
Seda Kağıtcı
Hayırlı Ramazanlar…
İnsan yorulur bazen. Kaldıramaz ne bedeni ne kalbi bazen yaşananları. Olur olmadık zamanlarda huzursuzluk kaplar içini, yüreği daralır sanki. Tam umutsuzluğa kapılacakken birden Ramazan gelir. Allah toparlar. Hoş geldin on bir ayın sultanı, gönlümüzün huzuru Ramazan, sefalar getirdin. Su serptin içimize, merhem oldun yaralarımıza, yumuşattın kalbimizi. Ne iyi ettin de geldin.
Ramazan ayının ayrı bir büyüsü, ayrı bir ruhu vardır. İster oruç tut, ister tutma o maneviyat sanki bütün ülkeyi sarar. Fırından yeni çıkmış pidenin kokusu, pide kuyruklarında edilen hoş sohbetler, ailemiz ve sevdiklerimizle birlikte aynı sofrada açtığımız oruçlar, yaptığımız iftarlar, uykulu gözlerle ama bir o kadar da huzur içinde yapılan sahurlar, kılınan teravih namazları, olanın olmayanı koruyup kollaması, edilen yardımlar, yapılan ibadetler, kısacası paylaşma ruhu belki de bu ayın önemini, güzelliğini daha iyi anlatıyor kimbilir. Ramazan, sadece oruç tutmak değil; paylaşmaktır çünkü. Sabırdır, affetmektir, elimizi, ayağımızı, dilimizi tüm kötü şeylerden çekmektir.
İnşallah dilimizi kötü sözlerden, kalbimizi fesat düşüncelerden, gözlerimizi çirkinliklerden, kulaklarımızı gıybetten koruyabiliriz. Kalbimizde sevgiye, hayatımızda iyiliğe, soframızda berekete, yüreğimizde merhamete, dilimizde bol bol duaya, iyi niyete, yardımlaşmaya, daha fazla şükretmeye, kalp kırmadan güzel geçinmeye, sevdiklerimizin gönüllerini hoş etmeye vesile olur Ramazan. Allah hepimize hayırlı, bereketli, sağlıklı ve huzurlu bir Ramazan nasip etsin. Dualarımız darda olanlar, şifa bekleyenler ve tüm sevdiklerimiz için…