
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Yöneticiye sorumluluk verip yetki vermezsen
Bundan bir süre önce ismini hatırlayamadığım bir kanalda izlemiştim.
Sabancı holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, aracı içinde sigara içerken muhabir yanına yanaşmış ve;
-"Burada ne yapıyorsunuz?" diye sormuştu...
Güler Sabancı'nın vermiş olduğu yanıt ise çok ilginçti:
-"Holding'e Amerika'dan bir Genel Müdür getirttik. Genel Müdür ilk iş olarak İkiz kulelerde sigarayı yasakladı. Ben de bu yüzden sigarayı arabada içmek durumunda kaldım. İçtikten sonra Holdingdeki yerime çıkacağım"
Bunun ne denli profesyonelce bir davranış olduğunu size uzun uzadıya anlatmaya gerek yok.
Kadın holdingin sahibi ama, bu konumu işin başına getirdiği insanın koyduğu kurallara uymamasını gerektirmiyor.
Nedense bazı olaylara gerçekten anlam veremiyoruz.
Örneğin...
Bir işin başına birisini getiriyorsunuz ya da, biri herhangi bir göreve seçilerek geliyor.
Yani tam bir sorumluluk alıyor.
SORUMLULUK OLAN İNSANLARIN KARAR VERME HAKKI OLMALI
Dolayısıyla, sorumluluk alan insanın, karar verme yetkisi olmalı.
Olmalı ki, sorumluluğunu tam anlamıyla yerine getirsin.
Ne yazıktır ki, günümüzde karar verme yetkisi ne işbaşına getirilen insanlara, ne de seçimle işbaşına gelmiş insanlara bırakılıyor.
Örneğin bir Belediye başkanını düşünün.
Seçimlerde insanlardan oyu, dolayısıyla yetkiyi almış.
Yani o şehirde ya da ilçede yaşayanlar;
-"Ben bu adamın Belediye'yi iyi yöneteceğine inanıyorum. Yapacağı çalışmalarla ilgili de şimdiden onay veriyorum" demiş.
Demiş demesine de dinleyen kim.
Her yaptığı hareket, karşısında "Yapamazsın" diye bir direnç görüyor.
Uygulamaya kalktığı her proje "Olmaz" denilen bir duvarla karşılaşıyor.
HALABUKİ PROFESYONEL YÖNETİCİLER EKİBİYLE GELİR EKİBİYLE GİDER
Örneğin bir futbol takımı var.
Başına bir teknik direktör getiriyorsunuz.
Amacınız, başarılı bir ekip oluşturması ve bu ekibin başarı sağlaması.
Sorumluluğu da tam anlamıyla kendisine veriyorsunuz ki, hesabını da yine kendisinden sorabilesiniz.
Ancak...
Sorumluluk verdiğiniz insana, yetkiyi bir türlü vermiyorsunuz.
İstediği bir tek futbolcuyu alamıyor teknik direktör. Aldığında resmen kıyamet kopuyor.
Takıma alınmasını istediği futbolcu iyi çıktığında, hiç kimse 'Aferin' demiyor Teknik direktöre...
Ama aldırdığı adam bir maç kötü oynadığında, 'Bu adamı almak için kaç para yedin?' diye hesap soruluyor.
Bu nedenle...
Günümüzde yöneten insanların sorumluluğu çok, yetkileri ise hiç yok.
İşte bunu bir türlü anlayamıyoruz...
Kendi kendimize de sürekli olarak;
-"Yahu, madem yönetsin diye getirdiğiniz adamların vermesi gereken tüm kararları siz vereceksiniz de , o halde bu adamlara ne gerek var?" diye soruyoruz...
Tabi cevabını da bir türlü bulamıyoruz...
Şimdi bu yazıyı niye yazdık...
Eskişehirspor Teknik Direktörü Rıza Çalımbay bazı futbolcuları kadrosunda görmek istediği için eleştiriliyormuş.
Eleştirenlerin büyük bölümü de, başka futbolcuların gelmesini istediği için yapıyormuş bu işi.
Ne diyelim?
Allah selamet versin...