7-Ahmet URFALI (DOLUNAY)

7-Ahmet URFALI (DOLUNAY)

ÖĞRETMENLİK MÜLAKATI

Türk Dil Kurumu sözlüğü mülakat kelimesini şöyle açıklıyor: ''1. isim Buluşma, görüşme. 2. Röportaj.3. Bir işe alınacak kişiler arasından seçim yapabilmek amacıyla kendileriyle karşılıklı konuşma, görüşme. ''
Mülakat, herhangi bir işe girişte seçiciler tarafından başvurulan bir yöntem olmakla beraber adaletli ve güvenilir olmaktan çok uzaktır. Zira bu yöntem suistimale ve dedi-koduya açıktır. Alanında yıllarca eğitim görmüş ve konusunun uzmanlığı derecesine kadar gelebilmiş bir insanı sadece beş dakikada değerlendirip ona resmi bir statü vermek insaf ölçülerine de sığmaz. Mülakat yöntemi, kazananları da kaybedenleri de töhmet altına sokar. Bu uygulamada seçiciler ise büyük bir vebal altında kalır. Nihayet, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen sözleşmeli öğretmenlik mülakatı kamuoyu tarafından büyük bir tepkiyle karşılanmıştır.
Gelen tepkiler üzerine açıklama yapan Milli Eğitim Bakanı sayın İsmet Yılmaz: '' Milli Eğitim Temel Kanunu'nda öğretmenlerin göreve alınırken mülakat yapılacağı yazılı. Dolayısıyla hiç olmayan bir şey değil. Olanı biz uygulamaya koyduk. Ama 20 bin öğretmeni atayabilmek için üç katını çağırıyoruz. 60 bin öğretmene mülakat yapmak lazım. 60 bin öğretmenle mülakat yapmak zor. 40 bin alacaksan 120 bin, zor. Bu zorluğu üstlenmemek için kurayla atayalım denilmiş. Peki kurayla atadığınızda o öğretmenin sadece test çözdüğünü anladınız, bildiniz. Ama bir konuyu kavrayıp, özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücünü ölçebilir misiniz? Anladığını anlatabiliyor mu, bunu ölçebilir misiniz? İletişim becerileri, özgüveni ve ikna kabiliyeti var mı? Bu öğretmenler için gerekli. Öğretmen anladığını anlatabilecek mi? Beden dili nasıl? Öğrenciye nasıl davranıyor? Bunu testle bilir misiniz? Bilemezsiniz. Bilmek için bu mutlaka gerekli. Dolayısıyla bizim yaptığımız gibi mülakatla, eğitim fakülteleri öğrencilerini alırken dahi bunların bir mülakattan geçirilmesinin uygun olup olmayacağının da tartışılması bulunacak ortak akıl doğrultusunda hareket edilmesi gerekir." Sözleriyle konuyu aydınlatmaya çalışmıştır.
Milli Eğitim Temel Kanunu'nda öğretmenlik mesleğinin tanımı yapılmıştır: ''Öğretmenlik, Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir. Öğretmenler bu görevlerini Türk Milli Eğitiminin amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak ifa etmekle yükümlüdürler. Öğretmenlik mesleğine hazırlık genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon ile sağlanır. Yukarıda belirtilen nitelikleri kazanabilmeleri için, hangi öğretim kademesinde olursa olsun, öğretmen adaylarının yüksek öğrenim görmelerinin sağlanması esastır. Bu öğrenim lisans öncesi, lisans ve lisans üstü seviyelerde yatay ve dikey geçişlere de imkân verecek biçimde düzenlenir.'' Bunun yanı sıra Devlet Memurları Kanunu'nda memur: '' Mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler, bu Kanunun uygulanmasında memur sayılır.'' denilmektedir. Devlet memurları; sadakat, tarafsızlık ve devlete bağlılık, liyakat, kariyer... temel ilkelerine de sahip olmalıdır. Hâl böyle olunca durumun ciddiye bir kez daha kendini göstermektedir.
Ülkemizde öğretmen yetiştirme konusu maalesef büyük bir sorun olarak hâlâ çözülememiştir. Her hükümete ve hatta her bakana göre değişen uygulamalardan da sağlıklı bir sonuca ulaşılamamıştır. Bu açıdan bakıldığında Anadolu Öğretmen Liselerinin kapatılması büyük bir yanılgıdır. Burada okuyan öğrenciler, öğretmenlik mesleği üzerine idealist olarak yetiştirilmekteydi. Eğitim fakültelerinin tercih edilmesi durumunda verilen ek puanla Yüksek Öğrenime geçiş sağlanmaktaydı. Öğretmenlik, atanmışlıktan öte bir adanmışlık mesleğidir. Günü birlik politikalarla, aceleye getirilmiş uygulamalarla yapılan öğretmen seçiminin sonuçları ileri yıllarda acı bir biçimde görülecektir. Bir nesli heba etmeye kimsenin hakkı yoktur.
Basına verilen beyanatlarda Öğretmen Akademisinin bir an önce kurulacağı ifade edilmektedir. Yıllardır söylenen ama bir türlü hayata geçirilemeyen Öğretmen Akademisinin kurulması meslek açısından bir ümit olabilir.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7-Ahmet URFALI (DOLUNAY) Arşivi