DÜNYA AHİRET İÇİN TARLA MI? - 2

DÜNYA AHİRET İÇİN TARLA MI? - 2

Geçen haftadan devam ediyorum.

Yine ahirete yansıma olabilmesi için, verilen nimetlere şükretmeyi bilmek ve bu şükrü de "Allah'ım Sana şükürler olsun" sözlerini kuru kuru tekrarlamakla değil, yarattıklarına bir şekilde katkı sağlamakla gerçekleştirilmesi de istenmektedir.

Sebe-13. Süleyman, bir şeyi yapmaları için Cin'lere ne söylese, ör­neğin mihraplar, heykeller, derin havuzlar ve ağır kazanlar gibi, dediğini hemen yaparlardı. Ey Davut sülalesi! Size verdiğimiz bu ayrıcalıklar nedeniyle Allah'a şükür amacıyla iyi işler yaparak ve yarattıklarımıza katkı sağlayarak karşılık verin. Kullarımdan pek azı bu şekilde şükrünü yerine getirmektedir.

Dünya nimetlerine, mala, çocuklara, dolayısıyla da Dünya'nın süslerinin zevklerine dalmanın, bence en büyük tehlikelerinden birisi, Münafikun-9. ayette değinildiği gibi, Allah'ı unutmaktır.

Münafikun-9. Ey iman edenler! Servetinizin ve çocuklarınızın peşine takılıp Kur’an’dan ve Allah'ı anmaktan uzaklaşmayın. Çünkü böyle davrananlar kesinlikle kaybedenlerden olurlar.

Yaklaşık son 20-30 yıldır dünya nimetlerine abartılı derecede yönelenlerin, dine dayandırdıkları şekilcilikleri de aşırı önemsediklerine ve Allah ile, Din ile aldatmalarına, maalesef daha fazla rastlamaya başladım. Çünkü bu insanlar, Allah'ın adını verdiği ve tek din olan İslâm'ı kullanarak, özellikle Kur'an bilgisinden yoksunluklarından dolayı, Allah ve Kur'an inananlarını kolayca kandırabilmekte ve din temelli söz ve görünümlerine dayanarak, kendilerine inandırabilmektedirler. Bu tiplere Münafikun Suresinde değinilmiş ve kullandıkları taktikleri ile özelliklerine dikkatimiz çekilmiştir. Fakat, çoğumuz Kur'an'ı bilmediğimiz dilde okumayı tercih ettirildiğimiz için, bu ikazı anlamamış ve saf saf bu münafıklara kanıp durmuşuz ve halen de etrafımız bunlarla ve bunlara safça ve iyi niyetlerinden dolayı kanmakta olanlarla dolu.

Münafikun-2. Ve dikkat et ki, böyleleri yeminler ederek /aşırı överek insanları aldatır ve Allah’ın bildirdiği ger­çekleri öğrenmelerine de engel olurlar. Yaptıklarının ne kadar kötü bir davranış olduğunu bir bilseler!

Dünya'nın cazibesine kapılıp Allah'ı unutmanın diğer olumsuz bir yönü, birlikte ahireti de unutturması olacaktır. Çünkü, Allah'ı unutmak, muhkem /değişmez ana kurallara uygun olumlu ameller gerçekleştirmekten, dolayısıyla da ahiretten de uzaklaştıracaktır.

Naziat-36-39. Amellerine karşılık azabı hak eden kimseler için, Cehennem karşılarına çıkarılacak ve ahiret için olumlu amelleri bırakıp geçici süslü dünya yaşamına öncelik verenlerin gönderilecekleri yer Cehennem olacaktır.

Rahman olan Allah, bütün yarattıklarını sevgisiyle yaratmıştır. Kadın ve erkeğe farklı, fakat birbirini tamamlayan özelikler ve karakterler verilmiştir. Allah'a karşı ve Kur'an ile bildirilmiş olan muhkem /değişmez ana kuralları uygulamada eşit sorumlulukta oldukları belirtilmiş, hatta kadınları erkeklerin kaba davranış ve kas güçlerinden korumak üzere defalarca uyarılar da yapılmıştır. İnsanlık tarihinde ilk ve en büyük Kadın Devrimi ve toplumsal değişim Kur'an ile sağlanmış, dolayısıyla Peygamber de en büyük KADIN DEVRİMCİSİ olmuştur. Hz. Muhammed'in, tek din olduğunu açıkladığı ve İslâm adının verildiğini tebliğ ettiği Fatiha suresinden hemen sonraki 6. sure olan Tekviyr suresinin 8-9. ayetleri ile de Dünya öğrencisi Ruh'a /İns'e mahşerde ilk sorunun kadınları korumaya yönelik olduğu bildirilmiş ve beşerler /insanlar uyarılmışlardır.

Tekviyr-8. Diri diri toprağa gömülen kız çocuğunu gömmüş olanlara /hor görenlere, ezenlere, cahil bırakanlara, 9. “Hangi suçu nedeniyle öldürüldü /cahil bırakıldı, yaşamı zorlaştırıldı, hor görüldü, ezildi?” diye sorulduğunda. 10. İnsanların dünya yaşamlarının kaydedilmiş olduğu diğer sayfalar açıldığında.

Buradaki ikazın, sadece Kur’an’ın tebliğ edildiği ilk toplumda kızlarını diri diri gömenlere değil, özellikle kadınları cahil bırakarak da canlı canlı bir nevi öldürmüş olanlara, meslek eğitiminden mahrum edip, meslek edinmekten uzaklaştırmış olanlara, onları sadece cinsel bir obje olarak görenlere, haklarını gasp edenlere, küçümseyenlere de olduğunu düşünüyorum. Çünkü Kur’an, cahil olanları ölü olarak tanımlamaktadır.

