
Buğrahan Doğangil - DUVAR
ESOGÜ’ye yeni hastane taslaklarda unutuldu galiba
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi şehrin en çok tartışılan kurumlarından bir tanesi. ESOGÜ Hastanesi ile ilgili tartışmalara yol açan konuların başında da hastane binası geliyor.
Eskişehir basını, sivil toplum örgütleri ve odalar ESOGÜ Tıp Hastanesi’nin eski, depreme dayanıksız ve eskimeye bağlı olarak insan sağlığını tehdit edecek unsurlar taşıyan bir yer olduğunu sürekli gündeme taşıyor. Yani, Eskişehir’in büyük kısmı bu bina ile ilgili yenileme çalışmaları yapılması için el birliğiyle mücadele ediyor.
Ancak bu çabalara karşılık ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesi yönetimi ve yeni binanın yapılması için elini taşın altına koyması gereken kamu ve siyaset kurumları bir arşın yol alabilmiş değiller, almak gibi bir niyetleri var mı o da ciddi merak konusu.
Çünkü herkes, “Bu bina depreme dayanıksız, olası bir sarsıntıda yıkılma ihtimali çok yüksek.”, “Bina eski olduğu için hastane hastalıklarına yol açan bir hale gelmiş durumda.” demesine rağmen ESOGÜ yönetimi uzunca bir süre “depreme dayanıklılık” iddialarına sessiz kaldı, hatta böyle bir şey olmadığı bile savunuldu.
Sonra baktılar ki kamuoyu kararlı, iddialar gerçek ne yaptılar?
6 Şubat’taki acı depremler sonrası gelen yoğun baskılara dayanamayan yönetim “Hastane binasının güçlendirilmesine” dair bir rapor hazırladı.
Hafif kusurlu olduğu belirtilen binanın ise güçlendirme çalışmalarına pek uygun olmadığı açıklandı.
Bunun nedeni ise şöyle belirtildi;
“Güçlendirme uzun sürecek bir iş. Tahminen 4 yılı bulabileceği belirtiliyor. Güçlendirme işine kalkışılması durumunda binada yüzde 20 alan kaybının olacağı söyleniyor. Öte yandan, güçlendirme inşaatı, sağlık hizmetini en az 4 yıl sekteye uğratacak. Hastane binasında inşaat olması demek, enfeksiyon demek. Hastaların mağduriyeti demek. Kaldı ki güçlendirme yapsanız bile sonuçta elinizde 76 yılında temeli atılmış bir bina var. Bu sadece bir süre soluk aldıracak bir çözüm. O yüzden güçlendirme çok tercih etmediğimiz bir seçenek.”
Açıklama Başhekim Prof. Dr. Haluk Gürsoy’a ait ama şimdi bu ne perhiz bu ne lahana turşusu…
Hem “Bina hafif kusurlu, korkacak bir şey yok.” deniyor. Hem de “Elimizde 76 senesinde temeli atılmış bir bina var, güçlendirme geçici çözüm.” deniyor. Bunlar başlı başına birbiri ile çelişen ifadeler.
Neyse ki Sayın Başhekim konuyu yeni bina yapmak için çalışmalara başladık diye noktalıyor. Zaten herkesin arzusu da güçlendirme yerine yeni bina yapılması fakat…
Bu açıklamalar 2024 senesinin yani geçen yılın aralık ayına ait. Yani aşağı yukarı 6-7 ay öncesine ait.
“Rektörlüğün yeni bina yapılması için gerekli adımları attı. Gerekli yerlere müracaatlar yapıldı. Hatta taslak olabilecek projeler üzerinde de çalışıldı. Yeni binanın yapılacağı yer olarak kampüs içindeki park alanı üzerinde duruluyor.” açıklamasının üzerinden geçen aylara rağmen bu açıklamalara yeni güncelleme gelmedi.
ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nin yeni binasının projesi “taslaklar” klasöründe unutuldu galiba. Ya da ESOGÜ bu konuda kamuoyuna yeni bir açıklama yapmaktan imtina ediyor. Nereden bakarsanız doğru bir hareket değil.
ESOGÜ Tıp’a yeni bir bina yapmak çok daha acilken Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne yeni bina yapma fikir de gerçekten enteresan. Burada da hükümetin kente bazı konularda çok uzak olduğunu görebiliyoruz.
Neyse ESOGÜ Tıp Hastanesi’nin tek sorunu da bu değil aslında. Sorunları sıraya dizsek ESOGÜ’den Şehir Hastanesi’ne yol olur.
Herkese keyifli bir gün diliyorum. Sevgiyle kalın…