2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

ŞEHİR MERKEZİNE SIKIŞMIŞLIK İYİDİR BAZEN!

 


 


Şehircilik uzmanı değiliz.


Akademik bir dille konuşmamız da elbette söz konusu değil.


Ancak içinde yaşadığımız şehrin ne kadar gelişip, ne kadar gelişmemesi konusunda gözlemlerde bulunabiliyoruz.


Bu yüzden edindiğimiz fikirler var.


En azından şunu söyleyebilirim;


“Eskişehir’in büyüme gidişatı, içinde yaşayan bizler lehine devam ediyor!”


++++


Bazen çok şikâyet ediyoruz.


“Şehir merkezine çok sıkıştık” diye.


“Ne kadar işimiz varsa, hepsini görmek için Köprübaşı’na gelmek zorundayız” diye…


Bu nedenlerden dolayı, zaman zaman oluşan “trafik sıkışıklığından bunalıyoruz” diye…


Oysa diğer şehirleri gezdiğinizde aslında ne kadar kıymetli bir şehre sahip olduğumuzu hemen anlıyoruz…


Mevzuyu açarak devam edelim…


+++


Şimdi, İstanbul’un, Ankara’nın ya da benzer ölçekteki illerin trafiği ile bizim şehrin trafiği kıyas bile edilemez!


Sıkışan trafik 3-5 dakika sorun yaratıyor Eskişehir’de.


Diğerlerindeki gibi 3-5 saat değil.


Toplu ulaşım ya da özel araç, gideceğiniz en uzak mesafe yarım saati geçmez.


Diğer büyük şehirlerde saatlerinizi verirsiniz ulaşıma.


Mevcut hal, şehir hayatının neredeyse bütününde bu denli kolaylık sunuyor bize.


örneğin;


Eğlenmek için şehrin bir bölümüne gidiyorsunuz.


Ayakkabınızın ökçesi kırılsa, gideceğiniz adres belli.


Boza almak için de, helva almak için de rotanız hazır.


Sosyal bölgelerden tutundan, yeme içme mekanlarına kadar herkese hitap eden alanlar ortada.


Yani bir düzen var şehirde.


“Ancak alışkanlık olsa gerek, bu düzen içerisinde çok fazla sorun yaşamadığımızın farkına varmıyoruz.”


++++


Bu düzen, aslında diğer pek çok faktörün de kendiliğinden düzene girmesini sağlıyor.


Ekonomik düzen örneğin!


Eskişehir, her bütçeye göre bir sunum hazırlıyor bizlere.


Giyim kuşam, gıda ihtiyaçlarınızdan tutunda, sosyal hayatınıza kadar herkese yetiyor bu kent.


Başka şehirlerden farklı olarak;


Eskişehir’de hiç kimse “tiyatroya da gidemiyorum” diyemez, “bir akşam bile dışarı çıkamıyorum” da diyemez mesela…


Veyahutta tam karşı olarak;


“Dev yapıtlar, organizasyonlar gelmiyor bu kente, farklı bir şehre gitmem gerek!” de diyemez.


“Ailemle bütçeme göre vakit geçireceğim yer bulamıyorum” diyemez kimse…


Tam aksi…


“Gönlümce eğleneceğim bir eğlence alanı yok bu şehirde” diye de kimse konuşamaz.


Ki, İstanbul gecelerini kıskandırır Eskişehir.


++++


Bahsettiğimiz düzen fiziki koşulların gelişiminde de kendisini gösteriyor.


Merkezde yaşanan modern bir gelişim, kenti bir anda turizm şehri yapıyor.


Bu yüzden “Bu şehirde gezecek hiçbir yer yok” da diyemez kimse.


+++


“Her kişinin yaşam şekline göre, her imkanı sunan bir şehir var yani elimizin altında.”


Evet kızıyoruz, eleştiriyoruz…


Zaman zaman öfkeleniyoruz şehir hayatı içinde.


Ancak;


Madalyonu çevirip birde tersinden bakalım istedik bu yazıda.


Hani hep “sıkıştık kaldık” diyoruz ya…


öyle olmasa, nelerin olacağını çok kısa söyleyerek bitirelim yazımızı.


Şehrin Bozdağ eteklerine, Bursa yoluna ya da farklı bir noktaya doğru çok daha büyütüldüğünü düşünelim.


Bu alanlarda binlerce konutluk uydu şehirler kurduğumuzu hayal edelim.


Sosyal alanlarından, alt yapısına kadar yepyeni yaşam merkezleri oluşturduğumuzu düşünelim.


Yani sıkışmışlıktan kurtulup; helva, boza alacağımız, hamama gideceğimiz yeni yerler yaptık diyelim.


Pekiyi sonra ne olacak?


Sonucu belli;


“Yüz binlerce kişinin yeni göçü”


++++


Göç’ün bir şehirde nelere sebebiyet verdiğini galiba anlatmaya bile gerek yok!


En başta bugün şehrin yakaladığı huzur temelinden sarsılacak!


Eee, huzur olmayınca da zaten sanatında, kültüründe, toplum sağlığının da çok fazla önemi kalmayacak.


O yüzden “Şehrin ortasına sıkıştık” diye şikayet ederken bir kez daha düşünün derim…


 


 


 


 


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY) Arşivi