Gazeteci Rıdvan Uysal’ın devrim otomobiline dair anılarını gülümseyerek okuduk.
Otomobilin fotoğrafını çektikten sonra filmleri çorabının içine saklamış örneğin!
çünkü proje gizli bir proje!
Türkiye’nin otomobil yaptığını kimsenin bilmemesi gerekiyor.
Bu yüzden Devrim’in filmleri çorap arasından ancak Tülomsaş’tan dışarı çıkıyor.
★★★

Tüm bunları okurken aslında içimiz cızlamadı değil!
Nedeni şu;
“Tam 55 yıl önce otomobil yapan Eskişehir, bugün bu konunun lafını bile etmiyor!”
Oysa otomobil teknolojileri artık her mühendisin cebinde geziyor.
Ortada 55 yıl önceki gibi gizli saklı bir şey yok!
Bugünkü Türkiye için kendi otomobilini yapmak değil, yapmamak daha zor bir iş.
Buna rağmen elde sadece prototip bir proje var.
Aradan onca zaman geçmesine rağmen, üretimine dair somut bir adım atılmadı.
Neden atılmıyor?
Bu da anlaşılmış gibi değil!
Ortada başka güçlerin ekonomik çıkarları olacağı kesin.
Yani Türkiye bir otomobil imal edecekse biraz zor dönemlerden geçecek!
Bu da belli!
Kısaca;
“Türkiye kendi otomobilini imal ettiğinde yeni bir devrim daha olacak!”
Eğer o günü görürsek, ilk Devrim’in sahibi Eskişehir bu işte geri kalmamalı.
üretimin ucundan mutlaka tutmalı.
★★★

Rıdvan Uysal Abi’nin hatıralarını okurken aklımıza gelenleri yazalım;
Türk otomotiv devrimini gördüğümüzde, Eskişehirli yetkililerin hatırlaması için tarihe bir not bırakalım istedik…
Umarız o devrim yakındır!

NOT; Bu yazıyı geçtiğimiz yıl kaleme almışız.
Harun Karacan’ın “Yeni devrimleri yapmak için Eskişehir olarak hazırız”  açıklamasının ardından yeniden gündeme taşıyalım istedik.
Kısacası;
Eskişehir gerçekten de bu işe ön ayaklık edip, yerli otomobil için kolları sıvamayı başarırsa şehrin ekonomik ve siyasi hayatında önemli değişiklikler olacaktır. Umarız Karacan’ın beklentisi ve çağrısı ete kemiğe bürünüp bir gün bu şehrin gerçek gündemi haline gelir…

REHAVETE DİKKAT!

Giresun’da zor bir maç oynadık.
Rakip sezonun finalinde elinde olan ne varsa sürdü sahaya.
Saha avantajı, mücadele, fiziksel güç…
Her şeyleri ile saldırdılar Es-Es’in üzerine.
İstediklerini de buldular.
Skor olarak öne geçmeyi başardılar.
★★★

Ancak Es-Es’in tecrübesi oyunu sürekli dengede tuttu.
Genç ayakların, tecrübeleri ayaklara verdiği destek skoru da eşit götürdü.
Rakip tüm gücüyle saldırıp golleri bulsa da, aynı şekilde mukabele gösterebildik rakibe.
Sonuçta çok zor bir maçtan istediğimizi alarak ayrıldık.
★★★

Şimdi tüm kentin ağzında final maçı var.
Sanki ikinci maç oynanıp bitmiş gibi!
Fakat unutmamamız gereken bir gerçek var.
Rakip 1-0 kazansa turu geçen taraf oluyor.
Ki;
Eskişehir’de bir gol atıp üzerine yatarak maçı bitiren takımlar biliyoruz.
O yüzden;
Şu an için yapılması gereken tek şey var.
“Final kelimesini şimdilik rafa kaldırıp; rövanş maçına kenetlenmek”
önce Giresun’u resmi olarakta geçelim, sonra zaten “Şampiyonluk” maçını konuşacağız…