Sanayi Odasında iki ayaklı seçimler nihayet tamamlandı.

İlk seçimi Nadir Küpeli aldı.

OSB’nin başkanlığına sanayiciler tarafından getirildi.

Aynı sonucun bu kez ESO seçimleri için de olacağını savunan çoktu.

Ancak seçim süreci boyunca pek çok gelişme yaşandı.

özellikle siyasetin seçimlere direk müdahil olduğu dilden dile dolaştı.

Tüm bunlar konuşulurken, merkeze konulan isim Harun Karacan oldu.

Şehrin ticaret dünyasında etkin bir isim olan Karacan’ın, Kesikbaş’tan yana tavır koyduğu söylenegeldi.

Tüm bu söylentiler, Ak Parti’yi bile ikiye ayırdı.

Nabi Avcı ve Emine Nur Günay, parti olarak tarafsız kalınması gerektiğini salık verdi.

Buna rağmen, seçim sürecinde bir değişiklik olmadı.

Karacan’ın Kesikbaş’a verdiği destek açıktan konuşulmaya başlandı.

+++

Sanayicilerin bu konuda nasıl tavır alacağı da, bu söylentiler yüzünden daha da arttı.

İşte bu gelişmelerle sandık konuldu.

çıkan sonuç, Kesikbaş’ı sanayinin yeni patronu yaptı.

Fakat;

Seçim sonuçları açıklandıktan sonra, Kesikbaş’ın yaptığı ilk açıklama çok enteresan oldu.

Kesikbaş, teşekkür konuşmasının ilk sırasına Harun Karacan’ı koydu.

Desteklerinden söz etti.

Ve ardından, şehirde en çok konuşulan konu bir anda bu teşekkür oldu.

Kısacası;

Kesikbaş’ın, daha ilk açıklamasında Karacan’ın desteğinden söz etmesi seçim sonrasının asıl konusu oldu.

Dahası;

Bundan sonra da çok konuşulmaya devam edilecek gibi!

Not; Kesikbaş ve ekibini kutluyoruz. çok önemli bir makama geldiler. Zira, Eskişehir bir sanayi kenti. Bu unvanı daha da pekiştirmek zorundalar. özellikle yatırımların kente daha çok çekilmesi için üzerlerine büyük iş düşüyor. Bu noktada OSB ile uyumlu bir çalışma yürüteceklerini umuyor, başarılar diliyoruz…

YA SABIR!

Dünkü yazımızı okuyanlar hatırlayacak.

Eskişehirspor’un kalan beş maçlık bölümü için herhangi bir isimle anlaşmasının yeterli olacağını savunduk.

Zira takımın antre edilmeye değil, yeni bir havaya ihtiyacı olduğunu savunduk.

Ve hatta yeni hocanın yanında bir psikologla gelmesini bile tavsiye ettik.

++++

Şehirde de zaten böyle bir psikoloji oluşmuştu.

“Takıma ruh katacak, ekibi toparlayacak ve kalan haftalara konsantre edecek bir isim yeterliydi”

İşte tüm bu hava içerisinde yönetim gitti Yılmaz Vural’la anlaştı.

Pek çok maçta taraftarın gırgıra aldığı ve ülkede çalıştırmadığı takım kalmayan Vural’la…

Dahası;

95 yılında, Eskişehir’den kötü hatıralarla ayrılan bir isim bulundu.

Belki de bulunacak en son isimle el sıkışıldı.

+++

Vural’ın takıma katkısını ne denli olacağını bilmiyoruz.

Belki de olumlu bir katkı yapacak.

Bu beklenebilir.

Takımın havasına olumlu etki yapabilir.

Ancak bu kez de tüm şehrin psikolojisi bozuldu.

Taraftar, Vural kararına adeta ateş püskürüyor.

Elbette bu krizi de dişlerini sıkarak geçirecekler.

Olan yine taraftara olacak yani!

O yüzden kalan beş hafta için yine “ya sabır” demekten başka çare yok!