Olayla ilgili ne zaman bir haber okusak yüreğimiz bir kez daha yanıyor.

Akademisyen kimliklerinden önce 4 değerli insan gitti.

Kaybedilen canlarımızın ardından ülke ayağa kalktı.

Herkes tek cümlede buluştu;

“Vicdan!”

++++

çünkü, vicdanlar sızladı günlerce.

Bu işin sorumluları derhal gerekli cezayı almalıydı.

Ancak, işin karmaşıklığı bu cezanın gecikeceğini gösteriyordu.

çünkü olayın en başından itibaren araştırılması şarttı.

Olayların bu cinayete kadar nasıl geldiği bir bir irdelenmeliydi.

Bu yüzden sorular arka arkaya gelmeye başladı.

Katilin ilişkileri, hunharca işlenecek bir cinayete nasıl gittiği gibi pek çok sual…

+++

Bu konuda pek çok kişi konuştu.

Herkes yorumlarda bulundu.

Ancak olaya dair üniversiteden kimse sorumluluk almadı.

Ta ki MHP lideri grup toplantısında o sert konuşmayı yapana kadar.

Neredeyse tüm vicdanların sesi oldu Bahçeli.

Bahçeli, tüm soruları açık ve net biçimde ortaya koydu.

“Akıl sağlığı yerinde olmayan birinin üniversite ne işi var?” diye sordu.

Devam etti Bahçeli sorularına…

Elim olaya dair peşi sıra sorularını sürdürdü. 

++++

Dün yaşanan gelişme ise Rektör’ün istifasıydı.

Soruşturmanın selameti için Gönen’in verdiği karara saygı duyuyoruz.

Bu istifanın ve Gönen’in açıklamalarının ardından artık her şey soruşturmaya kalmıştır.

Soruşturmaya dair yayın yasağı bulunduğunu biliyoruz.

Bu nedenle söz konusu soruşturmanın sonucunu merakla beklemeye devam edeceğiz.

Ve sonunda da 4 güzel insanımızın katledilişinde kimlerin suçu ya da ihmali varsa belli olacak.

Başta bahsettiğimiz vicdanlar ise işte o zaman rahatlayacak.

***********************

EĞİTİM!

Şehirde belirli gündemin peşinden gidiyoruz.

Oysa en önemli konulardan birisini atlıyoruz!

“Eğitim”

++++

Kentin eğitimine dair her gün bir tepki haberi okuyoruz.

Dahası;

Artık sağcı, solcu, yanlı, yansız sendika ayrımı falan da kalmadı.

Hepsi bir araya gelip tepki gösteriyorlar.
Bu da eğitime dair sorunların ne denli sıkıntılı bir noktada olduğunu gösteriyor.

++++

Mesela son gelişme…

Ortaöğretime geçişte sınavla öğrenci alacak okullar açıklandı.

Alınacak öğrenci sayısı da belli!

Sınavı geçen parmak sayısı kadar okula gidebilecek.

1 Milyonluk şehirden üç yüz, beş yüz öğrenci başarılı sayılacak.

İyi olduğu iddia edilen okullara gidecek.

Kalanını ise yok sayacaksınız.

“Mahallenizdeki okullara gidin” diyeceksiniz.

Ve dahası, mahalleye en yakın okulun türünün de ne olduğunun önemi olmayacak.

Siz de bu işe “eğitim sistemi” diyeceksiniz.

Kısacası;

Eğitim kentinin, çağdaş, ufku geniş öğrencilerine en büyük haksızlığı sistem adı altında yapacaksınız.

Oh ne iyi böyle maarifi idare etmek…