2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

ALLAH HER GAZETECİYE OĞUZ TÜRKMEN GİBİ BİR PATRON NASİP ETSİN...

 


 


Gazetedeki çalışma arkadaşlarımızla yıllarımızı geçiriyoruz.


Dizgide çalışan arkadaşlarımızın en yenisi 20 yılı devirmiş.


Muhasebe biriminden, reklam departmanına kadar çalışan arkadaşlarımızla 15 yıldır birlikteyiz.


Şoförümüzden, yemekçimize kadar herkes senelerdir severek görevlerinin başında…


Bir aile sıcaklığı içerisindeyiz.


Sanki herkes ailemizden bir birey gibi!


öylesine benimsemişiz ki birbirimizi, acı günümüz herkesin acısı, tatlı günümüz herkesin sevinci haline gelmiş.


+++


Elbette işin gazetecilik boyutu da var.


Gazetenin her köşesinde insanlar telaş halinde işini yaparken;


Bizler ise, okuyucularına en iyi haberi vermek için bir uğraşın içerisinde olduk.


Evet, en iyi haberi vermekti gayemiz.


Başınızda Oğuz Türkmen gibi birisi varsa, en iyisini yapmaktan başka çareniz yoktu zaten.


+++


Mesleğe başladığımızda gözümüzü Oğuz Türkmen’in yanında açtık sanki.


öylesine tecrübeli bir gazeteciydi ki;


Haberin nasıl yapılacağını, nasıl verileceğini, haberin nasıl okutulacağını çok ama çok iyi biliyordu.


Neredeyse her gün başımızda durur, haberlere göz atar, içlerinden bir tanesini seçerdi;


“İşte haber bu!” derdi…


++++


Haberi yayına hazırlarken, heyecanından hiç yerinde duramazdı.


Yine başımıza gelip;


“Aman evladım, dikkatli yazalım, biz tarafsız kalalım da…” diye başlardı söze.


En büyük derdi “tarafsız gazetecilik” yapmaktı.


Yanında bulunduğumuz onca sene içerisinde tek bir defa dahi, gazetesini güç olarak kullandığına şahit olmadık.


Tek bir kere, kimsenin çıkarı için kalem oynattığını görmedik.


Bir kez olsun, “şunu da yazıver” diyerek talimatta bulunduğunu hatırlamıyoruz.


Oğuz Türkmen işte öyle bir gazeteciydi.


Ne haberi bir tarafa eğer büker, ne de çalıştırdığı gazeteciye direktif verirdi.


Objektif gazeteciliği bize O öğretti bunca yıl içerinde.


Ve aklımızdan hiçbir zaman çıkmayacak tavsiyeleri ile geçirdik yıllarımızı…


“Tarafsız kalalım evladım, tarafsız!” sözünü şiar edindik.


O’nun yanında büyüdük!


+++


Ne yaptığımız haberlere, ne de yazdığımız yorumlara tek bir kere dahi olsun karşı durmadı.


O’nun yanında “hep özgürdük”


“özgür gazeteciydik”


Bağımsızdık, tarafsızdık.


Bize gazeteciliğin en güzel yanını öğretti yani.


Bu mesleğin nasıl yapılacağını ezberletti.


İstikbal Gazetesi’ni bu sayede sadece şehrin değil ülkenin zirvesine çıkardı.


2010 yılında Türkiye’nin en iyi yerel gazetesi seçilirken de Oğuz Türkmen yanı başımızdaydı.


Nedeni belliydi bu büyük başarı öyküsünün…


Hep güvenilir gazete oldu İstikbal.


Hepsi O’nun eseri, hepsi O’nun emekleri, hepsi O’nun fedakârlığı…


Hepsi…


+++


Yazımızın başında da söyledik ya;


“İstikbal’de çalışan herkesin emeği en az onlarca yıllık” diye…


Gazetenin patronu, patrondan çok öte bir insandı çünkü.


Bir ağabey, yeri geldiğinde bir baba…


Kimi zaman dertleştiğin, kimi zaman neşelendiğin örnek bir insan!


Bazı zaman öfkelense de, şefkatini hiç esirgemeyen bir kişi.


Hangi çalışan istemez ki İstikbal’de çalışmayı?


İşte geçen o yılların eseri hep Oğuz Türkmen’in kişiliği, sevecenliği, dostluğundandı.


Allah her gazeteciye Oğuz Türkmen gibi bir patron nasip etsin.


Rahat Uyu Oğuz Ağbi!


Emanetin emin ellerde.


Bizlere bıraktığın miras hep yaşayacak.


“İstikbal Gazetesi hep tarafsız kalacak…”


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY) Arşivi