Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) kuraklık haritalarını yayınlıyor sürekli.

Son güncellemeyi geçtiğimiz günlerde, 16 Mart tarihinde yaptılar.

İncelemek isterseniz, ülkemize ve şehrimize dair bu haritalarda ve bu sayfada çok veri var.

Biraz gezindiğinizde doğal kaynaklarımıza dair son durumu kolayca görebilirsiniz.

Ama özetini ben size yazayım…

+++

örneğin, son zamanların en çok konuşulan sıkıntılardan olan yağışlardan den vuralım.

Yağış yetersizliği ya da bu yetersizliğin nelere mal olacağı konusunda tartışmalar var ya;

Hah işte o meseleye rakamlarla göz atalım.

Mesela İç Anadolu’da yağış ortalaması en düşük il Konya.

“Yağış ortalaması en yüksek il ise Eskişehir!”

Yani şehrin yağış durumu, bulunduğu konum nedeniyle hiç fena değil.

Nedeni de tam anlamıyla İç Anadolu’da olmamızdan kaynaklanıyor aslında.

Bulunduğumuz konum bir geçiş kuşağı.

İç Batı Anadolu, Doğu Marmara bölgesindeyiz.

Demem o ki;

“Bu şehre göletler, barajlar kazandırsınlar;

Eskişehir'in yağış miktarı, yer altı suları onları dolduracak!”

+++

Tüm bunları neden yazdık…

Son yazımızda, dün ağır, bugün biyolojik, yarın da savaşların su silahıyla yaşanacağını söylemiştik.

Suyun sadece yaşamsal bir kaynak olmadığını;

Gelecekte var olmamızın da en büyük sermayesi olduğunu dile getirmiştik.

İşte o öngörümüzün yerel ölçekteki değerlendirmesi budur.

Eskişehir’in hem yağış, hem de su potansiyeli bakımından yaşadığı zenginlik aslında çok değerli..

Fakat bu değeri ortaya çıkaracak adımlara çok uzak duruyoruz.

Bırakın böylesine adımları;

Şehrin su kaynaklarını, Polatlı’nın vahşi tarım sulamasına harcıyoruz.

Bu kafayla artık nereye doğru gideriz bilmiyorum.

+++

Sonuç olarak;

Şehir olarak şu konuya hala ciddi manada eğilmiyoruz.

Oysa bugünkü veriler, 700 milyon insanın su sorunu nedeniyle göç etmek zorunda kalacağı bir dünyaya evrildiğimizi söylüyor.

Bu nedenle doğamızın değerini bilelim.

önlemlerimizi şimdiden alalım ki, susuzluk kapıyı çaldığında başımızı taşlara vurmayalım.

Ki o tehlike mutlaka ama mutlaka birgün kapımızı çalacak…

********************

DİJİTAL ULAŞIM İçİN TAM ZAMANI!

Dijital çağı yaşıyoruz ve hepimizin bu çağı yakalaması ne gerekiyorsa yapıyorlar.

Yakın bir zamanda ise yaşamımızda bu yönde çok fazla değişim olacağı muhakkak.

Yani hayatımızın daha büyük bir bölümünü dijital gereçler teşkil edecek.

+++

Dün bir elektronik posta aldık…

Bir okurumuz eskartındaki bakiye bittiği için otobüse binememiş.

Başından geçenleri de şöyle anlatmış;

“Eskartımı doldurmak için mecburen önce ATM’ye gittim.

Para çektim sonra gidip eskartımı doldurdum.

Yetkililer yıllardır diyor.

“Para, üzerimizde taşıdığımız en pis nesnedir!” diye…

ülkede küçücük şehirlerdeki toplu taşıma kartları için bile online olarak, bakiye yüklemesi yapabiliyor.

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi de keşke artık şu işe bir çözüm bulsa.

Bu devirde hala nakit parayla eskart doldurmak zorunda kalmasak.”

+++

Okuyucumuzun şikayetini aynen aktaralım istedik.

Zira artık yanınızda para olsa bile, kartınızı doldurtacak bir bayi de kalmadı.

Heryer kapalı, her yer izole halde.

Bu nedenle dijital ulaşımı hayata geçirmek için bundan uygun bir zaman yok!

Ve ne kadar gerekli olduğu da artık aşikar…