Vedat Alp
Basında sansürün kaldırılışının 115’inci yılında…
24 Temmuz, ‘’Basında sansürün kaldırıldığı’’ gün…
Üzerinden 115 yıl geçti.
Bir zamanlar ‘’Basın Bayramı’’ olarak tanımlanıp kutlanırdı.
Uzunca bir süredir kutlanacak bir yanı yok.
Artık ‘’Basın Özgürlüğü ve Mücadele Günü’’ olarak tanımlanıyor.
Bu tanımlama da boşuna değil…
115 yıl önce ‘’kaldırıldı’’ diye sevinilen sansürün kat be kat fazlası var.
Baskının her türlüsü, yasal dayanağı olmayan keyfi cezalandırmalar, işten attırmalar ve daha neler…
Özgür olması hem ülke hem de toplum için son derece önemli olan basın için ‘’boğuluyor’’ demek yanlış olmaz…
20 yılı aşkın süredir merkezi iktidarda olanların yaklaşımı ve yaptıkları ortada…
Cezaevlerindeki gazeteci sayısı bugüne kadar benzeri görülmemiş kadar fazla…
Televizyonlara verilen cezalar altından kalkılacak gibi değil…
Gazeteciler hakkında açılan davalarla ilgili olarak da ‘’dünya rekoru kırılıyor’’ demek yanlış olmaz…
Merkezi iktidardakilerin tavrı böyle de iktidara talip olanların tavrı çok mu farklı?
Ne gezer?
Söylemleri için söylenecek söz yok.
Her ağızlarını açtıklarında ‘’basın özgürlüğü’’ diyorlar da başkaca laf etmiyorlar.
Basın özgürlüğünün önemini vurguluyorlar, geleceğe yönelik parlak vaatlerde bulunuyorlar.
‘’Ağızlarından bal damlıyor’’ dense yeridir.
Söylemleri çok güzel de ya eylemleri…
Keşke söylemleriyle uyumlu olsa… Keşke basın özgürlüğü konusunda tutarlı olsalar.
Ne yazık ki, eylemleri söylemlerinin tam tersi…
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adayı iken söyledikleri de seçimi kaybettikten sonra söyledikleri ve yaptıkları ortada…
İktidar yanlısı gazetecileri bir kenara bıraktı, ‘’muhalif’’ olarak tanımlanabilecek gazetecilere yönelik ağır suçlamalarda bulunuyor.
Adaylığı sırasında kendisine kayıtsız şartsız destek veren gazetecilere ‘’satılık kalemler’’ demekten bile geri durmuyor.
Seçim dönemi kendisine söylemedik laf bırakmayan gazetecilerin karşısına geçip ‘’muhalif’’ gazetecileri suçluyor.
‘’Kimden maaş aldıklarını biliyorum’’ diyor ama ortaya somut bir veri koymuyor.
İsim de vermeyerek tüm gazetecileri zan altında bırakıyor.
‘’Neden’’ mi?
Seçim sonuçlarına yönelik değerlendirmeler.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun yazdığı ‘’başarı hikayesi’’ ni desteklememek…
Seçim sonuçlarını ‘’başarısızlık’’ olarak nitelendirip Kemal Kılıçdaroğlu’nun istifa etmesi gerektiğini vurgulamak.
CHP genel merkezinin yaptığı yalnızca bu kadar değil…
Her dönem CHP’ye ve Kemal Kılıçdaroğlu’na büyük destek veren Halk TV’yi cezalandırdılar.
Bunu yaparken de saygısızca bir açıklamada bulundular.
Şaşırmamak elde değil…
Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylemleri ve CHP genel merkezinin yaptıkları gündeme gelince akla hemen Utku Çakırözer geliyor.
‘’Gazeteci kökenli’’ bir milletvekili olarak her ay ‘’basın özgürlüğü raporu’’ hazırlıyor.
Hazırladığı raporda basına ve gazetecilere yönelik baskıcı uygulamalara yer veriyor.
24 Temmuz’da da cezaevinde bulunan Merdan Yanardağ’ı ziyaret edip mesajını duyurdu.
‘’Basın özgürlüğü savunucusu’’ Utku Çakırözer, CHP genel merkezi tarafından yapılanlar hakkında ne düşünüyor ki?
Temmuz ayı raporunda CHP tarafından yapılanlara da yer verecek mi?
Hiç zannetmiyoruz…
‘’Üç maymunu oynayacağı’’ kesin…
‘’Nereden biliyoruz’’ mu?
Söyleyelim…
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, aylardır İstikbal’e ve İstikbal çalışanlarına karşı antidemokratik tavır sergiliyor.
Belediye olanaklarını kullanarak gazetemizi baskı altında tutmaya çalışıyor.
Nedeni de ‘’Belediye parasıyla yapılan Kıbrıs tatili’’ ni haber yapmamız…
Utku Çakırözer bunu biliyor.
Ama bilmezden geliyor.
Kendisine anımsattığımız halde ağzını açıp tek laf etmedi.
Şimdiki tavrı da farklı olmaz…
Merkezi iktidarın ve iktidara talip olanların yaptıkları ortada…
‘’Özgür basın’’ isteyen yok.
‘’Basın Özgürlüğü ve Mücadele Günü’’ndeki tablo bu…
Acı ki ne acı…
İstediklerini yapabilirler… Bizim değil onların kulağı çınlatılıyor
31 Ekim 2025 Cuma 00:09‘’İstifa’’ dense de öyle olmadığını herkes biliyor
30 Ekim 2025 Perşembe 00:10CHP Mitinginde dikkat çeken yanlar
28 Ekim 2025 Salı 00:09Söze gerek yok, yapılacak iş belli
27 Ekim 2025 Pazartesi 00:10Bu iddialar suskunlukla geçiştirilemez
24 Ekim 2025 Cuma 00:09Vahim tüzük ihlalleri nasıl yapıldı?
23 Ekim 2025 Perşembe 00:31Şimdi buna ‘’skandal’’ denmez de ne denir
22 Ekim 2025 Çarşamba 00:09Tüzüğe rağmen ne kadını ne de gencin adı var
21 Ekim 2025 Salı 00:09CHP’deki kriz çözülmediyse bu işin sonu iyi olmaz
17 Ekim 2025 Cuma 00:08O açıklama olmasaydı engelleme girişimi başarısız olur muydu?
16 Ekim 2025 Perşembe 00:09