Eskişehir’de geçtiğimiz gün çok çok üzücü bir olaya tanıklık ettim.
70 yaşındaki bir vatandaş torunuyla birlikte gittiği hamamda sıcaktan bayılıyor, başından darbe alıyor.
Kumandalı dubalar nedeniyle ambulans giriş yapamıyor.
Yetkilileri uyardım.
Ambulans kumandalı dubalar nedeniyle alana giremediği için 10 dakika oyalandı.
10 dakika çok büyük bir zaman dilimi söyledim.
Yaşam savaşında “saniyelerin” öneminden bahsediyoruz.
Bir ara kalbi durdu, kalp masajının yapıldığına şahit oldum.
Tekrar yaşama döndürülse de savaşı kaybetti Mehmet Amca.
Hayatını kaybetti.
Rahmet diliyoruz.
Şöyle olsaydı böyle olurdu demeyeceğim ama önlem konusunda yetkilileri yeniden uyaracağım.
Özellikle Hamamlar Bölgesi’nde kumandalı duba sorununa acilen çözüm bulunmalı.
Gerekirse bu dubalar kaldırılmalıdır.
Öte yandan konu kumandalı dubalara gelmişken…
İki çift laf edeceğim.
Zamanla yarışan ambulans aracı kumandanın gelmesini dakikalarca beklerken, bazı meclis üyelerine “kumanda” kıyağı geçiliyor.
Yemin ederim.
Nasıl mı?
Mercedes’in mi var?
Saat, zaman, yer fark etmeksizin “yolun trafiğe kapalı” olduğu bölgelere rahatça girebiliyorsun kardeşim!
Kapalı olması sorun değil.
Bir kumandaya basıyorsun, bütün yollar açılıyor.
Bu bahsettiğim kişi Büyükşehir Belediyesi’nde geçtiğimiz dönem meclis üyeliği yaptı.
Hala meclis üyesi ve bir derneğin başkanlığını da yürütüyor.
Büyükşehir Belediyesi’nin kontrolünde bulunan Adalar’da da bulunan kumandalı dubalardan saat- mekan fark etmeksizin geçiyor.
Bir kumandaya basıyor.
Tak içerde.
Şaka değil!
Gözümle gördüm.
Mercedes’ini yolun ortasına bırakıyor.
Çayını cafede yudumlarken, hem kumandasıyla hem Mercedesiyle havasını atıyor.
Görenler bakmadan geçemiyor çünkü.
Büyükşehir Belediyesi yetkililerine soruyorum.
Hangi meclis üyelerine kumanda kıyağı yapılıyor?
Kumandaların meclis üyelerine verilmesindeki amaç nedir?
Bu yetkiyi onlara kim tanıyor?
Açıklayın!
Aklıma takıldı.
Mercedes’i olan mı o dubaları aşabiliyor?
Bende de Şahin var.
Şahin’i olanlara da aynı kıyağı geçiyor musunuz?
