CHP’de başvuru süresi sona erdi.

Eskişehir’de başvuru yapanların sayısı oldukça fazla…

Daha önce başvuru yapılmayan belediye başkanlıkları için bile çok sayıda aday adayı var.

Aday adayı sayısı çok da adaylığı kesinleşmiş tek isim yok.

Türkiye genelinde de öyle…

‘’Adaylığı garanti’’ olan isimler bile hala aday adayı konumunda…

Adaylığın kesinleşmesi için Parti Meclisi kararı gerekir…

Doğal olan bu…

Ancak, Eskişehir açısından alışılmış bir durum değil…

Kemal Kılıçdaroğlu döneminde böyle bir uygulama yoktu.

‘’Parti Meclisi kararı’’ falan beklenmiyordu.

Kemal Kılıçdaroğlu, uygun gördüğü ismi ‘’aday’’ olarak açıklayıveriyordu.

Kurultay öncesinde bile ‘’aday’’ ilan ettiği isimler oldu.

Eskişehir’le ilgili uygulamaları da malum…

‘’Hocam Eskişehir sana emanet’’ süreci başlamadan noktalıyordu.

Son kurultayla birlikte bu dönem sona erdi.

Genel Başkan değişikliği var. Genel başkanla birlikte merkez yönetim kadroları da önemli ölçüde değişti.

Yönetimdeki bu önemli değişimin uygulamalara yansımaması düşünülemez…

Doğal olarak uygulamalara da yansıdı.

Artık ‘’tek adam’’ değil organlar var.

Parti tüzüğü hükümleri de herkes için geçerli…

Olması gereken de bu zaten…

Ancak büyük değişim tam anlamıyla kavranabilmiş değil…

Eski dönemdeki uygulamaların devamı bekleniyor.

Yapılan doğru olsa bile eski dönemin alışkanlıkları nedeniyle yadırganabiliyor.

Başvuru süresinin sona ermesiyle birlikte başlayan bir tartışma var.

Konusu Yılmaz Büyükerşen’in adaylık durumu…

Adaylık başvurusunu yaptı.

Ancak daha ‘’kesin aday’’ değil, ‘’aday adayı’’ konumunda…

Bunlar Eskişehir açısından ‘’bir ilk’’ özelliğini taşıyor.

Onun için de ‘’neler oluyor’’ deniliyor.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e de soruldu.

Sorulardan birisi ‘’talimatla başvuru’’ ile ilgili…

Yılmaz Büyükerşen de ‘’genel başkanın talimatı üzerine başvuru yaptım’’ demişti.

Özgür Özel ‘’neyin nasıl olduğunu’’ açıkladı.

‘’Yılmaz Büyükerşen’e talimat vermek ne haddime. Öyle bir şey olamaz. Utanç duyarım bu ifadeden ama şöyle bir şey oldu açıklayayım. Genç bir il başkanımız var. Aradı. ‘Bizimkiler’ dedi aynen aktarıyorum, ‘Büyükşehir ve iki belediye başkanı başvuru yapmadılar, son gün ne yapalım’ dedi. ‘Niye yapmadılar’ dedim. ‘Yapmadılar, ne yapalım diye soruyorlar’ dedi. Ya bir kere yapsınlar, sonrasında oturacağız, düşüneceğiz, en doğru kararı vereceğiz. Mesele bu…”

Özgür Özel’in yanıtı böyle…

Çok net, tartışılacak bir yanı yok.

Adaylık başvurusu yapmak ‘’adaylık garantisi’’ değil…

Peki, aday nasıl belirlenecek?

Özgür Özel bu soruyu da yanıtlıyor.

“Yılmaz Hoca ben son görüştüğümde aday olmak istiyorum demiyordu. Genç birine bırakmak lazım, bir kadın olabilir mi diyordu. Bizim arkadaşlar var, onların da kendi belediyeleri var, ne olur diyordu. Yılmaz hoca son derece yapıcı biri. Yılmaz hoca Eskişehir’in üzerine evladı gibi titriyor. O yüzden doğrusunu yapmak istiyor.’’

“Yılmaz Büyükerşen’le birlikte Eskişehir’in geleceğini düşünerek, memnuniyet anketine bakarak, Eskişehirlilerin ne söylediklerine bakarak Yılmaz Hocayla birlikte oturularak konuşulacak ve Yılmaz Hoca evladı için bir karar verecek. O kararı hep birlikte oturup konuşacağız. Eskişehir Yılmaz Hocanın evladı ben öyle görüyorum.”

Özgür Özel’in yanıtı böyle…

Bu yanıt izlenilecek yöntemi ortaya koyuyor.

Anketler yapılacak… Anket sonuçları Yılma Büyükerşen ile birlikte değerlendirilecek.

Sonrasında Yılmaz Büyükerşen kişisel kararını verecek.

‘’Aday olmak istiyorum’’ ya da ‘’benden buraya kadar’’ diyecek.

O’nun vereceği karar da bağlayıcı değil…

O’nun kararı Parti Meclisi’nde görüşülecek…

O görüşmenin sonunda da aday ismi belirlenecek.

O da ‘’bugünden yarına hemen olacak bir iş’’ değil…

Beklenecek…