici, Beytullah Acaray, İbrahim Kılıçaslan, Zekeriya Aslan Müslüm Çakıcıer, Haluk Karatepe' den oluşan ekibin, İSTİKLAL SAVAŞI' nda, Sivrihisar Halkı tarafından, Türk Ordusu`na alınan, çift kanatlı Fransız yapımı Bregeue 14-B2 uçağını hatırlatacak uçağın montajında, hiçbir maddi çıkar gözetmeden yaptıkları fedakârlık, her türlü takdirin üstündedir. Ayrıca bu fedakârlıkları ile atalarına ve TSK' ya layık evlatlar olduklarını da gösterdiler.
Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesindeki, Hava lojistik Komutanlığı ve 1. Hava İkmal Merkezi Komutanlığı ve personelinin, katkıları ve fedakârlığı ile gerçekleştirilen bu anıt. Sivrihisar halkının, Kurtuluş Savaşı'ndaki fedakârlığını ve hava kuvvetinin, bugün ve gelecekte caydırıcı bir güç olduğunu ve kendisine tevdi edilecek her görevi de yeterli ölçüde yerine getirebileceğini de Türk halkına hep hatırlatacaktır.
Sivrihisar Belediye Başkanı Sayın Aslan' da, atalarımızın fedakârlığının sembolü olan bu uçağın temin edilmesinde, yerleştirilmesinde ve çevre düzenlemesinde, gösterdiği gayret ve caba, uçağın montajında, çalışan insanlarımıza sağladığı kolaylıklar, Sivrihisarlıların, fedakârlığını, bir kez daha tescil etti.
Elbette 1. Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığı personeli ve aynı kurumdan emekli olan bu insanlarımızın, fedakârlığı, diğer kurum/kuruluşlara ve kişi/kişilere örnek olur mu bilinmez ama Bu anıtta yaşanan tablo, şu günlerde TSK' yı, etkisiz hale getirmek isteyenlere de en güzel cevaptır. Çünkü TSK ve halkımız açısından, Atatürk' ün söylediği gibi, "SÖZ KONUSU VATAN İSE GERİSİ TEFERRUATTIR."
Bugün Türkiye ve TSK demek, akan terimiz ve fedakârlığımız demektir. Bize bunu unutturmaya çalışanlar, Türk toplumuna ihanet içindedirler. Bu şer odakları, Türk Milleti ve TSK' nın, kim ve nelere muktedir olduğunu, neler yapabileceğini de bilmezler. Hiçbir zaman da atalarımızın fedakârlığını unutturamazlar, unutturamayacaklardır. Nitekim TSK ve atalarımızın torunları olan insanlarımızın, Sivrihisar, daki fedakârlıkları, buna en güzel cevaptır. Şer odakları bilmelidir ki biz, koskoca bir Türk milletiyiz, Tarihte destanlar yazdık; gerekirse her türlü fedakârlığı yaparak, bugün ve gelecekte de yine yazarız.
Sivrihisar'daki gelişmeler göstermiştir ki Türk Silahlı Kuvvetleri personeli, dünyaya farklı bir pencereden bakar. Hızlıdır, esnektir ve etkisini çok uzaklarda hissettirebilir. Anlaşılmayanı anlar, alternatif çözümler üretir. Aynı zamanda "VEFA BORCU' nu da hiçbir zaman unutmaz. Nitekim Sivrihisar Halkı' nın, İstiklal Savaşın da gösterdiği fedakârlığı, canlı tutmak ve gelecek nesillere de taşımak için, Sivrihisar Uçağı anıtına, her türlü katkıda bulundu. Bu anıtla, Türk halkı, Sivrihisar halkının fedakârlığını hatırlayarak, vatanı için her türlü fedakârlığı yapacak, Hava Kuvvetlerinin, önemini de sürekli hatırlayacaktır.
Sivrihisar halkının, fedakarlığı karşısında insanımız, millî olarak üretilen, strateji ve taktikleri yanında, kendi uçağını yapmayı da hayal edecektir. Elbette bu ideali yakalamak zordur. Çünkü havacılık endüstrisi, çok yüksek teknoloji ve yüksek maliyetler gerektiren bir sektördür. Hatta yılların düşüdür ama Dalai LAMA' nın söylediği gibi, " "Güzel bahçe düşlemeden bahçe sahibi olunmaz." O nedenle de bugün düş olan bu teknolojiyi, Türk halkı mutlaka yakalayacak, kendi uçağını da kendi yapacaktır. Yeter ki Türk halkımız, Sivrihisar halkı ve TSK personeli gibi, fedakârlık yapsın...
Anıta, vesile olan isimsiz kahramanları kutluyoruz.