Baktım ki herkes belediye başkanlığına talip!

Benden de neden olmasın ki dedim!

Neyim eksik diğerlerinden?

Güzel projelerim de var üstelik.

Örneğin belediye başkanlığı seçildiğim takdirde “yıldızlar cenneti” adını verdiğim bir park getireceğim şehre…

Her yıldız kaydığında bir dileğiniz gerçekleşecek.

Söz!

Yemin!

Valla!

Dileklerinizi dileyip yıldızların önüne bırakacaksınız, evrene teslim etmek benim işim!

Kabul olmazsa makamımda bekliyorum.

Şikayet ve önerilere açığım!

Öte yandan diğer projem…

“Aşıklar gölü” yapacağım.

Bu gölün suyunu içen sevdiğine kavuşacak.

Seveni sevdiğine kavuşturmak benim işim!

Hem de ayrılmamak koşuluyla.

Acayip mutlu olacaksınız!

Hiç kavga, gürültü yok!

Partnerler tam bir uyum içerisinde!

Bir yeni projem de ki bunun çok oy getireceğine inancım sonsuz.

Kentte işsiz kimse kalmayacak.

Kimse ekonomik zorluk çekmeyecek.

Çünkü evrenle kurduğum bağlantılar sonucunda “bereket yağmurları” bizler için yağacak sayın halkım!

Bereket yağmurlarını yudumlayanların cepleri de bereketle dolacak!

Öte yandan bütün Eskişehir halkına yılda bir kez “astral yolculuk” hediye edeceğim!

Masraflar evrenden!

Astral yolculukla birlikte keyifli ruhani bir düzene sahip olacaksınız!

Aman…

Yol mu dediniz?

Neeee?

Taşlı mı her yer?

Kanalizasyon sorunu mu çok?

Trafik başa bela mı?

Boşverin be sayın halkım!

Onlar da düzelir be zamanla!

Belki projelerim absürt, inandırıcı değil, kimine göre saçma ama…

Biz halkımıza önce “hayal etmeyi” aşılayalım.

“Umut etmeyi” yeniden öğretelim.

“Yaşama sevincini” kazandıralım.

Olmaz mı?

Gerisi çorap söküğü gibi gider.