Kentin fiziki gelişimi kuşkusuz imar planlarına bağlıdır.
O şehrin planları ne kadar sağlıklı yapılırsa, o kent, o derece yaşanabilir şekilde büyür.
Tam tersi, o kentin planları kişisel çıkarlara, menfaatlere ve gelişi güzel bir şekilde yapılırsa;
O şehrin modern bir açılım gerçekleştirmesi asla söz konusu olamaz.
o tür planlarla yönetilen şehir, gecekondulardan tutun, çarpık konutlaşmaya kadar gelen sorunlarla uğraşmaktan, ne altyapısını, ne üst yapısını, ne sosyal hayatını ne de geleceğini konuşabilir.
O kentin tek işi, sadece ve ancak sorunlarla boğuşmaktır.
***
İşte Büyükşehir Belediyesi Meclisi, önceki akşam böylesine önemli bir konuyu görüşüyor.
Eskişehir'in 1/25.000'lik planları geliyor meclis gündemine.
Parantez açalım burada...
1/25.000 ölçekli plan, kentin bütününün şekillendiği bir harita demek.
Kısaca özetleyelim.
1/25.000'lik plan üzerinde 1 santimetre ile gösterilen yer, gerçekte 25 metreye tekabül eder.
O yüzden;
O planın üzerinde yer alan geometrik şekiller, aslında bir kentin harita bilimiyle kağıt üzerine resmedilişidir.
Yani son derece önemlidir bu plan.
Yıllar sonra kentte neyin, nerede ve nasıl duracağını bu plan size gösterir.
***
Eskişehir son on yıl içerisinde yapılan yeni planlar sayesinde bugünkü düzeyine geldi.
Daha da çağdaş bir şekilde büyümesi, daha sağlıklı planlar ile olabilir ancak.
Ve bu amaçla hazırlanan yeni 1/25.000'lik plana ilk itiraz, AKP'li Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı'dan geliyor.
Sakallı, plan ile ilgili ayrıntıları bilmediklerini söylemesine karşın;
Planın içerisinde Odunpazarı bölgesinin gelişmesini engelleyici unsurlar olduğunu bilebiliyor.
Sakallı'nın bu itirazı, bir anda AKP'li Zihni Çalışkan'ın bir başka itirazıyla şekil değiştiriyor.
Zihni Çalışkan;
"Kurulacak yeni üniversitenin yeri değişmiş" diye ayağa kalkınca, meclis toplantısını balkondan izleyenlerde yerlerinden fırlıyor.
Bu kişiler AKP'ye yakın olan sivil toplum kuruluşlarının başkan yada yöneticileri.
Belli ki, sadece bu üniversitesinin yeri için oradalar.
***
Başlıyor bir tartışma, ne tartışması, bildiğimiz kavga.
Misafir bölümünde oturan DSP'lilere, fiziki saldırı pozisyonunda yüklenilmeler bile görülüyor.
Nefret o derece...
Araya yine DSP'liler giriyor.
AKP'li Zihni Çalışkan;
Burhan Sakallı'nın 'Odunpazarı bölgesi gelişemeyecek" sözlerine hiç aldırmıyor bile.
Odunpazarı'nın gelişemeyecek olması, kendisini hiç rahatsız etmiyor olacak ki;
"Planın içinden üniversitenin yerini çıkarın, kalan kısma biz AKP'liler olarak kabul oyu verelim" diyor.
Bu cümlelerin ardından, bu üniversitenin ya da arazisinin ne kadar önemli olabileceğini hayal etmeye çalışıyoruz.
Çünkü üniversite ya da üniversitenin yeri, Odunpazarı bölgesinin gelişiminden bile önemli!
***
Meclise ara veriyor Büyükerşen...
Ancak hızını alamayan bazıları, koridorlarla ve belediye binası dışında agresif tutumlarına devam ediyolar.
İşin içine polis giriyor.
Belediye önünde görünüyorlar.
Güvenlik önlemleri artıyor.
Ahmet Süzer dışında AKP'lilerin terk ettiği mecliste 1/25.000'lik plan kabul ediliyor sonra.
Ardından dağılıyor herkes...
***
Aslında tüm akşam yaşanan olayların özetini yine Yılmaz Büyükerşen söylüyor.
Büyükerşen; "Biz Eskişehir'in gelecek 50 yılını planlıyoruz, bunlar bir üniversitenin yeri ile uğraşıyorlar"
***
Yarın devam edelim...