
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Belediye Başkanları arasında hep sıkıntı yaşanmış bu şehirde...
12 Eylül darbesi sonrasında yapılan ilk mahalli seçimlerde Sezai Aksoy belediye Başkanı oldu.
5 yıl sonra da görevini Selami Vardar'a devretti.
Sezai Aksoy ve Selami Vardar'ın Belediye Başkanlığı döneminde Eskişehir Büyükşehir statüsünde değildi.
Haliyle...
Odunpazarı ve Tepebaşı İlçeleri yoktu.
Vardar'ın son döneminde Eskişehir Büyükşehir statüsüne kavuştu.
Hemen ardından yapılan seçimde, Aydın Arat Eskişehir'in ilk Büyükşehir Belediye başkanı seçilen ismi olurken, Ayhan Boyer Odunpazarı'nın, Orhan Soydaş ise Tepebaşı'nın ilk kurucu ilçe Belediye Başkanları oldular.
Aydın Arat, aynı partiden olmalarına rağmen Ayhan Boyer ve Orhan Soydaş ile çoğu zaman anlaşamadığı oldu.
Zaman zaman aralarında tartışmalar da meydana geldi.
Arat'ın vefatı sonrasında Orhan Soydaş büyükşehir belediye Başkanlığı görevine geçerken, boşalttığı Tepebaşı Belediye başkanlığı koltuğuna da meclis içinden Ömer Eker oturdu.
Aynı partiden olmalarına rağmen Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Soydaş ile Ömer Eker'in çok iyi anlaştığı söylenemezdi.
Hatta.
Zaman zaman tartışmaları da kamuoyuna yansımıştı.
Soydaş'ın ardından Yılmaz Büyükerşen Büyükşehir belediye Başkanı oldu.
İsmail Haşim Ateş de aynı partiden Odunpazarı Belediye Başkanı seçildi.
Büyükerşen ile Ateş görev süresince çoğu zaman ters düştü.
Aralarındaki kavgalar kamuoyuna açık bir şekilde yansıdı.
Kısacası...
Belediye Başkanlarının, zaman zaman aynı parti çatısı altında da olsa diğer belediye başkanlarıyla ters düştükleri, birbirlerine mesafe koydukları ve hatta kavga ettiklerini yaşadı bu şehir.
Bugüne gelindiğinde.
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ın arasındaki sıkıntı çok konuşuluyor ya...
Süreç açıkça gösteriyor ki, bu sıkıntılar hemen her dönem yaşanmış Eskişehir'de.
Başkanlar arasında yaşanan bu sıkıntıların Eskişehir'e bir zararı ya da yararı olmuş mu, bunu oturup tartışmak lazım ama...
Bilinen şu ki, aynı partiden de olsa "mükemmel" anlaştıkları bir dönem geçirmemiş Belediye Başkanları...
***
Bu güne kadar hiçbir yetkili çıkıp "Ben yanlış yapmışım" demedi iyi mi?
Zaman zaman bu köşeden HYPERLINK "http://www.eskisehirliyiz.biz" "_blank" Eskişehir'i yöneten seçilmiş ve atanmışları uyarıyoruz.
Yaptıkları bazı uygulamaların yanlış olduğunu söylüyoruz.
Bizim gibi, çoğu meslektaşlarımız da benzeri uyarılarda bulunuyor.
Fakat...
Koltuğa oturan her kim olursa olsun, çevrelerini sıkı sıkıya sarıp sarmalayanların oluşturduğu çemberden midir bilemiyoruz ama, gerçeği bir türlü göremiyor.
Ya da görmek istemiyor.
Çünkü...
Çevrelerinde olan insanlar, kendisi ne yaparsa yapsın "Doğruyu yaptınız" diyor.
Meslek yaşamımız boyunca, bir çok makam sahibi insanı uyardığımız olmuştur.
Bir tanesi de çıkıp;
-"Doğru söylüyorsun, ben yanlış yapmışım" demedi.
Taa ki, oturduğu koltuğu kaybettikten sonra anladı gerçeği.
O zaman da iş işten geçmiş oldu.
Üstelik.
Biz ve bizim gibilerin uyarılarına zamanında kulak asmadığı ve yanlışta ısrar ettiği için kaybetti altında ki koltuğu.
