-Adam kullandığı aracı yol üzerinde öyle bir yere koyuyor ki, koca yolun trafiğe kapanıyor olması umurunda bile değil…
-Adam kullandığı araçla kaldırımda yürüyen insanların yanından öylesine hızlı geçiyor ki, kaldırım kenarında biriken suyu sıçratarak, insanları tepeden tırnağa ıslatması derdi bile değil.
-Adam kullandığı araçla yaya geçidine öyle bir hızla geliyor ki, geçitten karşıya geçmeye çalışan yaya canını zor kurtarıyor. Bir de üstüne üstlük okkalı bir küfür yiyor.
-Adam kullandığı aracı AVM otoparkının kapısına yakın olsun diye göz göre göre getirip, engelliler için ayrılan yere bir güzel koyuyor. Uyardığınızda neredeyse “Ne olacak canım. Onlar da biraz yürüyüversin” diyecek.
-Adam öküzlüğe öyle alışmış ki, e ışık yanar yanmaz önünde araç olmasa dahi varmış gibi kornaya basıyor uzun uzun.
-Adam sicim gibi yağmurun yağdığı bir ortamda kavşağa öyle bir geliyor ki, bırakın o yağmurda karşıya geçmeye çalışan çoluk çocuk ve kadınlara yol vermeyi, neredeyse vatan haini ilan edecek.
-Adam kullandığı aracını kaldırım üzerine park edip gidiyor.
-Adam bisiklet ve motosikletini yaya yolu üzerindeki en yakın ağaca bağlayıp, yaptığı gayet normalmiş gibi davranıyor.
-Adam tramvay yolunu kendine ayrılmış yol gibi kullanıyor.
-Adam kullandığı araçla kırmızı ışık nedir bilmiyor.

-Adam ters yola giriyor, bu yetmezmiş gibi düz yoldan gelene “Geri gitsene kardeşim!” diye bağırıyor.
“Adam” diyoruz ama yukarıda saydıklarımızı yapanların adamlık ile alakası yok.
Hani zaman zaman “Cadde ve sokaklar Hindistan trafiği gibi” benzetmesi yapılıyor ya…
Aslında Hindistan’ın gözünü seveyim.
Zira…
Bizim Cadde ve sokaklarımızda Hindistan’dakilerden daha fazla öküz geziyor…

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

İyi de… Bizi kim dövüyor?

Faizler düşürüldü…

Buna bağlı olarak döviz fiyatları da düşüş sürecine girdi…

Dövizin düşüş sürecinde olmasının şunu göstermesi lazım:

Döviz ile aldığımız mal ve hizmetleri daha ucuza mal edeceğiz…

Ama gelin görün ki, döviz karşılığında aldığımız doğalgaz’a önceki gece zam geldi.

Botaş, 1 Ağustostan geçerli olmak üzere yapmış olduğu zammı şöyle duyurdu:

-“Konutlarda kullanılan doğalgaza yüzde 14,97, sanayi bölgeleri için ise 13,73 oranında zam yapılmıştır”

Faizler düşerken…

Döviz fiyatları düşerken…

üstelik…

Doğalgaz kullanımının en düşük olduğu yaz aylarının ortasındayken, doğalgaz’a zam yapıldı iyi mi?

Bunun ekonomik anlamda da mantık anlamında da bir açıklaması var mıdır bilemiyoruz?

Boks ringinde perişan olan ama kenardan sürekli “çok iyi gidiyoruz” denilen boksör gibiyiz…

-“İyi de… Kim dövüyor o zaman?” diye soruyoruz çaresizce…

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Aynı sloganı 5 yıl önce kullanmış.

Ekrem İmamoğlu İstanbul seçimlerine yönelik son derece etkili bir seçim kampanyası yürüttü.

Bu kampanya sırasında etkili sloganlar da kullandı.

Sloganlar arasında ”Her şey çok güzel olacak” sloganı şüphesiz en etkilisiydi.

 Ancak…

İmamoğlu’nun kampanya boyunca sık sık kullandığı “Yeni Nesil Belediyecilik” sloganı da son derece dikkat çekiciydi.

Dün gazete arşivinde temizlik yaparken, 2014 yılında yapılan seçimlere yönelik çıkarttığımız dergiye rast geldik.

 O seçimlerde AK Parti’nin büyükşehir belediye başkan adayı Harun Karacan seçime yönelik kampanyasında “Yeni Nesil Belediyecilik” sloganını kulanmış.

Karacan 5 yıl önce kullandığı sloganla seçimi 30 bin oyla kaybetmişti.

Ekrem İmamoğlu ise 5 yıl sonra aynı sloganla ilk seçimi 30 bin, yenilenen ikinci seçimi ise 800 bin oyla kazandı…

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Doğum servisi neden hizmete girmedi?

Dün bir okurumuz garip bir durumu aktardı bize…

Anlattığı bizim de garibimize gitti.

Söylediği şu:

-“Yunus Emre Devlet Hastanesi yeni binasında hizmet vermeye başladı. Hastanede kadın doğum poliklinikleri ve servisleri var. İyi de hizmet veriyor. Ancak hastanede doğum bölümü hala faaliyete geçmedi. Doğum yapacak kadınlar Şehir hastanesine yönlendiriyor. İki hastane arası bir dünya yol. Batıkent’te, Şirintepe’de, Zincirlikuyu’da oturanların doğum için Şehir hastanesine gitmesi, Kütahya’ya gitmesinden daha zor. Hastanede doğum servisi niçin hala faaliyete geçmedi?”

Dinledik. Merak ettik…

Sahiden de Yunus Emre Hastanesi’nde Doğum servisi neden faaliyete geçmedi?

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Biraz da gülmek lazım…

Kadının biri, yanında 10 tane çocukla anaokuluna gitmiş. çocuklarını anaokuluna yazdıracakmış. Müdire hanım şaşırmış ve çocuklarının isimlerini sormuş. Kadın da, "Ahmet" demiş. Okul müdürü bayan yine şaşırmış:
– "Yani hepsinin ismi Ahmet mi? Nasıl zor olmuyor mu hepsi tek isim?" Kadın zor olmadığını mamafih işinin daha kolay olduğunu söyler. Hatta şöyle bir örnek verir:
– "Ahmet yemeğe gel diyorum, hepsi geliyor. Ahmet hadi çıkıyoruz diyorum, hepsi benimle dışarı çıkıyor." Müdüre hanım şaşkınlık içinde, "Peki bir tanesine özel birşey yapsan nasıl çağırıyorsun, karışmıyor mu?" diye sormuş. Kadın da:
– "O tür durumlarda soy isimleriyle sesleniyorum."