Yılmaz Büyükerşen'in ikinci başkanlık dönemi tam bir fırtına şeklinde geçti.
Başkanlık kendisinde olmasına rağmen, çoğunluk mecliste AKP'nin elindeydi.
Murat Canözer'den tutunda, Ayşe Fert Dökmeci'ye varana kadar sert muhalifler vardı.
Hemen tüm meclis toplantıları gergin havada başlıyor;
Hatta bazıları ağız kavgalarına kadar varıyordu.
K K K
Gündemi çok sık meşgul ederdi bu kavgalar.
Yılmaz Hoca engellendiğinden şikayet ederdi hep;
AKP'liler ise yapılan işlerin ayrıntılarını görmek isterlerdi.
İşte bu hengamede meclis adeta toz bulut olurdu.
Gazeteler bu tartışmaları yazar;
Yorumlar yapılırdı.
Eskişehirliler kim haklı, kim haksız ayırt etmeye çalışırdı.
Kısaca;
Kentin çoğu zaman gündemini Yılmaz Hoca ve karşısındaki sıkı muhalefet belirliyordu.
K K K
Ancak yeni dönem eskisinden çok farklı.
AKP sadece başkanlığını kazanamamakla kalmadı;
Meclisdeki gücünü de tam anlamıyla yitirdi.
Şimdi hem daha azınlıktalar.
Hemde güçlü muhalefet yapacak isim bulma sıkıntısı içerisindeler.
Bu nedenle de Yılmaz Büyükerşen kentin gündemini eline almış durumda.
Pek çok konuda AKP'yi dilediği gibi suçlayabiliyor.
Karşılığında ise o alıştığımız muhalefeti göremiyor.
Yani;
Büyükerşen yeni dönemde hayli rahat.
K K K
Kentte AKP adına bu durum yaşanmaya başlayınca;
AKP İl Başkanı Salih Koca çıktı ortaya.
Büyükerşen'in partisi adına yaptığı tüm eleştirelere anında karşı görüş getirmeye başladı.
Yaptığı basın toplantıları ile hocanın kamuoyuna sunduğu konularla ilgili konuştu.
Bundan sonra da hep koca'yı bu türlü açıklamalarla göreceğiz gibi...
Anlayacağınız;
Bu dönem meclis çatısı altında yapılamayan muhalefet;
Dışarıdan geliyor.
Yani parti il başkanından...
Salih Koca etrafına meclis üyelerini de alarak;
Partisi adına gerekli cevapları veriyor.
Kısaca;
Yeni dönemin muhalifi Salih Koca olmuş durumda.
Bakalım ileride ki muhalif tutumu nasıl şekillenecek?