NEŞE
KALINBACAK’IN öZGEçMİŞİ

02.06.1979 tarihinde Eskişehir’de doğdu. İlkokulu, Ziya Gökalp İlköğretim Okulunda, Ortaokulu Mimar Sinan Ortaokulunda tamamladı. Eskişehir Ticaret Meslek Lisesi’nde Muhasebe Bölümünü bitirdi.
     Anadolu üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Bölümünden mezun oldu.      özel ve devlet sektöründe memur olarak çalıştı
    Rölyef ve resim üzerine eğitim aldı. Halen sivil toplum örgütlerinde gönüllü olarak çalışmaktadır. Resim ve rölyef kurslarında usta öğreticilik yapmaktadır.
    Resim alanında birçok ödülü bulunmaktadır.

.....

SOHBET:

 Neşe hanım, resim, rölyef, şiir… Bu alanlar sizin eserler verdiğiniz güzel sanatlar dalı. Birbirine benzer ve farklı yönleri olan bu alanları sanatçı kişiliğinizde nasıl birleştiriyorsunuz?
Resim, şiir ve rölyefi sanatçı kişiliğimle şu şekilde birleştiriyorum: Ben duygusal ve hüzünlü bir insanım. Böyle olmasından dolayıdır ki, aldığım ilhamla ve yaşadıklarımın da etkisiyle bu eserler ortaya çıkıyor. Duygu, düşünce ve tasarımlarımı ilgi alanıma giren sanat dallarıyla ifade etmeye çalışıyorum. Sanatçı kişiliğimle bu şekilde birleştiriyorum. Sanatçı kişiliğimle şiiri, resim ve rölyefi birleştirmek mükemmel bir duygu. Resim,şiir ve rölyef objelerimde bazen açık bazen ima yollu olarak hüzne atıf  bulunmaktadır. Bana göre, aslında sanatın temel hareket noktası da hüzündür.

Sanat, sanatçı ve ilgilendiğiniz resim, rölyef ve şiir hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Sanat; özgün çalışan ve fikir üreten, sanatçının doğadan ve çevreden aldığı ilhamla sanatçı kişiliğini birleştirip ortaya çıkardığı eserdir. Sanat; yoğun duygular, hüzün ve ilhamla ortaya çıkar. Sanat; fikirler üreten, sanatını geliştiren ve ilhamla özgün çalışan sanatçıların eseridir. Sanatçı; özgün çalışan, sanatını geliştiren, fikirler üreten, doğadan ve çevreden ilham alan, faktörlerle bir eser ortaya çıkaran kişidir. özgün çalışmayan, sanatını geliştirmeyen, başkasının eserini çalışan, fotoğraftan çalışmayan insan sanatçı olamaz.Resim; özgün, fotoğraftan veya röprodüksiyon çalışılan, tuval üzeri akrilik,  yağlı boya, pastel, karakalem ve karışık teknik üretilen eserdir. Resim, doğadan ve çevreden ilham alınır. Bir çok şekilde kâğıda veya tuvale, duvara, her yere çalışılabilir. Rölyef ; Fransızca kökenli bir kelimedir. Yüzey üzerine yapılan yükseltme ya da çökertmelere rölyef (kabartma) denir. Genellikle tarihi yapıların veya insan figürlerinin, modele uygun çalışmaların yardımcı malzemeler tabloya boyut vererek yerleştirilmesi anlamına gelir. örneğin, fotokopisi mevcut olan evin, ağaçların veya resimdeki figürlerin boyutlandırılarak çalışılması rölyef kapsamına girer. Kabartma sanat kolları dahil endüstri, tarım ve günlük hayatta kullanılır. Rölyef bir resmin üç boyutlu hale getirilerek çeşitli malzemelerle boyanarak ve süslenmesiyle oluşur.
Şiir; Şairin doğadan ve çevreden, yaşanan olaylardan ilham alarak, içinde yaşadığı hüznü ve sevinçleri de katarak ortaya çıkardığı eserdir. Şahsen bu faktörlerle ortaya tuval bezinden rölyef, kâğıttan rölyef takılar, magnetler, deriden rölyefi çantaya uyguladım. Rölyefi seramik tabak, karo , sehpaya uyguladım. Kısacası rölyefi her yere uygulayabilirim. Aplik, tepsi, bardak altlığını rölyeften yaptım. Rölyef tekniğiyle 700 civarında eser oluşturdum.

