Geçenlerde bir haber dikkatimizi çekti…
Orta Ege illerinden Uşak’tan tarifeli uçak seferleri başlatılmış.
Uşaklılar için hayırlı olsun.
Fakat, Kütahya’daki Zafer Havalimanı Uşaklılar için de yapıldı diye hatırlıyoruz.
Ancak belli ki çokta ilgi görmemiş.
Zira Eskişehir’deki hava taşımacılığı, Zafer Havalimanını çoktan geçmiş durumda.
+++
Ortada bir çelişki olduğu açık.
Eskişehir’de daha çok insan uçuşlar için ilgi göstermesine rağmen;
Eskişehir’den tarifeli uçuşlar yapılmıyor.
Daha az yolcu sayısı olan Zafer’den ve şimdi de Uşak’tan tarifeli seferler var.
Bu çelişki Eskişehir gibi bir kente yakışmıyor.
Yakışmadığı gibi de büyük bir prestij kaybına da yol açıyor.
Bırakın prestiji, var olan ihtiyaç bile giderilemiyor.
Eskişehir’den sadece İstanbul değil, Akdeniz, Dalaman, Karadeniz ve doğu illerine gidecek olan insanlar büyük eziyet yaşıyor.
Eskişehirlilere bu çileyi reva görmeyin ne olur!
Tüm vekiller bir araya gelin ve şehrin bu ayıbını artık bir an önce bitirin…

KüPELİ’NİN TESPİTLERİ…

Mersin’den Meslek Lisesi öğrencileri geldi Eskişehir’e…
Organize Sanayi Bölgesi’ni ziyaret ettiler.
Başkan Nadir Küpeli de OSB gezisi yaptırdı gençlere.
Heyet gördüklerinden sonra Eskişehir sanayisine gıpta ettiklerini söyledi.
Şehir sanayisi adına gurur verici bir durum!
+++
Ancak!
İşin “ancak” tarafı var.
Bunu da Başkan Nadir Küpeli anlatıyor…
“Bulunduğumuz konum yetmez…
Ancak üreterek kazanacağız.
Bunun için siz gençlere büyük görev düşüyor.
Bu ülkenin geleceği sizin elinizde, siz üretirseniz bu ülke zengin olur” diyor…
+++
Küpeli’nin tespitlerine katılmamak elde değil.
Şu bir gerçek ki, artık tüketen toplum yerine üreten toplum olmayı öğrenmemiz gerekli.
Şöyle ki;
Okula başlayan her çocuğumuza “doktor olacaksın, mühendis olacaksın” psikolojisini yerleştiriyoruz.
Elbette her aile bunu ister, bunun için çabalar.
Fakat, bir ülkede herkes doktor, herkes mühendis, herkes öğretmen, polis olamayacak, olmuyor da…
Bu nedenle ekonomisi gelişmiş ülkelerdeki gibi artık daha çok üretmeliyiz.
+++
Küpeli, bunun yolunun da mesleki eğitimden geçtiğini söylüyor.
Son derece haklı…
Bu nedenle mesleki eğitim, ülkemiz milli eğitiminin temel taşını oluşturmalı.
Yetişkin çağına gelen her çocuk belki doktor olamayacak ama üreteceği her bir ürünle yaşamını kazanacak.
Sadece kendisine değil, ailesine ve ülkesine de kazandıracak.
Kısacası; Küpeli’nin tespitlerine katılmamak elde değil.
Sanayimizin geldiği bugünkü nokta ile asla yetinmemeliyiz.
Daha çok üretim için ne gerekiyorsa fazlasını bile yapmalıyız.
Bunun için de kuşkusuz daha çok düşünmeli ve daha çok çalışmalıyız…