Yerel seçimlere doğru geri sayım sürüyor.

İddialı partilerin belediye başkanı adayları önemli ölçüde netleşti.

Çalışmalarını da yoğunlaştırdılar.

Oradan oraya koşturup duruyorlar.

Seçim ofisleri de birbiri arkasına açılıyor.

Hafta sonunda CHP’de iki seçim ofisi açılışı yapıldı.

Ofislerden birisi Emek, diğeri de Hoşnudiye Mahallesi’nde…

Katılım için söylenecek fazla söz yok.

‘’Çok iyi’’ denilemese de ‘’iyi’’ denilebilir.

Coşku için yapılacak tespit de aynı…

‘’İdare eder’’ denilse olur.

Peki, ‘’kötü’’ ya da ‘’gereksiz’’ denilebilecek yanlar yok mu?

Elbette ki var.

En dikkat çekici olan da sahne… Aslında ‘’protokol katılımcılar’’ dense daha doğru olur.

Her seçim ofisi açılışına Büyükşehir Belediye Başkanı ve kent merkezindeki 3 belediye başkanı adayı katılıyor. Milletvekillerinden en az 2’si de katılımcılar arasında yer alıyor. Onların yanı sıra dış ilçelerin belediye başkanı adayları da açılışta boy gösteriyorlar.

İsimleri anons edilip sahneye çıkartılıyorlar.

Hepsine söz verilmiyor.

Ancak söz verilenlerin sayısı yine de az değil…

İl Başkanı Talat Yalaz, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Ayşe Ünlüce, Odunpazarı Belediye Başkanı adayı Kazım Kurt ve Tepebaşı Belediye Başkanı adayı Ahmet Ataç kesin konuşuyor.

Bir açılışta en az 5 konuşmacı…

Oldukça fazla…

Dahası anlaşılıyor ki, hepsi açık hava toplantısı için ‘’uygun konuşmacı’’ değil…

Bazılarının sesi çıkmıyor, bazıları katılımcıların nabzını tutamıyor, daha da kötüsü bazıları ‘’gaflar’’ bile yapabiliyor.

Tamam hepsinin katılması ‘’birlik ve beraberlik gösterisi’’ olabilir.

İyi de hepsinin aynı açılışta konuşması şart mı?

Elbette ki değil…

Bir yarar sağladığı yok.

Tam aksine zarar verdiği bile oluyor.

Bu konuda somut örnekler var.

Bazen ‘’susmak’’ konuşmaktan daha yararlı olabiliyor.

İlla konuşacaklarsa gitsinler ziyaretlerde falan konuşsunlar.

O programları kimler düzenliyor bilemiyoruz.

Her kimlerse yanlışlarının farkına varsalar iyi olur.

‘’Protokol katılımcılar’’ için de söylenecek çok şey var.

Sarıcakaya Belediye Başkanı adayının Eskişehir’in Emek Mahallesi’ndeki açılışta ne işi var ki?

Bir katkısı olmaz…

Aynı şekilde kendi açısından da ‘’yarar’’ denilebilecek bir şey yok.

Her şeyden önce ‘’zaman kaybı’’ söz konusu…

Yahu Eskişehir’e gelip 4-5 saat kaybedeceğinize o sürede Sarıcakaya’da 3-4 mahalle dolaşsanız olmaz mı?

Aynı şey Mihalgazi, İnönü ve Beylikova Belediye Başkanı adayları için de geçerli…

‘’Seçim kazanma garantileri’’ yok.

Tam aksine işleri çok zor.

Her günün her anını değerlendirmeleri gerekiyor.

Mahmudiye, Seyitgazi ve Han’da mevcut belediye başkanları yeniden aday…

İşleri çok kolay değil…

Özellikle Seyitgazi Belediye Başkanı’nın işi çok zor.

Buna karşın sürekli Eskişehir’de… Ayşe Ünlüce nerde ise O da orada… Geçenlerde Keskin’e bile gitmiş…

Ayşe Ünlüce’ye bir katkısı var mı?

Nasıl bir katkısı olabilir ki?

İyi de neden Eskişehir’de gezip zaman kaybediyor.

Akıl sır erdirmek çok zor.

Söylenecek daha çok şey var.

Ama ‘’neyse’’ diyelim yine de…

Bugüne kadar yapılanlara ‘’düzenleme acemiliği’’ denilsin…

Seçime baya bir süre var.

Yanlışlar düzeltilebilir.

Bakalım düzeltilecek mi?

Bekleyip göreceğiz…