
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
YILMAZ HOCA'NIN KAÇ TANE FORMA ALDIĞININ NE ÖNEMİ VAR?
Yılmaz Büyükerşen’in Eskişehirspor’a bakış açısını hepimiz biliyoruz.
Zaman zaman destek vermediği gerekçesiyle eleştirilse de;
Bugün ne denli haklı olduğunu yaşayarak görüyoruz.
Belki de seçildiği dönemde ortaya koyduğu vizyona göre hareket edilse, bugün forma kampanyası düzenlenmeyecekti.
Kurumsal bir yapı içerisinde şirketleşmesini yapmış;
Vizyon ve misyonunu oluşturmuş;
Ekonomik kaynaklarını yaratmış;
Geleceğe güvenle bakan bir Eskişehirspor olacaktı.
+++
Tüm bunların ortaya çıkması için aslında Hoca’nın her dönem işaret ettiği çıkış noktalarına bakılmalıydı.
Gelin görün ki, tek bir sözüne dahi kulak asılmadı Hoca’nın…
Hele ki, Süper Ligde olduğumuz ve paranın adeta su gibi geldiği yıllardaki uyarılarına dönüp bakılmadı bile.
“Bunca parayı 11 kıllı bacağa vermek yerine proje üretin” sözü siyasete çekildi.
Ve hiç kimse Yılmaz Hoca’nın ne demek istediğini, siyasi tartışmalar arasında bir türlü anlayamadı gitti!
+++
İşte şimdi o yılların ceremesini çekiyoruz koskoca bir şehir olarak.
Musluktan akan parayla plan, proje ve geleceğe dair yatırımlar yapmak yerine;
Tüm paraları kıllı bacaklara ve onları kente getiren menajerlere gömdük.
Yetmedi…
üstüne krediler çekerek, gelirlere temlikler koydurarak borçlandık.
Futbolcu satışlarından gelen paralar dahil, hepsi yine o kıllı bacaklara gitti.
3 kuruş etmeyen oyunculara rüyalarında göremeyecekleri ücretler ödendi.
Ve hala o oyuncular, alacaklarını tahsil edebilmek için kapıda sıraya girmiş durumdalar.
Koskoca Eskişehirspor’un geleceği de maalesef onların ellerinde artık.
İmza verip izin verirlerse, ancak Eskişehirspor transfer yapabilecek.
Son 10 yılda geldiğimiz nokta işte budur.
+++
Yiğit elbette düştüğü yerden kalkar.
Eskişehirspor’u hep bu gözle gördük.
Ancak biz yere değil, neredeyse uçsuz bucaksız bir çukura düştüğümüzü çok geç anladık.
Şimdi o çukurdan yere çıkabilmek için savaş veriyoruz.
Ve nihayet bu savaşı da “önce plan, program, proje” diyen yöneticilerle yapıyoruz.
+++
Kulübü bilimsel metotlarla yönetmeyi isteyen bir yönetim grubunun, yıllardır aynı şeyleri söyleyen Büyükerşen’le aynı fikirlere sahip olduğunu daha önceki yazılarımızda söyledik.
Haklı olduğumuzu da forma kampanyası ile gördük.
Bugüne kadar ekonomik anlamda (paranın nereye gideceği belli olmadığı için) çok fazla katkı sunmayan Yılmaz Hoca;
Kampanyanın ilk telefonunu eden kişi oldu.
Yani Yılmaz Hoca, yeni dönemin Eskişehirspor’una çok anlamlı bir adım attı.
Hiç kimse Yılmaz Hoca’nın kaç tane forma aldığına, ne kadar ödeme yapacağına falan takılmasın!
Buradaki asıl niyeti hep birlikte görmek gerekiyor.
Hoca’nın forma kampanyasına ilk katılan kişi olması;
“Arkasında 26 yazan formalardan 26 tane istiyorum” demesi, bizce Yılmaz Büyükerşen-Eskişehirspor ilişkisinin en önemli adımıdır.
Eskişehirspor yönetimine de önemli bir mesajdır.
Bakalım bu adımdan Eskişehirspor yönetimi bir anlam çıkarabilecek mi?
Yapacakları projeler, hazırlayacakları planlarla Hoca’nın kapısını çalacaklar mı?