AÖnceki gün memurundu.
Alanlara çıktı memur.
İş bıraktı, grev yaptı.
Üretimden gelen gücünü kullanıp, sesini duyurmaya çalıştı.
Ne derece başarılı oldu bilinmez.
Çünkü o mesajı alacak ve değerlendirecek yönetici idaresini de olması gerek diye düşünüyoruz.
Ayrıca bu tür tepkilerin toplumun her kesimince yapılması;
Hak arama mücadelesinin uygar toplumlar düzeyine gelmesi;
Elbette yine böylesine hassas bir konuya değer veren yöneticilerden geçiyor...
Ülkemizde bu düşüncede idareci bulabilmek çok zor...
Bunu çok iyi biliyoruz.
Ülkenin örgütlü yapıdan her geçen yıl daha da uzaklaşmasının başka sebebi ne olabilir ki?
Bunun nedenin en başta emeğe saygı gösteren yönetici azlığı olduğu açık değil mi?
***
Memurun önceki günkü tepkisine destek veren bir idareci vardı.
Bir kent yöneticisi...
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ta meydandaydı.
Memurun yanındaki tek idareciydi.
Kendi belediyesinde görev yapmasına rağmen, hakkını isteyen memurunun yanındaydı.
Belediye hizmetlerinin aksıyor olması pekte umurunda değildi o gün.
"Bu emekçinin sesidir, kulak verilmeli" diyordu...
Galiba yukarıda anlattığımız idareci tipiyle pekte uyuşmayan bir profil sergiliyordu.
***
Ahmet Ataç'ı kutlamadan edemedik.
Her kurumun başına kendi memuruyla halay çekip, hak arayacak kapasitede bir idarecinin nasip olmasını diliyoruz.
Özellikle de ülkenin başına...