
Vedat Alp
Gecikmeli de olsa yapılması gereken yapılıyor
Korona virüs salgını sırasında öne çıkan bir gereksinim var.
‘’Bahçeli ev gereksinimi’’ dense olur.
Kapanmalardan, yasaklardan bunalan insanlar bahçeli ev arar oldu.
Bu arayış karşılıksız kalmadı.
Tarım arazileri parsellere bölünüp pazarlandı.
Adına da ‘’hobi bahçeleri’’ denildi.
Adına ‘’hobi bahçesi’’ denilse de yalnızca ‘’bahçe’’ olarak kalmadılar.
Üzerlerine yapılar konduruldu.
Öyle ‘’kulübe’’ falan değil…
Prefabrik evler yapıldı, konteyner olarak tanımlanan yapılar yerleştirildi.
Tarla parsellenip oluşturuldukları için tek yapı olarak kalmadılar.
‘’Prefabrik ev siteleri oluştu’’ dense yeridir.
Talep yüksek olunca kooperatifler bile kuruldu.
İl Tarım Müdürlüğü’nün tespitlerine göre ‘’40 tarım arazisi üzerine siteler oluşturulmuş’’ durumda…
Tespit edilemeyenler de vardır.
Bu, görmezden gelinebilecek, ‘’ne var bunda’’ denilebilecek bir oluşum değil.
Her şeyden önce tarımsal üretim açısından oluşturduğu sakıncalar var.
Tarımsal üretime uygun tarlalar parsellenince ‘’üretim dışı’’ kalıyorlar.
‘’Organik üretim yapılıyor’’ falan deniliyor ama bu tarımsal üretimin zararını ortadan kaldırmaz.
Tarımsal üretimin verimli olabilmesi için toprak bütünlüğü büyük önem taşıyor.
Bu bütünlüğü korumak için düzenlenmiş yasa ve yönetmelikler var.
Yapılan iş her şeyden önce bu yasa ve yönetmeliklere aykırı.
Aykırılık yalnızca bununla sınırlı değil…
Onun yanı sıra imarla ilgili yasa ve yönetmeliklere de aykırı.
O bahçeler üzere yapılan prefabrik evlerin de kondurulan konteynerlerin de imar izni yok.
Olamaz da zaten…
Kısacası, ‘’hobi bahçeleri’’ adı altında oluşturulan yaşam alanlarının hiçbir yasal dayanakları yok.
Satanların da alanların da bunlardan haberdar olmaması düşünülemez…
Yapılan işin ‘’yasalara aykırı’’ olduğunu biliyorlar.
Bile bile yapıldılar.
Büyük bir olasılıkla da ‘’bir imar affı çıkar’’ diye düşündüler.
Yeterli denetim olmayınca da iyice cesaretlendiler.
Son yıllarda denetimler sıklaştı.
Beraberinde cezalar ve yıkım kararları geldi.
İl Tarım ve Orman Müdürü Ender Muhammet Gümüş’ün ortaya koyduğu veriler var.
“Eskişehir'de şu ana kadar kesinleşmiş mahkeme kararı bulunan 40 hobi bahçesi oldu. Bu hobi bahçesi tek bir yapı değil. Bu yapıların oluşturduğu bir grup şeklinde, her bir kooperatif ayrı bir grup olarak tarım arazinde gelişmişler. 40 ayrı kooperatif ya da aynı kooperatif birden fazla yapmış olabilir ama 40 ayrı yerleşim yeri var hobi bahçesi adı altında.
Bunlar usulsüz. Kesinleşmiş mahkeme kararı üzerine eğer inşaat varsa yıkım, konteyner varsa kaldırmak söz konusu.
Bizdeki esas tabii ki sadece binaların olduğu yer değil, içindeki yollar da dahil olmak üzere hepsi arazinin bütünlüğünü bozmayacak şekilde tarımsal üretimi uygun hale getirme şeklinde verilen bir karar.’’
‘’Yargı kararı kesinleştikten sonra bu tarım arazisinin belediyeden tarımsal üretime uygun hale getirilmesini istiyoruz. Yetki belediyededir. Toprak koruma kanununda da böyle bir madde var. 2023-2024 yılında 156 milyon liralık para cezası uyguladık. İzin için başvursalar belki bazıları bu izinleri alabilecek noktalardayken maalesef bunu da yapmadılar. Aynı zamanda kooperatif başkanlarının da hakkında Asliye Ceza Mahkemesi'nde davası görülüyor. Savcılığa da suç duyurusunda bulunuyoruz. Kesinleşmiş mahkûmiyet kararları verildi. Tabii iyi hallerinden dolayı cezaları ertelendi. Bu süreç içerisinde eğer başka suç işlerlerse bu suçun da cezasını çekmek zorunda kalacaklar. Böyle de bir durumla karşı karşıya kaldılar.”
Bu gelişmelerle birlikte feryatlar yükselmeye başladı.
Yıkım girişimlerine tepki gösteriliyor.
Ancak bu kaçınılmaz bir sondu.
Bugüne kadar gerekenin yapılmamış olması ‘’hiç yapılmayacağı’’ anlamına gelmiyor ki…
İş çığırından çıkınca gecikmeli de olsa gereken yapılıyor.
Sonuç ne olur?
Bekleyip göreceğiz…