Çevre ve Orman Bakanı Eskişehir'e gelmese neler oluyor, farkına bile varmayacağız.
Anlayacağınız;
Herşey, Bakan Veysel Eroğlu'nun Eskişehir'e gelişiyle başladı.
Eskişehir çöplüğünün kaderinin nasıl geliştiğini öğrendik...
***
Veysel Eroğlu'nun Eskişehir gezisinde, gazetecilerin gündeminde Eskişehir çöplüğü vardı.
Malum;
Bundan bir kaç ay önce gündeme, Eskişehir çöplüğündeki çöp yakma tesisi inşaatının, durduğu haberleri gelmişti.
Haberlere göre yapım için gerekli ödenek yoktu ve belediye bakanlıktan bütçe istemişti...
Ve tesisin inşaatı da bu nedenle durmuştu!
***
Aslında bu konuyu en başından ele almak gerek.
Yani çöplüğün sorun olmaya başladığı yıllara dönmeliyiz...
O yıllarda Büyükşehir Belediyesi bir proje üretiyor.
Projeye göre kentten toplanan çöpler yakılacak, çıkan enerjiden elektrik üretilecek.
Elde edildiği kadarı da, kentin ihtiyaçları doğrultusunda kullanılacak.
Hatırlayın bu projeyi...
Yılmaz Büyükerşen'in vaatleri arasında da vardı.
Hatta tüm çalışmaları bile yapılmıştı ki;
Türkiye'de çöplerin yakılarak değil, gömülerek bertaraf edilmesini meselesi çıktı ortaya.
Girilmek istenen Avrupa Birliğin'deki kentlerin tam aksine isteklerde bulunuluyordu...
Yeri gelmişken söyleyelim;
Enerji Bakanlığı, Çevre Bakanlığına çöplerin gömülmesini değil, yakılması yönündeki taleplerde bulunmaya başladığı söylentileri giderek artıyor...
Yani Büyükerşen'in 9 yıl önce Eskişehir'de yapmak istediği türden!
***
Büyükşehir Belediyesi razı geldi çöplerin gömülerek yok edilmesine.
Mecbur kalındı daha doğrusu...
Herşeye rağmen gerekli projeyi hemen hazırladı.
Yarım milyon tutan kamulaştırma da yaparak 60 hektarlık alan yarattı.
İhalesini yaptı tesisin, müteahhit işine başladı.
Ancak gelin görün ki, bu iş seçim öncesine kadar uzatılan bir döneme denk geldi.
Yani hükümetin belediyelerden bile bütçe kısıntısına gittiği seçim öncesi döneme...
Anlayacağınız 4 Milyonluk işin 2,5 milyonunu ödeyebildi belediye tesisin yapımı için.
Belki tamamını ödeyecekti hemen ama;
AKP'lilerin bile kabul ettiği gecikmeler nedeniyle, ancak seçim öncesi başlanabilmişti inşaata...
Bunu görmeniz gerek;
İşin yapılmak istendiği 2007 yılında başlamaması için Ankara'da öylesine bürokrasiler yaratılmış ki;
Dinlerken yoruluyorsunuz.
Çünkü o bürokrasilerin yarattığı getir götürler bir dosyaya bile zor sığıyor!
Bu iş yapılmasın diye çok uğraşılmış sanki, onu anlarsınız dosyayı okuyunca...
***
Eskişehir'in 16 büyükşehir arasında en küçük bütçeye sahip olduğunu biliyoruz.
Bunun üzerine birde bütçe için ödenek kısıtlaması altında kalırsanız, işler mutlak aksayacaktır.
Ancak bunu üzerine çıkıpta;
"Bütçeden çöplük için ayrılan para, başka yere harcandı" derseniz;
Biraz işin insafsızlığına kaçmış olursunuz.
Çünkü bu işin nasıl geliştiği ve kronolojisi ile ilgili pek çok bilgi ve belge ortada duruyor!
***
Hiçbir şeye üzülmüyor insan, tek bir şey dışında....
Siyaseten bazı şeyler yaşanacaktır, tamam!
Kişiler arası çekişmeler, yarışmalar siyaseten olacak.
Bizim üzüldüğümüz nokta, bunlar yaşanırken kentin birşeyler kaybetmesi.
Siyaset içerisinde olmazsa olmazlardandır atışmalar, kapışmalar, elbet biliyoruz!
Ancak kent eğer zarar görüyorsa, bunu yaratan tarafın vebali gelecekte büyük olacaktır.
İşte üzüldüğümüz nokta da budur...
Herşey zamanında yapılsaydı.
Bu işler geciktirilmeseydi.
Bazı makamdaki insanlar yanlış yönlendirilmeseydi!;
Bugün Eskişehir, belkide kendi elektiriğini üretecek bir 'çöp bertaraf etme tesisinin' sahibi olacaktı.
Onu da geçtik, çöplerin gömülerek yakılacağı bir tesis bile geri kaldı bu şehirden...
***
İnsan tüm bunları düşününce gerçekten üzülüyor.
Bu şehrin ne suçu var diye de düşünmeden edemiyor...