Anadolu üniversitesi, bugüne kadar hiç Eskişehir’den bu denli koparılmamıştı.

Eskişehir’in yetiştirdiği akademisyenler tarafından kurulup, hep bu kişilerce yönetilen A.ü.’de bu kez farklı bir metot denendi.

Eskişehirle hiçbir ilgisi olmayan bir isim, bir anda dışarıdan getirilip üniversitenin başına konuldu.

Gelen isim ilk önceleri şehirde heyecan yarattı.

“FETö Avcısı” olarak tanınan Rektör’ü ziyaret etmek isteyenler adeta kapıda sıra oldu!

Millet randevu alabilmek için rektörlüğün kapılarını aşındırdı!

Rektör’ün neredeyse ilk senesi zaten bu insanları ağırlamakla geçti.

İcraat dönemine gelindiğince ise işler farklı bir hal aldı.

+++

40 Milyon’dan fazla para harcanarak bir üniversitenin içerisinin açık bir hapishaneye çevrilmesi ile başladı herşey…

Bırakın yüz tanımayı falan, insanların içeride ne konuştuğu bile an be an kaydedilmeye başlandı.

üniversite, insanların konuştuğu bir yerden çıkarılıp, susturulduğu bir mecraya dönüştürüldü.

Ardından ise farklı dedikodular bir bir gelmeye başladı içeriden.

üniversite tesislerinin özel işler için kullanımaya başladığından tutunda;

Yapılan ihalelerin hiçte istenildiği gibi sonuçlanmadığına kadar söylentiler aldı başını gitti.

Hele hele Rektör’ün annesinin sosyal medyaya düşen söylemleri ve hemen ardından da;

Rektör’ün kendisinin tepki çeken yine sosyal medya konuşmaları, Anadolu üniversitesi’ni hiçte istenilmeyen şekilde gündeme getirdi.

İşin en kötüsü de şu oldu;

“İşte bu süreç maalesef ki, üniversitenin kurulduğu günden bu yana tırnakları ile kazıya kazıya elde ettiği gelirlerin alınmasıyla sonuçlandı.”

Evet evet, artık üniversitenin bir AöF geliri kalmadı, yani el konuldu.

Anadolu üniversitesi, bu sayede tipik bir Anadolu kenti üniversitesinden farksız hale getirildi.

+++

Eğitim konusunda nelerin yaşandığı konusunda çok fazla bir bilgimiz yok.

Ancak sosyal medya araştırması için kurulan bir merkez sürekli vitrine çıkarıldı nedense.

Artık çocukların bile bildiği ve kavradığı sosyal medya gerçeklerinin, araştırma sonucu gibi sunulduğu merkezin başarısı parlatılmaya çalışıldı.

Neyse…

Lafı çokta uzatmaya gerek yok.

Dışarıdan getirilen bir isim ile Eskişehir’de hizmet bu kadar oldu.

Tüm bunların sonunda Rektör istifasını sundu.

Sunarken de sağlık sorunlarını öne sürerek ayrıldı.

Ve herkes tahmin ediyor ki, bu istifanın ardında farklı sebepler var.

O sebepler neyse, artık Rektör ve yöneticiler arasında biliniyor.

Biz işin o kısmına çok fazla takılmıyoruz.

Rektör Bey’e bugüne kadarki katkılarından dolayı ve şehrimize olan hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyoruz.

Bundan sonraki yaşamında başarılar dileyerek, geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

+++

Son olarak…

Bu şehri yönetenler, bu şehir halkından icazet alarak göreve gelenler artık daha dikkatli olmak zonuda olduklarını kavramalılar…

Eskişehir’e yapılacak atamalarda, hele hele Anadolu üniversitesi gibi köklü ve kentin simgesi olan kurumlar için yapılacak olan atamalarda kentin değerlerini göz önünde bulundurmalarının önemini sanırım anlamışlardır.

O yüzden artık bu şehrin bir ünivesite bile yönetemeyecek kadar yetenekli bir akademisyenin olmadığı algısını bırakın.

Artık bu şehir insanının, bu şehrin tüm kurumlarını başarıyla yönetebileceğini anlayın.

Ve artık bu şehre dışarıdan bir isim atanmasına yardımcı olmayın bırakın;

Olası böyle bir atamının önüne set, duvar çekin.

Bu şehrin inanların sahip çıkın…

Eskişehir’i, Eskişehir’den yönetecek insanlar bulun!