Aynı ikaz, özellikle Bakara-222. ayette bir hastalık olarak tanımlanmış olan Aybaşı kanamalarını bahane ederek Namaz kılmaktan, Oruç tutmaktan, hatta Kur'an okumaktan mahrum etmiş olanlara da olduğunu düşünmek gerekir.

Bakara-222. Ey Peygamber! Sana kadınların aybaşı halini soruyorlar. De ki: "O, kadınlara özgü ve onlara eziyet verici bir hastalık halidir. Aybaşı halinde iken onlarla cinsel ilişkiye girmeyin ve kurtuldukları zaman, Allah'ın size uygun olarak yaratmış olduğu üzere onlarla ilişkide bulunun. Allah tövbe edenleri ve temiz kalpli, ahlâklı olanları sever".

Görülüyor ki Kur'an ile uyarılmış ve hata yapmamız engellenmek istenmiştir. Ancak biz insanlar /beşerler, öyle şımarık ve benciliz ki, hem Allah'ı dinlemiyor, hem de ayetlerde kullanılan bazı ifadeleri kendi menfaatimize uygun şekilde yorumluyoruz. Örneğin Nisa-34 ncü ayetteki "drubuhunne" kelimesi "kapatmak, örtmek, sonlandırmak, vurmak, dövmek, bitirmek" gibi birden fazla anlamlarda olduğu halde, biz erkekler tarafından sadece "Dövme" anlamı ile sınırlı kullanılmış ve asırlardır, erkeklere kadının dövülmesi kozu verilmiştir. Demek ki, mahşerde ilk sorgulama, kadınlara yapılan haksızlıklardan olacağına göre, erkeklerin kendimize çeki düzen vermemiz ve Dünya üzerinden ahireti hedeflememiz gerekiyor.

Nisa-34. Erkek ve kadının birbirlerinden olan farklılıklarına baktığımızda örneğin erkekler, kadınlardan farklı olan kaba kuvvetleri ve aile gelirini sağlamaktan sorumlu olmaları nedeniyle, kadınları koruyan ve onlara sahiplenen konumdadırlar. Bu­na karşın erdemli /iffetli kadınlar ise erkeklerden farklı olarak tek başlarına da olsalar, Allah’ın koruyuculuğuna önem verdikleri gibi, kendilerinin ve ailenin mahremiyetine dikkat ederler, aile mutluluğu ve sorumluluğu bilincini taşırlar ve aileyi küçük düşürücü davranışlardan koruma özellikleri vardır. Bu sorumluluklarına dikkat etmediğinden kuşkulandığınız ve huzursuzluk, geçimsizlik yaratan kadınlarınıza, düzelmeleri için önce nasihat edin ve konuşun. Sonuç alamazsanız yataklarınızı ayırın, yine olmazsa bir süre birbirinizden ayrılığı deneyin, sonra yine de olmazsa evliliğinizi bitirin /son darbeyi vurun. Bu arada eşlerinizin düzeleceklerine ikna olursanız ve bu konuda söz alırsanız artık onları üzmeye bahane aramayın. Çünkü gerçek üstün ve büyük olan Allah’tır.

Allah'ın Rahim sıfatına uygun olarak, nimetlerin, iman eden ve etmeyen ayırımı yapmaksızın biz beşerlere /insanlara verildiği söylenmektedir.

İsra-20. İnanan ve inanmayan herkesi, Dünyada, Rabbinin nimetlerinden yararlandırırız. Dolayısıyla Rabbinin nimetleri hiç kimse için kısıtlanmamıştır.

Buradaki amacı, doğrusu tam anlayamadım ama, herkesin özgür iradesine karışılmadığını ve hayr veya şer ne ise, her istediğimize cevap verilmekte olduğunu ve doğrudan hiçbir kararımıza karışılmamakta olduğunu düşünüyorum. İnşallah doğru düşüncedeyim diye temennide bulunurken, beni Hud-15-16 ncı ayetler kurtardı. Çünkü bu ayetlerde, gerçekten iman etmeyenlerin olumlu amellerinin ancak dünya için fayda sağlarken, ahirete yansımayacağı belirtilmiştir.

Hud-15. Ey insanlar! Şunu iyice bilin ki, iman eden ve etmeyen, kim dünya hayatını ve lüksünü isterse, isteğini yerine getirir ve hiçbir azaltma yapmayız. 16. Ancak bunlardan iman etmemiş olanlar için, ahirette ateş /pişmanlık /sıkıntı olacak ve dünyada kazandıkları servetlerin ve olumlu da olsa amellerinin hepsi ahirette boşa çıkacaktır.

NOT- NÖVAK Vakfımızın kitaplarının gelirleri ile Eskişehir Tıp Öğrencilerine burs veriyoruz. Özel günlerinizde kitaplardan alır veya hediye ederseniz bize destek olur ve öğrenci sayımız inşallah artar: "DİN VE BEYİN", "SON DAVET KUR'AN", "KUR’AN KADINI KORUYOR", "OKU! Konularına göre Kur'an ayetleri", "KUR'AN'IN KULU KÖLESİ MEVLȂNA", “TEVRAT VE İNCİL’DE ÖNCEKİ İSLAM”, “KUR’AN VE SON İSLAM”, “ALLAH İLE ANLAŞMAMIZ VAR”, “ALLAH’TAN ALACAKLI OL”, “ÖZDE DİNDAR, SÖZDE DİNDAR”, “ALLAH KİMİ SEVER, KİMİ SEVMEZ” ve “HADİS VE SÜNNET GERÇEĞİ”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gazi Özdemir Arşivi