Eskişehirspor için artık geri dönüşü olmayan maçlar başlıyor.
Ligde oldukça ucuz puanlar kaybeden ve futbol kalitesi olarak da her geçen gün kötüye giden Eskişehirspor'da tek teselli rakiplerin de puan kaybetmesi oluyor.
Zaten Es-Es'in maçlarının dışında Balıkesir, Kayseri Erciyes ve Karabük maçlarını takip eder olduk. Hatta bu takımlar kimle oynasa o anda onları tuttuk.
Peki Eskişehirspor'da bu kötü gidişat neden kaynaklanıyor.
**
"Balık baştan kokar' derler.
Gerçekten de öyle.
Eskişehirspor'un başındaki yönetimin içinde bir kaos yaşanıyor. Yani onların aralarında birlik beraberlik ortamı yok.
Ne doğru dürüst toplanma, ne ortak alınan bir karar var. Logo olayı bile büyük kriz yarattı.
Kimi teknik kadroya, kime personele, kime futbolcuya tepkili. Lafta varlar para dedi mi?, 2-3 kişi. Zaten onlarda verdiğini alıyor.
Yani seçim öncesindeki birlik beraberlikten eser kalmamış.
Yönetim içinde bırakın ikiliği üç, hatta dörtlük bile var.
**
Peki takıma ne demeli.
Aslında takıma hep sallıyoruz da kalite ortada.
Söyle 2-3 yıl önceki takımı düşünüyorum da hem kalite, hem de yürek vardı. Ama şimdi "Ligde kalalım" yeter der olduk.
Çünkü bu takımı ne zaman ne yapacağını kestirmek çok zor. Hele Balıkesir'den 4 , Sivas'dan 3 gol yiyerek mağlup olmayı ben bu takıma hiç yakıştıramıyorum.
Özellikle son iki maçtaki düşüş para için ise çok ayıp. Çünkü bu takım da kimsenin parası kalmadı kalmaz da..
**
Skibbe hoca ilk geldiğinde başarılıydı. Evet.. Ama o zaman yanında hem ligi, hem de futbolcuları çok iyi tanıyan Toprak ve Sefer hocalar vardı. Onlar Skibbe hocaya her konuda destek oluyordu. Birde takım kalitesi olarak o takım daha iyi idi. İşte başarı da buradan geldi.
Şimdi ise hem teknik kadro bu lig için yetersiz, hem de oyuncuları iyi kullanamıyorlar. Artı kadroda önceki yıllara göre tecrübesiz.
Bu hafta Erciyes ile belki de sezonun en zor maçı var. Konya ile prova yapıyorsun, sahaya sürdüğün kadroya bak.
Prova maçında bari ilk yarı ideal kadroyu sahaya sür. Nerede eksik var bir gör.
Konya ile oynanan hazırlık maçının akşamı şu anda Mersin'in başında olan eski teknik direktörümüz Rıza Çalımbay ile ayak üstü sohbet ettik. Çalımbay hoca bile hazırlık maçında çıkan kadroyu eleştirdi. "Final gibi maç öncesi asıl kadro ile çıkmak gerek. Gençleri oynatacaksın niye deplasmana kadar gidip maç yapıyorsun" dedi. Bende aynı fikirdeyim. Merak ediyorum Erciyes deplasmanında hazırlık maçında şans verdiği oyuncular mı yoksa yine olmazsa olmazı Toko mu oynayacak.
**
Biraz da taraftarın yaptığı toplantı da bahsedelim.
Eskişehirspor taraftarı bana göre yine büyüklüğünü gösterip bir ilke imza attı.
Futbolcularla karşı karşıya gelerek sorunlar dinlendi.
Özellikle oyuncuların sıkıntılarının büyük olduğunu biliyoruz. Onlardın tek isteği küfür olayı idi.
Zaten toplantıya öncülük eden taraftar temsilcileri de bu sezonun son düdüğüne kadar küfürsüz ve tam destek sözü verdi. Bu birlikteliği sağlayan başta taraftar temsilcileri ile birlikte ortamı sağlayan menajer Özgür Tulun'u da kutluyorum.
Sıkıntılı maçlar öncesi böyle bir ortam gerçekten de çok gerekliydi.
Şimdi oyuncular kafa olarak daha da rahatladı.
**
Asıl önemli olan kalan 8 maç.
Bu takım kesinlikle küme düşmez.
Ama düşmez diye de işi salmamak lazım. Çünkü bu işlerin şakası da olmaz.
Önümüzdeki Kayseri Erciyes maçı belki de sezonun en önemli maçı olacak.
Kayseri'yi nasıl yeneriz demeyelim, yenilmeyelim puanla dönelim.
Streste olan rakip. Yani onlar düşünsün.
Puan farkını korumak için kesinlikle rakibe yenilmeden dönmek şart. Önce 1 puan, alabiliyorsak da 3 puan alırsak işte o zaman daha da rahatlarız.
Bu nedenle teknik kadro az hata yapar, futbolcularda sahada işini yaparsa son haftalarda sıkıntı yaşamayız.