Son günlerde çok zikredilen isimlerin başında malumunuz Celalettin Kesikbaş geliyor.

Büyükşehir Belediyesi başkanlığında olumlu hava sezdirilen, “olursa kent için büyük avantaj yaratacak” türünden cümlelerin sarf edildiği bir isim…

Hatta kazanacağına kesin gözüyle bakılan nadir isimlerden…

Eee soruyorsun Kesikbaş hangi partinin adayı?

“AK Parti’de olur, CHP’de olur, MHP’de olur” diyorlar…

Fark etmez, olsun da önemli değil bir nevi…

Eee yine soruyorsun, “Kardeşim Kesikbaş’ın siyasi duruşu nedir?”

Ben cidden bilmiyorum, biri bana açıklasın.

Yine söylentiler dolaşıyor ancak “Kesikbaş bu ideolojinin ta kendisidir” diyebilecek elimizde tek bir bulgu yok.

“Özge seninle aynı düşünüyor, inan tam senin kafa” diyeni bile duydum.

Yemin ederim!

Siyaset üstü o, her partiden oy gelir meselesi var birde…

Zaten bu “siyaset üstü” kavramına ayrı ayar oluyorum.

Siyaset üstüyse siyasetin içinde ne işi var?

Öyle değil mi?

Ya da sen tarafını ortaya koyamayacaksan, siyasi rengini belli edemeyeceksen, siyasetin içine girdiğin zaman ne gibi bir söylem üreteceksin?

Ne sunacaksın halka?

Sen sanıyor musun halk sadece yolla, yağmurla, çamurla ilgileniyor.

Yerel seçim bile olsa olası bir siyasi krizde ağzından çıkacak tek bir cümleye dahi not verecek halk…

He herkese yeşil ışık yak siyasetini uygulayacak ve tutulacağını sanıyorsanız kesinlikle yanılıyorsunuz.

Herkese yeşil ışık yak siyaseti “silik” bir profilin de göstergesidir aynı zaman da…

Bir süre sonra işlemez.

Halkın gözünde reyting düşer.

Ne kadar eleştirsek de Nebi Hatipoğlu’nun çıkışı taraftır.

“Benim safım burasıdır arkadaş” demektir ancak Kesikbaş için bunu söylemek mümkün mü?

Siyasetçi taraftır, belli bir kesimin sözcüsüdür ve taraf da olmak zorundadır.

Ki bence asıl önemli olan kısım…

Sizin üzerinizde durmadığınız en mühim meseledir çizgi…

Bir ismin her partiye yakıştırılması ise öyle övülecek bir yan değildir.

Mesela Kesikbaş’ın…

En çok AK Parti’nin adayı olacağı konuşuluyor ya da olması isteniyor.

Siz sanıyor musunuz ki AK Parti’den seçildiğinde AK Parti çizgisi dışında bir yol haritası belirleyebileceğini…

AK Parti teşkilatının en önemli özelliğidir bu, kol kırılır yen içinde kırılır, hiçbir şekilde anti fikir oluşturamazsın, genel merkezin kararı dışında bir eylemde bulunamazsın, yani çoğunluğa uyarsın.

AK Parti’de siyaset uyum politikasıdır.

Uyumsuzların anında üzeri çizilir.

Eeee uyum politikasına uyacaksa o zaman AK Parti’nin eylemlerinden de sorumludur.

AK Parti’den bağımsız hareket edemez.

Eee bazıları da CHP’nin adayı olmalı diyor.

Olmalı.

Olmalı da AK Parti’ye böylesine yakıştırılan bir isim, hadi hayat tarzı aynı diyelim (öyle olmasa da) CHP’ye geçtiğinde iktidarı da karşısına alacak demek…

Ve iki partinin biri sağı, diğeri solu temsil ediyorsa nasıl aynı isim yakıştırılıyor?

MHP zaten ayrı bir ideoloji…

Anlatmak istediğim hepsi birbirinin farklı, uç, farklı bir görüşün simgesi ancak hepsinin ortak adayı ”Kesikbaş…”

Biri bana anlatsın lütfen…

Yoksa Kesikbaş…

MHP’ye geçince milliyetçi, AK Parti’ye geçince muhafazakâr, CHP’ye geçince Atatürkçü mü olacak?