Eskişehir edebiyat camiasında Necmettin Koç'un apayrı bir yeri bulunmaktadır. Necmettin Bey'in şiir dinletilerinde yaptığı analizler, eleştiriler dikkatle dinlenir, herkes tarafından saygıyla beğeniyle izlenir. Bıkmadan usanmadan yaptığı orijinal çalışmaları hakkındaki övgüleri ağırbaşlılıkla karşılayıp bir görevi yerine getirdiğini ifade eder. Necmettin Bey, gayretini çalışkanlığıyla, çalışkanlığını da ortaya koyduğu eserlerle pekiştirmesini bilir.
Necmettin Bey, bu defa Eskişehir'de belki de Türkiye'de bir ilke imza atarak kentimizde 1924-1984 yıllarında yayımlanan 93 dergi hakkında bilgi veren ''Cumhuriyet Dönemi Eskişehir Kültür Sanat Edebiyat Dergileri 1924-1984'' adlı eserini kültür belleğimize kazandırdı. Kitapta yer alan dergiler yayım tarihleri dikkate alınarak kronolojik bir düzenlemeyle sıralanmıştır. Dergilerin kapakları, yönetimleri ve yazarları etraflıca verilmiştir.
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Yayınları arasında çıkan adı geçen kitabın sunuş yazısını Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen tarafından kaleme alınmıştır. Sayın Büyükerşen; Eskişehir'in ülkemizde önemli bir kültür-sanat merkezi olduğundan bahisle, dergicilik ve kitabın yazarı hakkında bilgi vermektedir.
Türk edebiyatında dergicilik konusu her zaman sancılı bir yol takip etmiştir. Büyük heves ve fedakarlıklarla yayın hayatına giren pek çok dergi, okuyucunun ilgisizliği yüzünden arşivlerin tozlu raflarına hapsedilmiştir.
Cemil Meriç. Bu Ülke isimli eserinin ''Dergi, Hür Tefekkürün Kalesi'' başlıklı yazısında bu duruma dikkat çekerek; '' "Kapanan her dergi, kaybedilen bir savaş, hezimet veya intihar." sözlerini sarf eder. Meriç, muhteşem üslûbuyla dergiciliğin kaderini özetler: '' Şöhreti fethe koşan bir aydınlar ordusu. Kimi yarı yolda kalacak, kimi yol değiştirecektir bu akıncıların. Belki hiçbiri varamayacaktır hedefe. Genç düşünce, dergilerde kanat çırpar. Yasak bölge tanımayan bir tecessüs; tanımayan, daha doğrusu tanımak istemeyen. En çatık kaşlılarda bile insanı gülümseten bir "itimât-ı nefs", dünyanın kendisiyle başladığını vehmeden bir saffet var. Tomurcukların vaitkâr gururu.''
Rahmi Emeç; ''Cumhuriyet Dönemi Eskişehir Kültür Sanat Edebiyat Dergileri 1924-1984'' kitabının girişinde yazdığı yazıda Cemil Meriç'le aynı düşüncede buluşur. Emeç; Anadolu'da dergi çıkarmanın, hele geçmişin olanaklarıyla bunu sürdürmenin ne denli zor olduğunu, dergi işine kıyısından köşesinden bulaşanlar iyi bilirler. Heyecanla başlayan ilk adımlar, giderek yavaşlar ve hüsranla sonuçlanır. Ekonomik zorluklar, okurun ilgisizliği sürdürümün önündeki en önemli iki olgudur.'' sözleriyle dergiciliğin durumunu ortaya döker.
Necmettin Bey, arşivin tozlu raflarındaki dergileri gün yüzüne çıkararak onları yeniden tanıtıyor, onlara hayatiyet veriyor, araştırmacılar ve edebiyat severler için yeni kapılar aralıyor.
Necmettin Koç; ''Cumhuriyet Dönemi Eskişehir Kültür Sanat Edebiyat Dergileri 1924-1984'' kitabının son söz bölümünde eserin yazılış sebebini şu cümlelerle açıklar: '' Cumhuriyet'ten bu yana Eskişehir'de yayımlanan toplam 76 kültür, sanat ve edebiyat, 7 iş, yaşam, kültür, magazin, 2 tiyatro, 1 sinema dergisi, 7 karikatür gazete/ dergisi olmak üzere toplam 93 kültür, sanat, edebiyat, magazin dergisi hakkında yaptığım bu çalışmayla kültür, sanat, edebiyat dergilerinin önemine dikkat çekmeyi amaçladım.'' Yazar, son sözüne dergi hakkında söylenmiş iki güzel sözle devam eder; edebiyatın nabzı dergilerde atar, dergiler edebiyatın laboratuvarıdır.
Bugün için kentimizde bir edebiyat sanat dergisinin olmaması büyük bir eksikliktir. Dergi çıkarma işi, tek başına sanat-edebiyat insanlarının yapabileceği bir konu değildir. Burada resmi kurum ve kuruluşların maddi-manevi destek ve katkısı mutlaka sağlanmalıdır. Kültür ve sanat şehri Eskişehir'de bu kadar yazar, şair varken bir derginin olmaması izah edilebilir bir durum değildir.
Eskişehir'de her hafta yapılagelen kültür-sanat etkinliklerinin dergi boşluğu mutlaka giderilmelidir. Resmi kurumların pahalı ve gösterişli dergiler çıkarmalarına elbette bir şey diyemeyiz. Lakin birazcık katkı ve destekle bir kültür-sanat dergisi çıkarmakta zor olmamalı kanaatindeyim.
Necmettin Koç hocamızı bu güzel ve yararlı eseri vücuda getirdiği için kutluyorum.