Eserlerinizde daha çok hangi konuları işlemektesiniz? Bunun özel bir nedeni var mı?

Eserlerimde daha çok doğadan, yaşadığım olaylardan ve çevreden konuları işlemeye çalışıyorum. Kadın, çocuk vazgeçilmez konularımın başında gelir.  Doğada ve yaşanan olaylarda çok malzeme var. Sanatçı; toprak, ses, renk ve taşı işleyerek sanatını gerçekleştirir. Pek çok doğal malzeme sanatçının elinde bir güzelliğin ifadesi hâline gelir.

Eserler verdiğiniz sanat alanlarında ulaşmak istediğiniz hedefiniz nedir?

Eserler verdiğim sanat alanlarında ulaşmak istediğim hedefim; Sanatımı fikirler üreterek, doğadan ve çevreden ilham alarak daha mükemmele ulaşmaktır. Sanatımı geliştirerek  toplum yararına  hayır işleri yapmak başlıca amacımdır.

Açtığınız ve katıldığınız sergiler hakkında bilgi verir misiniz?

Şimdiye kadar 6 kişisel sergi açtım. Sayısız uluslararası ve ulusal karma Sergi, festival ve sempozyuma katıldım. Kişisel sergilerimi Eskişehir’de açtım. Bu konuda yerel yönetimlerden destek ve katkı sağladım. Uluslar arası ve ulusal sergilere değişik eserlerimi sundum. Eserlerim genelde beğeni ve takdir toplamaktadır.

Eskişehir, kültür ve sanatın yoğun olarak yaşandığı bir kent olarak tanınmakta ve bilinmektedir. Sizce bu algı ne kadar doğrudur? Eskişehir’de yapılmakta olan sanatsal ve kültürel etkinliklerin dağınıklığı birbirinden iletişimsizliği nasıl disipline edilebilir?

Eskişehir; bilim, sanat ve kültür şehridir. Eskişehir’de  bilgi, kültür ve sanat konularına büyük değer verilmektedir. Sanatçılar, yerel yönetimler tarafından desteklenmektedir. Eskişehir’de her an bir etkinlikle karşılaşmanız mümkündür. Elbette halkın bu etkinliklere ilgisi de oldukça yoğundur.
Eskişehir’de yapılmakta olan sanatsal ve kültürel etkinliklerin dağınıklığı ve birbirinden iletişimsizliği şu şekilde disipline edilebilir. Belediyelerimiz ve kurumlarımız fizibilite ve analiz yöntemiyle etkinlikleri süzgeçten geçirmeli, birbirinden bağımsız etkinlikleri daha çok duyuru ve tanıtımla çoğaltmalı, bu tür kuruluş ve dernekleri denetlemeli, iletişimsizliği bu şekilde önlemelidir.

Bizimle şiirlerinizi
paylaşır mısınız?

DüŞ YALNIZLIĞI

 Hüzünleri koyduk üst üste,
 Gazeller döküldü hazanın dudaklarından,
Bir ateş yandı gözbebeklerinin ormanında,
İçli türküler söndürmeye çalıştım yangını,
Sonra gönül dağım hepten tutuştu.
Oysa bendim uzak hasretlerin mazlumu,
Akasya kokulu düşlerin müdavimiydi yalnızlık,
Sonsuzluğun tozlu yollarında gündüz gözü görmedi sözlerim,
Yerle bir oldu şimdi umudumun son hevesi.

......

HüZüN

Bir kara bulut üstümde,
Hazanda savrulan, çırpınıp duran bir yaprağım,
Batırdı dallarını göğsüme âlem,
Oysa ne düşlemlerim vardı,
Aldım sırtıma hayat yükümü,
 Serdim umudumu göğüme,
Sonbaharın sarı saçlarına taktım yıldızları,
 Yürüdüm, yürüdüm,
Düşürüldüm, kalktım yine yürüdüm,
Her yer fırtına, her yer boran,
 Fırtına şiddetini artırdı,
Ben üzerine yürüdüm,
Savruldum,
Sevgimi örttüm üzerime,
Gece zehir, zemberek,
Anlattım, anlamadınız,
Yürüdüm, yine yürüdüm,
Yaşam denen âlemde.