6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA)

6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA)

ŞEB-İ ARUS

Hz.Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin (k.s: Kaddesallahu Sırrahü: Allah sırrını Takdis etsin) Evliyaların ismi zikredildikten sonna saygı için (k.s) söylenir.
Yazımın başlığı “Şeb-i arus”, Mevlana’nın öldüğü Allah’a kavuştuğu geceye verilen bir isimdir. “Şeb” Farsça gece demektir. Leyl’de Arapçada geceye verilen isimdir. “Arus” yeni evlenen,aşıkla maşukunbirbirine kavuştuğu ilk gece anlamındadır. “Şeb-i Arus” gerdek gecesi demektir. Hz.Allah’a engin bir aşkla bağlı olan Hz.Mevlana’nın Rabbisine kavuştuğu geceye de Şeb-i Arus benzetmesi yapılmıştır. Aslında “Vuslat Gecesi” denmesi daha sade daha güzeldir. Gerdek gecesi fanidir. Kavuşma anlamında vuslat ise sonsuz ebedidir.
Hz.Mevlana Celaledddin Rumi 1207’de Horasan’ın Belh şehrinde doğdu. 1273’de de Konya’da irtihal-i darı beka eyledi (vefat eyledi.) Babası Bahaddin-i Veled büyük bir alimdi. Annesi Mü’mine Hatun Harzemşalılar ailesine mensuptu. Soyu Hz.Ebu Bekir’e (r.a) ulaşır. Oğlu Sultan Veled’dir. Torunlarına “çelebi” denir.
önceleri babasından ders olan Mevlana  daha sonra Şemsüddin et-Tebriz’den ders almıştır. Babası ölünce ders vermeye başlayan Mevlana, kısa zamanda meşhur oldu. Binlerce öğrenci yetiştirdi. Kendisini Kur’an ve sünnetin hizmetine adadı. Mesnevisinde şöyle der; “Ben sağ olduğum müddetçe Kur’anın kölesiyim”
Hz.Mevlana bazılarının dediği gibi sadece “Türk Düşünürü” olmayıp büyük bir İslam mütefekkiridir. 47 bin beytten meydana gelen meşhur eseri bütün dünya dillerine çevrilmiştir. Bugün şöhreti bütün ülkelere yayılmıştır. Konya’da Aralık ayında yapılan Mevlana ihtifaline Avrupa, Asya, Amerika ve Uzak doğudan birçok aşığı ve ilim adamları iştirak etmektedirler.
Hz.Mevlana’nın Hz.Allah’a kavuşması (ölümü) bir düğün gecesine benzetilmiştir. Bu benzetiş çok mükemmeldir. Vuslatın ne kadar güzel ve tatlı olduğu vurgulanmaktadır. Birçok insanın koktuğu kaçtığı ölüm sevgililer için düğün gecesidir. Rasülüllah Efendimizin Fem-i Saadetlerinden dökülen “Men ehabbellahe likaehu fekad ehabballahü likaehü” Hadisi Şerifte “kim Allah’a kavuşmayı severse , Allah da Ona kavuşmayı sever” buyuruluyor. (Müslim)Bir kimse ölümünün düğün gecesi gibi hoş ve güzel olmasını isterse Ya Mevlana gibi olacak yada “Mü’min-il kamil” olma bahtiyarlığını elde edecektir.
Bir gün Efendimizin eşi Hz.Aişe (r.ah): Ya Rasülallah! ölümden korkulur deyince Rasülüllah efendimiz;
-Ya Aişe! Bir kimsenin ölüm anı gelince o kimse tam bir mü’min ise ömrünün son saniyelerinde ona gideceği yeri gösterilir. Cennet bahçesindeki yerini gören kişi sevinçle ölümü ister.
Kafir veya münafıkın ölümü anında son saniyelerde ona da gideceği azap ve cezasını çekeceği yer gösterilir. Tabii ki bunların ölümü de çok acı olur. (Hakim)
Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim de şöyle buyuruyor:
“Şüphesiz Rabbimiz Allah’tır” deyip sonra (sözde ve davranışta) dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine Melekler iner. Onlara “Korkmayın, üzülmeyin size va’d olunan Cennetle sevinin!” derler. (ölüm zamanında melekler Ayette vasıfları belirtilen mü’minlere, zikredilen müjdeleri vereceklerdir. Dosdoğru yolda yürümek, iman ve onda sebattır. (Kur’an-ı Kerim ve açıklamalı meali Medine-i Münevvere 1987 Sh: 479, Fussilet Suresi Ayet:30)
Hz.Mevlana’nın “Şeb-i Arus” törenlerine iştirak edenler mutrip ve neylerin sihirli müziklerini dinlerken Celaleddin-i Rumi’nin (ks.) ölümünün düğün gecesi oluşundan bahsedilirken herkes kendi ölüm anını da düşünmelidir.
Herkes yaşadığı lüks hayatının sonunun nasıl ve nice olacağını tefekkür etmeli ve ona göre yaşadığı hayatın İslama uygun olup olmadığına karar verip ya üzülmeli veya sevinmelidir.

Hz.Mevlana’da hoşgörü:
Bir akşam Mevlana Hazretleri müridleriyle beraber zikir halkasında zikir ediyorlardı. Tam bu sırada bir sarhoş da dışarıdan halkaya katılıp zikre iştirak etmek istiyordu. Ancak sarhoş dengesini tutamıyor, yanındakilere çarpıyor rahatsızlık veriyordu. Tutup kapıya atmak istediler. Ama sarhoş çıkmak istemeyip direnince zorlamalar başladı. İş tekme todaka varınca Mevlana sordu:
-Ne yapıyorsunuz öyle?
-Sarhoştur, dediler, çıkmak istemiyor biz de çıkarmaya çalışıyoruz. Mevlana’nın verdiği cevaba bakın lütfen:
-Şarabı o içmiş sarhoşluğu siz yapıyorsunuz!...
Anlaşılan sarhoşda olsa safdışı edilmesini istemiyor hor hakir görülerek dışarı atılmasına razı olmuyordu. Sözlerine şunu da ilave ediyordu:
-Düşene herkes tekme atar bir tekme de siz atmayın!...
İslamın tasavvuf dünyasında Abdülkadir Geylani, Bahaeddin Nakşibend, Gazali ve ikinci bin asrının müceddidi İmam-ı Rabbani gibi (Allah hepsinin sırlarını takdis etsin) büyük manevi liderler, üstadlar vardır. Eserleri kolaylık temin edilebilen bu zatların eserlerini elde ederek okuyarak hayatımızı onların feyizleri ile nurlandırmaya mü’min-i kamil olmaya gayret etmeli. Fitne devrinin dehşet ve şiddetinden kalbimizi ve ruhumuzu günahlardan arındırmaya çalışmalıyız.
Hoşçakalınız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA) Arşivi