O yüzden, bugünkü yazıyı HYPERLINK "http://www.eskisehirliyiz.biz" "_blank" Eskişehir'i yöneten ve altlarında koltukları olan kişileri bir kez daha uyarmak için kaleme aldık.
Netice itibarıyla...
Koltuklar kimseye baki değil.
Ancak...
Koltuğa oturan, o koltukla mezara gideceğini düşünüyor.
Bu yüzden de, olabildiğince yanlış yapıyor.
Dahası...
Yaptığı yanlışı birileri söylemesine rağmen inanmıyor.
Çünkü...
Yanı başında olanlar, her zaman doğru yaptığını söylüyor.
Onlar da buna inanıyor.
***
Eskişehir'den Kıbrıs'a uçuşlar iyi güzel de...
Türk hava Yolları, Kıbrıs'ın tanıtılması ve Kıbrıs'a daha fazla turist gitmesi için uçak seferleri koymaya hazırlanıyormuş.
Bu konu ile ilgili olarak da aralarında Eskişehir'in de bulunduğu Konya ve Trabzon illeri tespit edilmiş.
Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof Dr Naci Gündoğan da dün açıkladı.
-"Havaalanımızdan Kıbrıs seferlerine hazırız" dedi.
Ancak.
Rektör Gündoğan'ın söylediği başka bir şey var.
-"Ama bizim en çok istediğimiz havalimanımızdan bazı noktalara iç hat uçuşlarının olmasıdır. Üniversite olarak üzerimize düşeni sonuna kadar yapıyoruz. Havayolu firmalarıyla irtibat halindeyiz. Altyapımızı sürekli iyileştiriyoruz. Havalimanımızı kullanacak firmalara elimizden gelen her türlü kolaylığı sağlıyoruz. Antalya, İzmir, Trabzon gibi belli noktalara haftanın belli günlerinde uçuşlar gerçekleşirse bizim bunları da karşılayacak kapasitemiz var" diyor.
Kıbrıs'tan önce doğru olan da bu sanki.
Yani...
Eskişehir'den bazı noktalara karşılıklı iç hat uçuşlarının olması.
Eskişehir'den İstanbul'a karşılıklı seferler bir türlü yapılmadı ve görünen o ki yapılmayacak.
Hiç olmazsa...
Rektörün de söylediği gibi Antalya, İzmir, Trabzon gibi belli noktalara haftanın belli günlerinde uçuşlar gerçekleşmesi.
Ne diyelim?
Umarız olur...
***
Biraz da gülmek lazım
Yaşlı bir çift her yıl düzenlenen bir festivale giderlermiş. Her yıl yaşlı adam festivalde düzenlenen "10 dolara uçak gezintisi"ne katılmak ister, her yıl da karısı itiraz eder ve şöyle dermiş:
- "10 dolar 10 dolardır.".Üç yıl beş yıl "10 dolar 10 dolardır" derken en sonunda yaşlı adam demiş ki; "Bak, artık 71 yaşındayım, bu uçağa bu sene binmezsem bir daha hiç şansım olmayabilir." Fakat karısı tınmamış ve şöyle demiş;
- "10 dolar 10 dolardır...". Ama bu sırada uçağın pilotu bunları duymuş ve ikisine bir pazarlık önermiş:
- "İkisi de uçağa binecekler, eger uçuşun başından sonuna ses çıkarmadan dururlarsa bedava. Ama eğer çıt çıkarırlarsa, 10 dolar ödeyecekler..."
Yaşlı çift kabul etmiş. Ve uçağa binmişler. Pilot da bahis söz konusu olunca başlamış acayip manevralar yapmaya... Taklalar atmış, uçağı kendi ekseninde döndürmüş, ani duruşlar, dönüşler, dalışlar yapmış. Ama arkadan ses yok! En sonunda pes etmiş ve uçağı indirmiş. Yaşlı adama dönmüş;
- "Bildiğim her numarayı denedim. İyi dayandınız. İkiniz de çıt çıkarmadınız..." Yaşlı adam cevap vermiş:
- "Karım uçaktan düşünce söyleyecektim ama 10 dolar 10 dolardır...