7-Ahmet URFALI (DOLUNAY)

7-Ahmet URFALI (DOLUNAY)

BELÇİKA İZLENİMLERİ

Bir hayalin peşinde, Kaf dağına Anka olmak
70'li yıllarda Belçika'ya gidip işçi olmak, çok para kazanmak, yurda dönüp ev-bark sahibi olmak Emirdağ gençlerinin en önemli arzusuydu. 1964 yılında Belçika'ya gidip izne dönen gurbetçilerin abartılı anlatımları bu arzuyu adeta körüklüyor, onların bol para harcamaları, şık giyinmeleri, özel otomobillere binmeleri biraz da kıskançlık duygusuyla gençleri hayal alemine sürüklüyordu. Artık tek konu Belçika'ya gidip ''kurtulmaktı.'' Bu ' kurtulmak'' sözü o kadar çok kullanılır olmuştu ki, gönderilen oğul için ''o kurtuldu, sıra küçükte.'' deyişleri sarf ediliyordu. Önce soyadı aynı olanlar kurtuldu, ardından kurtulma evliliği yapanlar, kaçak gidenler, eşini boşayıp sahte evlilik yapanlar...Kurtulma sendromu uzun yıllar boyunca devam etti. Şimdi değişik kurtulma yöntemleri kullanılarak göç sürdürülmektir.
'' Düğmeye basıp para kazanma'' o yılların en gözde kavramlarından biriydi. Biz o yılların gerçeğini sonradan öğrendiğimizde hayallerin yıkılmaması, rüyanın devam etmesi için gözlerimizi kapatıyorduk. Bir başlangıcın eşiğinde umutları yeşertmek dileğiyle öylece durup bakıyorduk. Karanlığın, bilinmezliğin esrarı mıydı bizi çekip götüren. Bir hayalin peşinde, Kaf dağına Anka olmuştuk artık. Hangi ağıt durdurabilirdi göçü, göze alındığında yolların meşakkati?Ve sefere hazırlanınca yürekteki atışların sesi.
Bir işletme kaynağı oluşturma çabası, zor ve insanlık dışı çalışma şartlarını unutturuyordu. Gurbet ellerde, Emirdağ insanı kan kusuyor, kızılcık şerbeti içtiğini söylüyordu.
Geçici işçi, gurbetçi, çifte vatandaş diyerek üçüncü nesilden dördüncü nesle doğru ilerleyip giderken yollar yine hüzünlü, türküler yine yürek delici, hatıralar yine efkarlıydı. Ama bu her gurbetin meydanında böyleydi. Her göçün yolunda sancılar vardı. Adı gurbet, adı göç olan bu durumda bir bayram sevinci aramak da yanlıştı.
Belçika'yla ilgili çok kitap okumuştum. Keza göç, gurbet konularında kafa yorup araştırmalar da yapmıştım. Bunları kitaplarımda, köşe yazılarımda yayımlamıştım. Göçe ekonomik olarak değil mistik yönden bakmaya çalışmıştım. Zira göçün bu yönü işlenmemiş, temas edilmemişti.
Belçika'daki dostlarım, gönüldaşlarım göçün 50.yılı nedeniyle bir dizi konferans vermem hususunda şahsımdan istekte bulundular. Ben de bu ısrarlı davete cevap verip Belçika'nın yolunu tuttum. Zaman içerisinde izlenimlerimi siz değerli okuyucularımla paylaşacağım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7-Ahmet URFALI (DOLUNAY) Arşivi