Sezona geçen yılki kadrodan fazla kayıp vermeden başladık ancak yönetimsel sıkıntılar ve teknik kadro sıkıntıları yüzünden istediğimiz seviyeye gelemedik.

Şu anda bütün bu sıkıntılar geride kaldı ancak son 4 maçtır yüzümüz yine gülmedi.

Benim 60 senelik seyirci ve yönetici tecrübelerime göre takımda bir isteksizlik, bıkkınlık var. Bize gelen takımlar Eskişehir’de oyuna 1-0 mağlup başlarlardı 3 yıldır bu özeliğimizi kaybettik.

Takımda bir ürkeklik bir tedirginlik görüyoruz bunu atlatmak için futbolcularımıza özgüven vermemiz lazım.

Oynadığımız 19 maçta çok kolay gol yediğimizi görüyoruz, bunun sebebi de orta sahamızın savunmaya gerekli desteği verememesi ama bunlar düzeltilecek şeyler. Gol atmada ise 19 maçta 30 golü geçen 4 takımdan biriyiz ancak son 4 maçtır gol atmada da sıkıntılıyız. Tekrar eski golcü hüviyetimize dönmemiz lazım.

Son Elazığ maçında yediğimiz golü göz önüne alırsak kademe ve pozisyon hataları sonucunda golü yedik. O pozisyonda 3’e bir durumundaydık ancak araya atılan topta topa müdahale edemedik.

Artık ligin 3. devresi yok ne olacaksa kalan 15 maçta olacak, 15 maç demek 45 puan demektir, 45 puanın hepsini almasak bile 35-40 puanı kesin almamız lazım. Bu puanları alacak olanlar ise futbolcularımız her futbolcu kendisine ve mesleğine olan saygı gereği her şeyini ortaya koyarak oynamalıdır.

Son günlere futbolda pas konusunda büyük gelişmeler konuşuluyor. İki üst düzey teknik direktör Mourinho ve Guardiola futbolcunun pas verme süresini 1 saniyeye indirmeye çalışıyorlar bana göre 1 saniye değil ama 2-3 saniyeye inebilir, koşma mesafesi ise Barcelona’da 105 km yani topu koşturmak sonuç almada daha iyi. Bizde ise pas verme süresi çok uzun tabi bu eksiklikler altyapı eksikliğinden kaynaklanıyor.

Son olarak sahaya yüreğini koyacak, oyuna iyi konsantre olacak futbolcularımızla ve taraftarımızın büyük desteğiyle inşallah denizli maçı bir dönüm noktası olacaktır.

Bu düşünce ve duygularımla ES-ES’imize başarılar diliyorum.