Yunusemre Devlet Hastanesi yakın bir geçmişte gerçekten bir marka haline gelmişti.
Ardı ardına yapılan önemli operasyonlarla sık sık basının da gündemine gelirdi.
Nedense o tür haberler bıçak gibi kesildi!
Bir daha hastaneden önemli çalışmalara dair bilgiler alamamaya başladık.
***
Hastanenin bir yolu dahi uzunca zamandır yapılamazken;
Dün ise Türk Sağlık Sen’in açıklamasını okuduk.
Açıklamada bir hayli önemli sorular var.
Soruların içeriği ise, daha önce yapılan milyonluk yatırımlarla ilgili.
öyle ki;
Sendika Başkanı Hüseyin Kararman, bu yatırımların bir bir ortadan kaldırıldığını öne sürüyor.
İddiasına göre;
Zorlu operasyonların rutin olarak yapıldığı bir hastaneden, sıradan bir devlet hastanesine dönüşüm sağlanıyor.
Tüm bunları yine sorularla sorarak anlatıyor Başkan Kararman…
Şunları soruyor sendika başkanı;
“Biri bize söylesin dünyada uyku laboratuar kurmak için milyon lira harcayan bir kurum nasıl oluyor da cihazları depoya kilitleyip üniteyi kapatabiliyor?
Nasıl oluyor da üYTE (Tüp bebek merkezi) kurmak için milyonlarca lira harcayıp sonra kadın doğumun bir kısmı buradan gönderilebiliyor, tamamının gideceği dedikoduları ortalıkta geziyor?
Nasıl oluyor da bir zamanların bölge hastanesi 3 kat daha büyütülüyor, milyonlarca lira harcanıyor, yüz bin metrekarenin üzerine çıkartılıyor ama hizmet verdiği birimler teker teker kapatılıyor?
Biri bize anlatsın; hizmetleri kısıtlanan, birimleri kapatılan bir hastanenin gelirinin düşeceği ortadayken, performansa dayalı bir sistemde hekim dışı personel neye göre artıyor?”
***
Cevapları çokta zor olmayan sorular.
Sendika Başkanı tüm bu soruların yanıtını beklediklerini de ifade ediyor.
Tüm bu çarpıcı soruların ardından bizde merakla suallerin yanıtlarını bekliyoruz.
Bakalım, milyonluk üniteler gerçekten kapandı mı?
Kapandıysa hangi gerekçelerle kapandı?
Yakın zamanda bakanlığın örnek idaresi nedeniyle takdir ettiği hastane, bugün neden böyle eleştiriliyor?
EKSİ 6 PUANLA BAŞLAMAK!
Başlı başına psikolojik bir baskı unsuru!
En alt sırada olmak, gerçekten sinir bozucu!
Durumun eşitlenmesi için rakibin iki kez kaybetmesi, sizin iki kez kazanmanız gerekiyor ki;
Bu da kaybın 6 değil, 12 puan olduğunu gösterir.
Sadece bunu bilmek bile, yaşam savaşı veren bir camia için kahır verici.
***
Ama adınız Eskişehirspor ise, tüm iç sıkıntınız bir anda dağılıveriyor.
“Nerelerden çıkmadık ki, bu durumun üstesinden gelmeyelim?” diye soruyor insan kendi kendine.
Kasvet altındaki ruhumuz genişliyor bir anda.
“Biz bu işi başarırız” diye düşününce mutluluğa dönüşüyor bir anda iş.
Maça iki gün kala hazırlığa başlıyorsunuz.
Yani Eskişehirspor iseniz 6 puan geriden de başlasanız, her zaman en büyüksünüz.
O halde en büyük takımın yeni bir lig macerasına hazır mıyız?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.